Diyarbakır’da halka seslenen Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, Türkiye’de din hürriyetinden diğer alanlara kadar özgürlüklerin önündeki engelleri bir bir kaldırdıklarını belirterek “HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarması, Türkiye’de tesis ettiğimiz demokrasi ve özgürlük ortamının en bariz göstergesidir” dedi.
CHP SORUN BİZ ÇÖZÜM ÜRETTİK
Diyarbakır’da halka seslenen Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, CHP’nin yıllarca çözüm değil sorun ürettiğine dikkat çekerek “CHP Kürt meselesinin, Dersim’in, kapanan camilerin, yıkılan türbelerin failidir. CHP, yasakların, baskıların, işkencelerin, faili meçhullerin, Diyarbakır Cezaevi’nin savunucusudur. CHP demek, ırkçılık demektir, zulüm demektir, ayrımcılık demektir” diye konuştu.
HABER MERKEZİ - Miting programlarını tüm hızıyla sürdüren Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün de Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda halka seslendi. Türkiye’de din hürriyetinden diğer alanlara kadar özgürlüklerin önünü kendilerinin açtığını kaydeden Erdoğan, CHP ve bazı odakların eski Türkiye özlemi içinde oldukların söyledi.
Erdoğan, konuşma yapmak için sahneye çıktığı anda güvercinler bırakıldı. Konuşmasının başında Diyarbakır halkını selamlayan Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Diyarbakırlılara “Senin toprağına bereket katan enbiyayı, sahabe-i kiramı, evliyayı, tüm gönül dostlarını hürmetle selamlıyorum. Şanlı tarihini, senin surlarını, türbelerini, senin Mekke, Medine, Küdüs ve Şam’dan sonra bu coğrafyada nam salmış camilerini gönülden selamlıyorum” ifadeleriyle seslendi.
DİYARBAKIR İLE BİRLİKTE KAHİRE AĞLADI
Konuşmasında, 16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır’da düzenledikleri toplu açılış törenine, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve 38 yıl sonra vatanına gelen Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses ile birlikte katıldıklarını hatırlatan Erdoğan, İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver’in birlikte söyledikleri ‘Megri’ türküsüne atıfta bulunarak “Ne dediler; ‘meğri’ dediler, ‘ağlama’ dediler, ‘ağlama kardeş, ağlama can, ağlama Diyarbakır’ dediler. Diyarbakır o gün yine ağladı ama bu kez sevinçten ağladı. Diyarbakır umutla ağladı, kabına sığmadığı için yıllardır aradığı huzuru, kardeşlik iklimini teneffüs ettiği için ağladı. O gün inanın Trabzon ağladı, Antalya ağladı, İzmir ağladı. Diyarbakır ile birlikte televizyonlarının başında Ankara ağladı, Erzurum ağladı, İstanbul ağladı. İnanın o gün bizimle birlikte Erbil sevinç gözyaşları döktü, İslamabad, Kabil, Beyrut, Küdüs, Gazze, Şam sevinç gözyaşları döktü” dedi.
“GEZİ’NİN ARKASINDA KİM VARSA 17 ARALIK’IN ARKASINDA O VAR”
Erdoğan, “O güzel manzara, o kardeşlik manzarası, birlik, dayanışma manzarası herkesin yüreklerine umut ışığı yaktı. Bu umut verici tarihi manzaranın ardından ne yaptıklarını sizler de gördünüz. 81 vilayetin sevinç gözyaşlarından birileri rahatsız oldu, 77 milyonun kucaklaşmasından birileri ciddi şekilde rahatsız oldu. O malum medya, muhalefet partileri, malum çevreler Diyarbakır’daki bu kardeşlik fotoğrafından rahatsız oldular, bu kardeşlik manzarasını gölgelemek için uğraştılar. Yetmedi 17 Aralık’ta, 25 Aralık’ta yargı ve emniyete sızmış bir grup vasıtasıyla darbe girişiminde bulundular. En başta kardeşliğimizi, en başta çözüm sürecini hedef almak istediler. Gezi olaylarının arkasındaki gerçek aktörleri sizler çok yakından tanıyorsunuz, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin arkasındakileri sizler çok yakından tanıyorsunuz. Faili meçhullerin arkasında kim varsa, işte bu saldırıların arkasında da aynı anlayış var. 1992’de Nevruz’da 40 kişinin ölümünün arkasında kim varsa, 17 Aralık darbe girişiminin arkasında o var. Bütün bu karanlık güçler, AK Parti iktidarını nasıl çökertiriz bunun gayreti içine girdiler” diye konuştu.
