Rusya, Türkiye ve birçok ülke dolar bağımlılığını azaltıyor! O isim Türkiye'yi işaret ederek açıkladı
Rusya, Türkiye, BAE gibi ülkeler dolar bağımlılığını azaltmak için altına yöneliyor! Dünya Altın Konseyi verilerine göre, merkez bankaları 2022 ve 2023 yıllarında toplamda 1.000 tonun üzerinde altın alımı gerçekleştirdi. Bu rakam, son 50 yılın en yüksek merkez bankası talebi olarak kayıtlara geçti. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altın fiyatlarındaki yükselişi değerlendirdi. Ahmet Cumhur Kitiş, Rusya, Türkiye ve birçok ülke dolar bağımlılığını azaltmak amacıyla rezerv tercihini altından yana kullandığını ifade etti. İran ve İsrail'de 17 Haziran itibarıyla yoğunlaşan saldırı haberleri gelirken Türkiye hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
İran-İsrail gerilimi nedeniyle DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, Türkiye'ye alternatif bu seçenekleri önerdi. İran-İsrail savaşının ekonomik sektöründeki etkiler ve güvenlik önlemleri nedeniyle "Türkiye'nin kendi markalarıyla bu dönüşümde yer alması şart" diyerek altını Türkiye'nin kullanılabileceğini duyurdu.
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, merkez bankaları 2022 ve 2023 yıllarında toplamda 1.000 tonun üzerinde altın alımı gerçekleştirdi. Bu rakam, son 50 yılın en yüksek merkez bankası talebi olarak kayıtlara geçti. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altın fiyatlarındaki yükselişi değerlendirdi. Ahmet Cumhur Kitiş, Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye ve Orta Asya ülkeleri gibi birçok ülke dolar bağımlılığını azaltmak amacıyla rezerv tercihini altından yana kullandığını ifade etti.
"Ons fiyatlarında yukarı yönlü baskıyı güçlendiriyor"
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Konseyin şubat ayında yayınlamış olduğu yıllık ve geçtiğimiz yılın dördüncü çeyrek altın eğilim raporu toplam fizik altın talebinin yıl içerisinde 4.974 ton ile rekor zirveye yükseldiğini gösteriyor. Goldman Sachs ve JP Morgan: Tahminler 4 bin 500 Dolara Dayanıyor Goldman Sachs, 2025 yılı için ons altın fiyat tahminini 3 bin 700 dolar seviyesine yükseltti ve ekstrem senaryolarda 4 bin 500 dolar olabileceğini duyurdu. JP Morgan ise 2026 ilk yarısında altının 4 bin dolar bandını aşabileceği görüşünde. Bu tahminler, dünya genelindeki istikrarsızlığın altının değerini artıracak kalıcı bir dinamik yarattığına işaret ediyor. Geçen hafta derinleşen İran-İsrail savaşı, jeopolitik risk algısını keskin biçimde artırmış durumda. Enerji güvenliği, hürmüz boğazının kapanması ve bölgesel istikrar üzerindeki belirsizlikler, yatırımcıların yeniden altına yönelmesine neden olurken, ons fiyatlarında yukarı yönlü baskıyı güçlendiriyor. Bize göre bu tür sıcak çatışmalar, sadece geçici dalgalanmalara değil, aynı zamanda altının uzun vadeli yapısal değer artışına da zemin hazırlıyor" dedi.
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altındaki yükselişi sadece geçici bir fiyat artışı olarak değil, küresel sistemin dönüşüm sinyali olarak ifade etti. Kitiş, "Dünya kalıcı bir kriz döngüsüne girdi. Pandemi, savaşlar, ekonomik sarsıntılar ve iklim krizleri, belirsizliği artırırken; altın, stratejik bir güven aracı haline geldi. Yeni Trump yönetiminin olası etkileri ve jeopolitik riskler, merkez bankalarının altına olan talebini güçlü tutmaya devam edecektir. Altının 4 bin-4 bin 200 dolar bandına ulaşması artık şaşırtıcı olmayacaktır" dedi.
"Türkiye'nin kendi markalarıyla bu dönüşümde yer alması şart"
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Türkiye'nin kendi markalarıyla bu dönüşümde yer alması şart. Sertifikalı, güvenilir ve kayıt altına alınmış yatırım altını hem bireysel tasarrufları korur hem de ülke ekonomisine stratejik katkı sağlar. Merkez bankalarının rekor seviyede 1.000 tonun üzerinde alımı, altının küresel rezerv sisteminde daha büyük bir rol üstlendiğini kanıtlıyor. Finans devlerinin 4.500 dolara varan öngörüleri, belirsizlik çağında altının yapısal olarak güçlendiğini gösteriyor. Türkiye'nin sertifikalı altın politikaları ve yerli markalarla sistemleşme vizyonu, yerli yatırımcıyı korurken makroekonomiye de destek veriyor" diye konuştu.
Öte yandan İran ve İsrail'e yönelik savaşını sürdürürken, bölgedeki hava sahası kısıtlamaları ve savaşın ne zaman biteceği belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, yaşanan bu aksaklıkların diğer ülkelere ekonomik açıdan sıçrayacağı uyarısında bulunuyor. Bu gelişmeler, küresel ekonomik sektörünün bölgesel çatışmalardan nasıl etkilendiğini bir kez daha gözler önüne sererken, uluslararası ekonomik piyasada önemini de ortaya koyuyor. Konuya ilişkin uzman yetkililer, alternatif seçeneklerin sürekli güncellenmesi gerektiğini belirtiyor. Öte yandan İran ile İsrail arasındaki gerilim sıcak savaşa dönüşürken, Tahran ve Tel Aviv’de karşılıklı saldırılar yaşanıyor. İran’ın füze yanıtı sonrası Tahran’da patlamalar yaşanırken benzer bir durum İsrail topraklarında da gerçekleşiyor 17 Haziran Salı sabahının erken saatlerinde İran medyası, başkent Tahran'da art arda patlamaların meydana geldiğini ve hava savunma sistemlerinin yoğun şekilde devreye girdiğini bildirdi. Patlamaların, İsrail'in son saldırılarına karşılık olarak İran'ın gece boyunca gerçekleştirdiği füze atışlarının ardından yaşandığı bildiriliyor. Bölgeden gelen gelişmeler dünyada tüm sektörleri etkileyeceği konuşuluyor.
