Uluslararası kuruluşlar katkı maddesine bir numara veriyor. Avrupa Birliği'nde bu E kodu ile yapılıyor. Biz de de aynı kodlama geçerli. Jelatin (E441) çok değerli bir protein.. Gıda sektöründe yaygın şekilde kullanılıyor.
Jelâtinin takriben % 99'u, Müslüman olmayan ülkeler tarafından üretilmekte. Günümüzde jelâtin üretiminde genelde domuz ve helâl tarzda kesilmemiş sığır derisi kullanılmakta. Gıda üretiminde kullanılan jelâtinin hammadde kaynağı ise domuz derisi..
Yılda 380.000 ton kadar üretilen jelâtinin 150.000 tona yakını Müslümanlar tarafından tüketilmektedir. Türkiye'nin yıllık jelâtin tüketimi ise, 4.000 ton civarındadır ve tüketim her yıl % 8–10 seviyelerinde artış göstermektedir. Dünya piyasalarında kilogram fiyatı takriben 4–6 dolar olduğu düşünülürse, Türkiye jelâtin için 20 milyon dolar kadar harcama yapmaktadır. Kaynağı sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini Türkiye’de 2011’den beri iki yerli firma da üretmeye başladı. Fakat ihtiyacı tam karşılayamıyor. Gıda üreticilerinin çoğu ucuz diye mahiyeti meçhul ithal jelatini kullanıyor.
Oysa menşeinin ciddi bir şekilde araştırılması gereken bu katkı maddesinin hemen hemen her alanda yaygın bir şekilde kullanılması, inanan insanlar için son derece endişe vericidir.
İşte girdiği kılık ve raflar
Jelatin, şekerlemelerde, tatlılarda, süt ürünlerinde, et ürünlerinde, soslarda, çorbalarda, içeceklerde, yoğurtta, köpürmesi istenen ürünlerde, emülgatör ve kristalize oluşu düzenleyici olarak, jelleştirilmiş ürünlerde, film oluşturucu ürünlerde, kremlerde, koyulaştırıcı ve yapıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
İşte getirtildiği ülkeler
Jelatin, ülkemize Fransa, Hollanda, İtalya, İngiltere, Almanya, Yunanistan, Belçika, Slovak Cumhuriyeti, ABD, Kolombiya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Pakistan’dan ithal edilmekte. Bunların içinde domuz kemik, tırnak ve deri artıkları kullanılmadan üretim yapılan ülke Pakistan.. Bizim 2011-12’de kurulan iki fabrikamız ihtiyacı karşılayamıyor.