“HEM PENSİLVANYA İLE HEM DE ONUN ARKASINDAKİ İLE HESAPLAŞIYORUZ”
İktidarın kedisine karşı yapılan bütün operasyonlara karşı dik durarak, yola devam ettiğini belirten Erdoğan, “17 Aralık darbesinin içinde yer alanlar, ülkemizin ve milletimizin kadim düşmanlarının birer kuklasıydılar. Biz, Pensilvanya ihanet şebekesiyle hesaplaştığımız gibi onların arkasındaki güçlerle de hesaplaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık darbe girişim arkasında eski Türkiye koalisyonunun bulunduğunu, bu koalisyonun Türkiye’yi eski günlere, faili meçhuller dönemine, çatışmalar dönemine, gençlerin kanının aktığı, annelerin gözyaşının aktığı dönemlere, Diyarbakır zindanından feryatların yükseldiği döneme götürmek istediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, “Allah’a hamdolsun bunu başaramadılar. Hesapların üzerinde hesap vardır, tuzakların üzerinde tuzak vardır. Rabbim kurulan bu tuzakları altüst etti, milletim 30 Mart’ta bu kirli tezgahları darmadağın etti. Fakat şimdi bir başka tuzak kurdular, o eski Türkiye koalisyonu bir kez daha ortaya çıktı, piyasaya sürdükleri cumhurbaşkanı adayıyla bir kez daha eski Türkiye hayali kurmaya başladılar. Kimin kiminle iş tuttuğunu, ittifak yaptığını siz daha iyi görüyorsunuz. Kürt kardeşlerimin sorunlarını yıllarca inkar eden, yıllarca bu topraklara, inançlara zulüm uygulayan, her darbenin arkasında duran, işte şimdi yine sahnede” diye konuştu.
“NE KADAR IRKÇI VARSA HEPSİ BİRARADA”
Kirli odakların Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle yeniden harekete geçtiklerini kaydeden Erdoğan, “Kürt kardeşlerimin sorunlarını yıllarca inkar eden, yıllarca bu topraklara, kimliklere, inançlara zulüm uygulayan, her darbenin arkasında duran CHP sahnede. Milliyetçiliği ırkıçlık olarak anlayan MHP sahnede. Gerilim siyasetinden medet uman, kandan, gözyaşından medet uman HDP sahnede. 10 yıllardır manşetlerinden ırkçılık akan, kan akan, şiddet akan medya yine sahnede. İstanbul’dan ötesini bilmeyen, Anadolu’nun, Trakya’nın derdini hiç anlamayan bazı işverenler sahnede. Onlarla birlikte hayatı fitneyle geçmiş, hayatı ayrımcılıkla, ispiyonla, adam satmakla, sırttan adam hançerlemekle geçmiş, ırkçı Pensilvanya sahnede. Bunlar bir araya geldiler. Ne kadar ırkçı varsa bu ülkede kardeşliğin ne kadar düşmanı varsa bir araya geldiler. Çatışmalardan, zulümden, yasaklardan, işkencelerden medet uman ne kadar odak varsa şu anda yine bir araya geldiler” ifadelerini kullandı.
İHSANOĞLU’NU TÜRK SOLU İLE VURDU
Konuşmasında Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu da ‘Türk Solu’ adlı faşist mevkuteyle birlikte poz vermesi üzerinden eleştiren Tayyip Erdoğan, “İşte bu monşer aday çıktı, bu ırkçı, faşist, kendini bilmez dergiyle (Türk Solu) poz verdi. Sanmayın ki hata yaptı, sanmayın ki yanlışlıkla o dergiyi eline aldı, takdiri ilahi, zihninde beyninde, ruhunda ne varsa, işte o dergiyi elinde tutarak içinde olanı, dışarıya aksettirdi. Şecaat arzederken, sirkatin söyledi” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Selahattin Demirtaş için de “HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarması, Türkiye’de tesis ettiğimiz demokrasi ve özgürlük ortamının en bariz göstergesidir” diye konuştu.
Konuşmasında CHP zihniyetine geniş yer ayıran Erdoğan, şunları söyledi: “CHP, Kürt meselesinin mimarıdır, CHP, Dersim’in mimarıdır. CHP, kapanan camilerin, yıkılan türbelerin failidir. CHP, yasakların, baskıların, işkencelerin, faili meçhullerin, Diyarbakır Cezaevi’nin savunucusudur. CHP demek, ırkçılık demektir, zulüm demektir, ayrımcılık demektir. İşte HDP gitti, bu CHP ile ittifak arayışlarına girdi. Ne diyor HDP adayı, ‘birlikte dans edelim’ diyor. İşte tam da CHP kafası, CHP zihniyeti budur. Diyarbakır’dan inşallah bu CHP kafasına, bu CHP zihniyetine de oy çıkmayacak.”