Paralel yapı, 28 Şubat yargısının ve emniyetinin kurmaca delillerle masum insanları içeriye tıktığı sözde örgüt davalarını yeniden hortlatıp tutuklamak istedikleri binlerce insanı bu havuzda topladı.
Yasadışı dinlemeler yaparak ihanet operasyonu içerisine giren şüphelilerin avukatları bir taraftan operasyonları 28 Şubat sürecine benzetirken diğer taraftan şüphelilerle ilgili yaptıkları savunmalar da dönemin 28 Şubat yerel ve yüksek mahkemelerinin uydurma delillerle vermiş olduğu Selam Davası kararlarını dayanak olarak gösteriyor. Paralelcilerin medya organları ve şüphelilerin avukatların bu savunmaları, içinde bulundukları çelişkiyi ortaya koyuyor.
28 ŞUBAT’I GEREKÇE GÖSTERDİLER
Sanık avukatı Ömer Turanlı’nın savcılık sorgusunda yaptığı ve Paralel Örgüt’ün de medyasında manşet olan savunmada, binlerce masum insanın yasadışı bir şekilde dinlendiği sözde Selam Terör Örgütü ile ilgili 28 Şubat darbecilerinin kararlarını kendilerine referans noktası olarak aldıklarını “Bu örgüt yerel mahkeme tarafından örgüt olarak kabul edilmiştir. Yüksek mahkeme, yani Yargıtay tarafından tecil edilmiştir” ifadeleriyle belgeliyor.
DELİDUMAN: GERÇEK YÜZLERİ ORTAYA ÇIKTI
28 Şubat Davası müdahil avukatlarından Müşir Deliduman, bugün mağdur edebiyatı yapan Paralel Örgüt’ün hiçbir askeri darbede mağdur olmadığını, hatta darbelere çanak tuttuğunu söyledi. Paralel Örgüt’ün 28 Şubat darbecilerinin vermiş oldukları kararları kendilerine referans almalarının gerçek yüzlerini ortaya çıkardığını da ifade eden Deliduman, “Bu aynı zamanda 17-25 Aralık operasyonlarında başarılı olsalardı bugün 28 Şubat’ta alınan kararları da hayata geçireceklerini gösteriyor. Bunlar 28 Şubat’tan daha tehlikeli. 28 Şubat postmodern bir darbeydi, 17-25 Aralık ihanet ve intikam operasyonu ise doğrudan başbakanın can güvenliğini hedef alan bir darbe girişimiydi” dedi. Deliduman, Paralel yapının 28 Şubat’a rahmet okutacak kararlar aldığını da belirtti.
MAGDURUM EDEBİYATI YAPIYORLAR
Paralel yapılanmanın devletin içerisinde ikinci bir yalancı devlet kurduklarını söyleyen AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, “Ancak emniyette olduğu gibi maşaları teker teker ortaya çıkmaya başladı. Bunların asıl amacı Sayın Başbakanımıza ve MİT Müsteşarımıza kelepçe takmaktı. Hatta bundan da öte ihtilal yaparak mevcut düzeni bozmak istediler; ancak Allah’a şükür başarılı olamadılar” dedi. Gözaltına alınan polislerin kelepçeli ellerini havaya kaldırarak kendilerini masum göstermeye çalışmalarının da oyunun bir parçası olduğunu söyleyen Sait, “Bunların Türk milletine ve başbakanımıza reva gördüğü şeyleri düşündüğümüz zaman hiç de masum olmadıklarını ve büyük bir tehlikenin eşiğinden kıl payı döndüğümüzü görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Şu anda bukalemun gibi renkten renge davranmadan uzantıları nereye uzanırsa uzansın hepsinin yargı önüne çıkarılması ve gerekli cezaların verilmesi gerekiyor” diyen Sait, “Çünkü bunlar yarın bir gün gezi eylemi gibi en ufak bir olayda tekrardan ortaya çıkacaklar” şeklinde konuştu.