• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sen neymişsin be Çölaşan: Gazeteci olduğuna ‘Emin’ misin? Kirli çamaşırları bakın nasıl döküldü…

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Sen neymişsin be Çölaşan: Gazeteci olduğuna ‘Emin’ misin? Kirli çamaşırları bakın nasıl döküldü…

Sırtını Kemalizme dayararak her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara kinini kusan Sözcü Yazarı Emin Çölaşan’ın kirli çamaşırları ortaya saçıldı. Yazar Ahmet Belada’nın ‘Afiş olayı ve saygın gazeteci (!) Emin Çölaşan” başlığıyla kaleme aldığı yazısında utanmaz Çölaşan’ın geçmişte gazetecilik adı altında imza attığı ahlaksızlığı yazdı.

Yazdığı her yazı ile Müslümanları eleştiren ve İslam karşıtı tavırları ile tanınan Emin Çölaşan’ın yıllar önce farklı açıdan çekilmiş bir afişi bile bile yayınlayarak toplumu nasıl manipüle ettiği ortaya çıktı.

Yazar Ahmet Belada’nın konuyla ilgili kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Sizlere, güzel memleketimizin Kemalist, laik, kendisi gibi düşünmeyenleri zinhar hasım kabul eden meşhur gazeteciden bahsedeceğim.

Bu kişi, Danıştay baskınında dindar insanları kötülemek için aslı olmamasına rağmen, fail-i meçhul şahısların maşası teröristin “…Allah, Allah…” diye silah çektiğini söyleyen adil! yargıcın kocası Emin Çölaşan’dır. Bir afiş üzerinden onun uzlaştırıcı! Kaynaştırıcı! Ufuk açıcı! Gazeteciliğinden bir örnek vereceğim.

Anlatacağım olayı, ‘GAZETECİLİKTE 3 PATRON 50 YIL’ kitabında, Çölaşan’ın Hürriyet Gazetesinde uzun müddet birlikte çalıştığı Fikret Ercan anlatıyor. Gazetenin patronu Gümüşhaneli Aydın Doğan. Hadise de Gümüşhane’de geçmiş. Gazetenin genel yayın yönetmeni de Ertuğrul Özkök. Ercan kitabında şunları aktarıyor:

‘Özkök yurt dışındaydı. Telefonla aradı. “Fikret, Emin Çölaşan* bir fotoğraf yakalamış. O kendi köşesinde kullanacakmış, belki sen de birinci sayfaya alırsın,” dedi.

Emin’i aradım fotoğrafı istedim.

Gelen fotoğrafta Gümüşhane’deki bir caddeye asılan bir afişte –şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama- Atatürk’ü aşağılayan bir fotoğraf vardı. Fotoğrafı Emin’e bir okuru göndermişti.

Fakat afişte bir tuhaflık vardı. Biraz kalın gibi duruyordu. Bunu birinci sayfaya almamız olayı çok önemli hale getirirdi. Emin olmak için ve Gümüşhane’de böyle bir afişin olup olmadığına bakmalarını istedim. Gelen cevap tamamen farklıydı. İş düşüyordu!

Emin’i aradım. Bu tek afiş değilmiş. Yirmi metre arayla asılan iki afiş. Önden çekilince üst üste gelmiş ve tek afiş gibi olmuş. Öyle bir afiş yok. Biz bunu kullanamıyoruz,” dedim.

-Dürüst! Kemalist, Laik gazeteci- Emin Çölaşan, “Siz bilirsiniz arkadaş, ben bunu kullanırım!” dedi.

Özkök’ü aradım, ulaşmadım. Afiş o haliyle Emin’in köşesinde çıktı.

-Sırtını Kemalizm’e dayadığı için- Emin, yazarlar içinde dokunulmaz gibiydi. Kimseyi dinlemiyor. İstediğini yazıyordu. Ertuğrul Özkök bile genel yayın yönetmeni olarak müdahale edemiyordu.

Tekrar afiş olayına dönelim. Tabi ertesi gün kıyametler koptu. Gümüşhane Valisi, Aydın Bey’i aramış, böyle bir şeyin olmadığını söyleyerek büyük tepki göstermiş.

Aydın Bey’de validen bir açıklama göndermesini istemiş, Emin’in köşesinde yayınlatacağı sözünü vermiş. Aydın Bey kendi memleketi olduğu için biraz da hassas davranıyordu. Ve Emin’den bu açıklamayı olduğu gibi kullanmasını istemiş.

Emin de açıklamayı kırparak küçük bir şey kullanınca Aydın Bey küplere binmiş, “İlk defa bir patron gibi davranıyorum ve bir kişiyi işten çıkarma hakkımı kullanıyorum,” demiş. Sonunda Emin de duvar çarpmıştı.’

Evet, harfi harfine anlattığım bu mesele, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde vuku buldu.

O tarihler, irticanın tavan yaptığı, takkeli talebelerin, tesettürlü/çarşaflı kız ve kadınların boy boy iri ve renkli gazetelerde çıktığı 90’lı yıllar.

Hürriyet’in saygın yazarlarından Emin Çölaşan’ın! bir afiş üzerinden olayı nasıl manipüle ettiğini, Kemalizm üzerinden toplumu nasıl ikiye bölmek istediğini aktardım.

Bu sadece bir örnek. Bu olay gibi binlercesini yaptılar fırsat buldukça hala da yapıyorlar/yapmaya çalışıyorlar…

Onlar, kendilerini beyaz Türk kabul eden, kendileri gibi düşünmeyenleri ise ‘göbeğini kaşıyanlar’ diye aşağılayan, bir avuç azınlık. Fakat her geçen gün irtifa kaybediyorlar. Durum böyle olunca da sürekli işi farklı düzleme çekmeye çalışıyorlar.

Ellerinde kala kala sadece Kemalizm kaldı. Onu da tepe tepe kullanıyorlar…

Bütün Kemalistler: Bilmelisiniz ki, hiçbir zaman öteki olarak gördüğünüz onlar, sizin oyununuza gelmeyecektir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Siyonist ilkesiz israilin Bab-ı Adi versiyonu... emperyalist kuklasi rezillerin vezir oldugu emper

ESKI TURKIYENIN KOKUSMUS KİRLİ KARANLIK UTANMAZ AJAN PROCOKATOR ÎSBIRLIKCI "SOZDE" MEDYASI, GUSAMETTIN CİNTONİK IN MEDYADAKI SIYASI UZANTISI KUZENİ

Millet

En büyük yanlış ne oldu biliyor musunuz 28 Şubat aktörleri bu gazetecilere dokunulmadı bunlar islam Müslüman din düşmanları aslında Atatürküde Mefahatları için kullanıyorlar mehrum uğur mumcu ne diyordu ülkeyi soyarken Atatürk maskesi taktılar banka soyarken kar maskesi işte durum bundan ibarettir
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23