Şimdi, HDP’yi şişirme vakti!
Kartel gazetelerini/ekranlarını açıyorsunuz:
HDP..
Cemaat gazetelerini/TV’lerini açıyorsunuz:
HDP..
Sol tandanslı gazeteleri/TV’leri açıyorsunuz:
HDP..
PKK gazetelerini açtığınızda zaten HDP’nin karşınıza çıkmasında şaşılacak bir şey yok..
Hani yakında, MHP gazetelerini/TV’lerini açtığımda, HDP’yi şişiren haberler karşıma çıkarsa, hiç şaşırmayacağım..
•
Bakmayın siz benim “Şaşırmayacağım” dediğime..
“Şaşırmama” gerçekleşti bile..
Yeniçağ’ın dünkü birinci sayfasına baktım.
Başlamışlar..
“Tanıtım toplantısında ‘fiskos’ yaptılar” diyorlar.
Kim için?..
HDP’li Selahattin Demirtaş ile, Sırrı Süreyya Önder..
Ülkücünün şişirmesi de, bu kadar olur işte..
Haydi bakalım, görelim..
Ne kadar şişirebileceksiniz..
Nefesiniz neye yetecek, göreceğiz!
•
Şişirmenin de bir ölçüsü vardır, değil mi..
% 6 oyunuz, haydi olsun % 7..
Haydi olsun, % 7.5..
Nerde görülmüş, çifter çifter şişme..
Kim kaybetmiş de, HDP de bulmuş?
Her seçimde aynı senaryoyu hayata geçiriyorlar..
Dindar siyasetçiyi kötüleme..
Ona en fazla zarar verebilecek konumda olan kim ise, onu şişirme..
Bir dönem, “Vurdu mu, oturtur” denilen Devlet Bahçeli..
Bir dönem “dürüst” takdimi ile Kemal Kılıçdaroğlu..
Şimdi de, HDP..
Haydi bakalım, görelim boyunuzun ölçüsünü..
Ama söz verin..
7 Haziran akşamı, ağlamak yok..
“Seçim sonuçları, halkın iradesinin TBMM’ye tam olarak yansımasını sağlayamamıştır, en kısa zamanda erken seçme gidilmelidir” demek yok..
Söz mü?
Hürriyet’i ile.. Taraf’ı, Zaman’ı, Cumhuriyet’i ile.. Çağrım, hepsine birden..
Ya destekleyeceğiniz partiyi şimdiden iyi düşünün..
Ya da 7 Haziran akşamı ağlamaya koyulmayın..
•
Şişirmasyonun nasıl derin bir el üzerinden yapıldığını görmeniz için.
İki somut örnek vereceğim..
Biri kartelden..
Biri de cemaatten..
Ama aynı elden çıkmış gibi..
Nasıl, anlatayım..
Bu milletin özgürlüğüne önem verdiğini bildikleri için..
Özgürlük konusunda en can alıcı örneğin de, başörtü olduğunu bildikleri için..
Hem kartel gazetesi Hürriyet.. Hem de cemaat gazetesi Zaman..
Benzer aile fotoğrafını yayınlıyorlar....
Hemen hemen aynı bakış açısı ile Selahattin Demirtaş’ın annesinin başörtülü olması haberleştiriliyor..
Hürriyet, “Bizim annelerimizden ne farkı var?” diyor.. Zaman da, “Aile fotoğrafı Türkiye’nin izdüşümü” diyor..
Aile fotoğrafı, Türkiye’nin izdüşümü de..
Bize ailesi lazım değil ki. Bize aday listesi lazım..
Aday listesi Türkiye’nin izdüşümü mü, ona bakmamız lazım.
Aday listesi, hepimizin anne babasının ortak örneği mi, ona bakmamız lazım..
Bakıyoruz..
Türkiye nüfusunu 550’ye bölseniz, bir tam payda olarak, eşcinsel çıkar mı?
Ki; 550 kişilik aday listenizde bir tane de eşçinsel koyuyorsunuz?
Veya tersinden bir örnek..
Türkiye halkını 550’ye bölseniz, sadece bir tane mi başörtülü çıkar ki..
Kafası karışık hanımla, işi bitirmeye çalışıyorsunuz?
Madem ailesi tam da Türkiye’nin izdüşümü..
Aday listesini de öyle görmemiz gerekmez miydi?
İçinde eşcinsel olmayan aileyi gösterip.. Eşcinselli aday listesine oy verilmesini isterseniz..
Bu sahtekarlık olur.
Bu dolandırıcılık olur..
Bu ikiyüzlülük olur....
Yine..
Örnek gösterdiğiniz o ailede bile.. Altı bayandan ikisi başörtülü iken..
Türkiye ortalamasına göre, başörtülü sayısı o ailede daha az olsa da..
Yine de % 33 iken..
Siz aday listenizde, kadınlar arasında ayrımcılık yapıp..
Kadın adayların % 95’ini başı açıklardan. 1-2 tanesini başörtülülerden belirlerseniz..
Bu “Türkiye’nin izdüşümü” olur mu?
•
Dahası da var..
Bakmayın bunların başörtülü aday gösterdiklerine..
Kafalarının arkasında, başörtü yasakçılığı vardır.
Dün somut örneğini vermiştim....
Paralel sendikaları Eğitim Sen, sabah akşam örtü serbestliği aleyhine açıklamalar yapıp..
Bir de üyeleri olan öğretmenleri, greve çağırıyor..
Varsın kartel, HDP’nin bir numarasının annesine ait başörtülü fotoğrafı yayınlasın..
O fotoğraf, “anne”ye ait.
Okuldaki öğretmenler ise.. Okulda öğrenciler ise..
Zinhar, başörtü takamaz..
Tablo işte bu..
Şişiriciler tam aksi fotoğrafla halkı kandırmaya çalışsalar da..
Halk bunları görüyor..
Ateistleri tanıyor..