İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Özal’ın ölüm sebebi yüksek dozda alınan ilaçtır. Bu ilacı kendisi yanlışlıkla mı aldı, yoksa ona bir anda ya da kısa aralıklarla mı verildi bilmek mümkün değil” dedi.
İSTANBUL
Toksikoloji uzmanı eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yüksek dozda ilaç verilerek öldüğünü öne sürdü. Özal’ın zehirlenmediğinin söylenemeyeceğini belirten Sevil Atasoy, raporun yazım aşamasında iki ay gibi bir süre verilmesinin yanlış olduğunu kaydetti. Atasoy, “Zehirlenmediği söylenemez, çünkü aceleye getirilmiş bir çalışmadır. Feth-i kabirden itibaren her bir alanın uzmanlarıyla çalışılmamış olmasının etkilerini hissetmemek mümkün değil” dedi.
Prof. Dr. Sevil Atasoy Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümü ile ilgili Adli Tıp Kurumu’nun geçtiğimiz aylarda hazırladığı otopsi raporlarındaki çelişkileri anlattı. Cihan Haber Ajansı’na konuşan Atasoy, otopsi raporunun birçok yerinde kes-yapıştır tekniği ile uzman görüşlerinin yer aldığını ve tarih ve yazım hataları olduğunu belirtti. Atasoy, “Adli Tıp Kurumu’nun ‘zehir var ama zehirlenme yok’ şeklindeki açıklaması, sanırım 16. yüzyılın önemli bilim adamlarından ve toksikolojinin kurucularından kabul edilen İsviçreli doktor ve kimyager Paracelsus’un ‘Her şey zehirdir, mühim olan dozdur’ cümlesine atıfta bulunmuşlar. Bir anlamda, insanı öldürebilecek maddeye rastladıklarını ancak bununla öldüğünü kanıtlayamadıklarını belirtiyorlar. Birçok yerde uzman görüşleri ‘kes-yapıştır’ tekniği ile üst kurulun raporuna alınmıştı, tarih ve yazım hataları vardı.” dedi.
BAŞTAN SAVMA
Beş aya varan bir süre raporu ve dosya ile ilgili belgeleri değerlendiren Prof. Dr. Sevil Atasoy, raporun toksikoloji raporundan ziyade bir jeoloji raporu gibi hazırlandığını dile getirdi. Atasoy şu ifadeleri kullandı: “Rapor, bir toksikoloji raporundan ziyade bir jeoloji raporunda rastlanacak oranda fazla sayıda toprak analizi içeriyordu. Kimi yerde yabancı kaynaklara atıfta bulunulmuştu. Bu çok doğal ve güzel bir şey... Ancak bir kaynak örneğin, cenazenin tabutla gömüldüğü Hristiyan mezarlıklarındaki toprak kirlilikleriyle ilgiliydi. Bizim örneğimizde bir mezarlık yok. Dolayısıyla raporu ne yazık ki tatmin edici bulduğumu söyleyemem.”
YÜKSEK DOZ
Turgut Özal’ın 19 yıl aradan sonra yapılan otopsi materyalinde toksikoloji incelemesi sırasında Adli Tıp Kurumu’nun çok önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırdığını dile getiren Sevil Atasoy, ölüme neden olan ilacın yüksek dozda tüketilmiş olduğuna dikkat çekti. Atasoy’un konuyla ilgili tespiti şöyle: “Turgut Özal’ın ölümüne neden olan kimyasal maddeyi Adli Tıp Kurumu Kimya Dairesi bulmuş ve raporuna yazmış. Bu bir müstahzar ilaç... Bana göre ölüme neden olan bu ilaç. Çünkü tüm veriler bu yönde. Ancak her nedense, bulguları yorumlayanlar, bu çok basit ayrıntıyı ciddiye almamış gözüküyor. İlacın adını kitabımda açıkladım. Yüksek dozda tüketmiş olması gerekir. Bunu kendisi yanlışlıkla mı aldı, yoksa ona bir anda ya da kısa aralıklarla mı verildi bilmek mümkün değil.”