AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “AK Parti bu memleketin birliğinin bütünlüğünün sigortasıdır, AK Parti bu memleketin çimentosudur” dedi. Çelik, AK Parti Amasya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Kurulu Toplantısına katılmak üzere geldiği kentte çeşitli temaslarda bulundu.
Bir gazetecinin, 30 eylül tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanması beklenen “Demokratikleşme Paketi” ile Türkiye’nin neler kazanacağı yönündeki soru üzerine Çelik, “Gerçek manada hukuk devleti olmak bunu gerektirdiği için yapıyoruz. Bu arada vatandaşımızın talebi olduğu için yapıyoruz. Yoksa onu bunu memnun etmek, onu bunu sevindirmek için yapmıyoruz. Yani bundan BDP mutlu olacak, PKK mutlu olacak, şu, bu sevinecek diye biz bunu asla yapmadık. Asla aklımızın bir köşesinden de böyle bir şey geçmez. Nitekim bugüne kader yaptığımız reformlarda halkımızın özellikle kültürel haklarını kullanabilmelerini konusunda yaptığımız düzenlemelerde bundan BDP’de memnun olmadı, PKK’da memnun olmadı, böyle bir şey de beklemiyoruz. Bu memlekette ister Türk, ister Kürt, ister Çerkez, ister Laz, istar Abaza, ister Arnavut, ister Gürcü, ister Roman kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan herkes bizim için birinci sınıf vatandaştır, saygıdeğer insandır, başımızın üstünde yeri vardır. Bir ırkın diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. Bu konuda da her türlü ayrımcılığı biz elimizin tersi ile kenara ittik.”
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm Süreci ile Türkiye’nin rahatladığını ifade eden Çelik, şunları kaydetti: “Bu memlekette 8-9 aydır kan akmıyor. Bu çözüm süreci olmasaydı 30 yıldan beri yaptığımız gibi hergün ana haber bültenlerinin başına oturacaktık. Kaç güvenlik gücümüzü şehit verdiğimizi ve kaç PKK’lının etkisiz hale getirildiğinin envanterini çıkaracaktık. Bundan sonra da böyle devam edecek. Ha buna rağmen PKK tekrar silaha dönerse ne olur? E PKK silaha dönerse herhalde bizim güvenlik güçlerimizin eli mantar toplamıyor değil mi? Biz terörle mücadele etmekte sonuna kadar kararlıyız. Bizi bölücülerin ekmeğine yağ sürmekle çalışanlar ellerini vicdanlarına koymak zorundadırlar.”