Kandil’in emriyle halkın kaynaklarının dağdaki teröristlere peşkeş çektiği için kayyım atanan belediyeleri 31 Mart’taki seçimlerde yeniden ele geçiren CHP’nin ortağı DEM Partili belediyeler, dağdan gelen talimatlarla yönetilmeye devam ediyor. Koltuğa oturur oturmaz dağ kadrosuna alan açmak için işçi kıyımı başlatan DEM Partili belediyelerde önceki dönemde işe alınan binlerce işçi sudan nedenlerle ekmeğinden edildi. İşçi kıyımına karşı destansı bir mücadele yürüten Hizmet-İş Van Şube Başkanı Fatih Akdeniz, “Bazı belediye başkanları ‘Ben de işçi çıkarmak istemiyorum ama mecburum. Talimat öyle’ diyor. Bu talimat nereden geliyor? Devletin otoritesi yok sayılıyor. Buna bir an önce müdahale edilmeli” çağrısı yaptı.
Lafa gelince “sosyal demokrat”, “eşitlikçi”, “sosyal adaletçi” söylemleri dilinden düşürmeyen CHP’nin 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde “Kent Uzlaşısı” adı altında ittifak yaptığı DEM Parti, ele geçirdiği belediyelerde başlattığı işçi kıyımını sürdürüyor. En büyük kıyımın yaşandığı illerden biri olan Van’da, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 800’ü aşkın işçiyi sudan bahanelerle işten atan DEM’li belediye başkanları, türlü baskı ve yöntemlerle önceki dönemlerde işe giren çalışanları ekmeğinden etmeye çalışıyor.
Devletin otoritesi sayılmıyor
Aylardır Van’da işçi kıyımına karşı destansı bir mücadele yürüten Hizmet-İş Van Şube Başkanı Fatih Akdeniz, Akit’e yaptığı açıklamada, “İşçileri işten çıkardıklarında belediye başkanlarının yanına gittik, ‘yapmış olduğunuz yanlıştan geri dönün’ dedik. Bazı belediye başkanları ‘Ben de istemiyorum işçileri işten çıkarmayı ama mecburum. Talimat öyle geliyor’ dedi. Bu talimat nereden geliyor? Ancak herkesin bildiği bu sorunun cevabını veremiyorlar. Şu anda Van’da çok ciddi manada devletin kanunu, otoritesi sayılmıyor ve buna bir an önce müdahale edilmesi lazım” dedi.
Buraya mutlaka el atılmalı
Haksız yere işten atılan bazı işçilerin yargı kararlarıyla geri dönmeye başladığını, bütün işçiler geri dönene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Akdeniz şöyle devam etti: “Van’daki işçi kıyımları 2 Mayıs’ta, yani 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın hemen ertesi günü İpekyolu Belediyesi’nde başladı. Hemen ardından Van Büyükşehir Belediyesi, Gevaş, Tuşba, Edremit Belediyeleri olmak üzere 800 çalışanı ekmeğinden ettiler. Van’da 170 gündür İpekyolu Belediyesi’nin önünde eylem yapıyoruz. DEM Parti’nin eline geçen belediyelerdeki düşünce ‘halka hizmet değil, işçilerin ekmeğiyle nasıl oynarız’ düşüncesine dönüştü. Haklarını da ödemeden işten atıyorlar. İpekyolu Belediyesi’ndeki halen çalışan işçilerin fazla mesai ücretleri de ödenmiyor. Van Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçilere de korkunç tehdit ve baskı var. ‘Ya sendikanı değiştirirsin ya da ilçeye gidersin’ deniyor. DEM Parti’nin eline geçen belediyelerde toplu iş sözleşmelerinin iptali için de davalar açmışlar. Bu toplu iş sözleşmeleri yaklaşık 4 bin, 5 bin işçinin haklarını belirleyen belgelerdir. Bunu düşünmek bile insancıl değil. Bir an önce devletimizden, hükümetimizden, yetkililerimizden burada yaşanan büyük haksızlıklar için çözüm bulmalarını istiyoruz. DEM Parti’li belediye yöneticileri gerçekten hadlerini aştılar. Devlet büyüklerimizin kesinlikle bu olaya el atmasını temenni ediyoruz”
Bu kini anlayamıyoruz
İpekyolu Belediyesi Personel şirketindeki işinden hukuksuz şekilde atılan işçilerden Bilal Fırat ise “İşten atıldıktan sonra bize herhangi bir geri dönüş olmadı. Mesailerimiz, alacaklarımız da verilmedi. Hepimiz mağduruz. Bu kadar kini nefreti anlayamıyoruz. Yıllar sonra hepiniz duvarlarda bir fotoğraf olarak kalacaksınız. İnsanların geleceğe umutla bakamadığı bir ortamda kim haktan, hukuktan, özgürlükten bahsedebilir? İnsanlara yaşattığınız bu eziyetten sonra gelip bizim yüzümüze nasıl bakacaksınız?” dedi.
Hayallerimizi yıktılar
İpekyolu Belediyesi Personel A.Ş.’deki işinden çıkarılan Hakan Şipal ise, “Seçimlerden önce ‘Biz işçinin emekçinin yanındayız’ diyorlardı. Ama seçildikten sonra işçi kıyımına başladılar. Hastası olanlar, evli olanlar, nişanlı olanlar var. Acımasızca yüzlerce insanı cep telefonlarına yolladıkları kısa mesajlarla işinden attılar. Ben mesela nişanlıyım. Evlenecektim. İşten atılınca evlenemedim. Hayallerimi yıktılar. Bir de arkamızdan torpille işe girdiğimizi söylüyorlar. Ben sabah altıda kalkarak işe geliyorum. Saatlerce çöp topluyorum. Ama türlü iftiralarla işten atıyorlar. Böyle adaletsizlik, vicdansızlık olur mu?” tepkisini gösterdi.
İşimizden olunca kirayı da ödeyemedik, evden atıldık
İpekyolu Belediyesi Çevre Koruma Dairesi’nde temizlik işçisi olarak çalışırken işten atılan Hasan Kırmızı ise şunları söyledi: “İşten atıldım. Evliliğimin dördüncü ayındayım. İşten atılınca kiraladığım evden de çıkmak zorunda kaldım. Çok mağduruz ailece. Geçinemediğimiz için evde de huzursuzluk var. Çok üzüntülüyüz. Yaklaşık 140 gündür eylem çadırına gidiyoruz. Benim gibi nice arkadaşlarım aynı durumda. Evsiz olanlar var. Kiralar çok yüksek. Evlerinden atılıyorlar. İşsizliği ve huzursuzluğu derin bir şekilde hissediyoruz. Bir an önce bu duruma son verilip işimize geri dönmek istiyoruz. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Yetkililerden bir an önce bizlere yardım elini uzatıp işimize dönmemizi sağlamalarını istiyoruz.”