• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

O şimdi Cumhurbaşkanı

Yeniakit Publisher
2015-01-28 08:05:00 - 2015-01-27 23:35:30
O şimdi Cumhurbaşkanı

28 Şubat sürecinde kartel medyasının takındığı tavrı eleştiren Erdoğan, “Muhtar bile olamaz’ diyerek hem şahsımla hem de bütün muhtar kardeşlerimle güya alay ediyorlardı ama bu millet işte kardeşinizi milletvekili seçti, başbakan yaptı, ardından da Türkiye Cumhuriyeti’nin halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanlığı makamına yükseltti. Millet tarafından seçilmiş olmak, bu dünyada ulaşılabilecek payelerin en büyüklerinden, en yükseklerinden biridir” dedi.

YENİ AKİT / ANKARA - Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 406 muhtara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin seçtiklerine hiçbir zaman değer verilmediğini belirterek, yakın siyasi tarihimizde milletin seçtiği muhtar da olsa belediye başkanı da olsa başbakan da olsa her zaman kibir ile onların ezilmek istendiğini söyledi. Erdoğan konuşmasında milletin iradesine sahip çıktığını belirterek, “Milletimiz, seçimine sandığına sahip çıktı ve kendi tercihlerinin o elitlerinin kibrinden daha üstün olduğunu her fırsatta gösterdi” şeklinde konuştu.

“MUHTAR AYLIĞINI 880 LİRA’YA ÇIKARDIK

Evlerden sokaklara, sokaklardan caddelere semtlere oradan da tüm 780 bin kilometrekareye yayılan bir siyasi mücadele verdiklerini belirten Erdoğan, “Tabandan, yani köy ve mahalleden yola çıkıp en tepeye giden bir yol böyle bir istikamet izledik. Onun için muhtarlar en fazla önem verdiğimiz en fazla yol arkadaşlığı yaptığımız kesim oldu. İBB Başkanlığımda da İstanbul muhtarları ile işbirliği yapmanın gayreti içinde oldum. Başbakan olduğumda muhtarları unutmadık, Cumhurbaşkanı olduğumuzda da unutmadık. İnşallah sizleri hiçbir zaman ihmal etmeyecek yolumuza böyle devam edeceğiz. 2002’de 97 lira muhtar maaşları bugün 880 lira. Normal olarak 12 yıl içinde yüzde 800 oranında artırmış olduk, ki bu en yüksek zam anlamına geliyor” dedi.

“ÇÖZÜM SÜRECİ PAZARLIK SÜRECİ DEĞİLDİR”

Milletimizin gayreti ile işbaşına gelen muhtarların Türkiye’nin sorunlarına öncülük yapmalarının son derece önemli olduğunu dile getiren Erdoğan sözlerine şöyle devam etti, “Sizlerin de yakından takip ettiği gibi terörle mücadelede yoğun bir mücadele veriyoruz. İki büyük hassasiyetimiz var. Birincisi yıllardır red, inkâr, asimilasyon politikalarına maruz kalan doğu ve güneydoğu illerimizi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. İkincisi ise terör meselesini çözerken Türkiye’nin diğer bölgelerini rahatsız edecek hassasiyetleri incitecek girişimlerden hassasiyetle kaçınıyor, meseleyi kimseyi rencide etmeden ama kimsenin hakkının zayi olmasına fırsat vermeden çözmeye çalışıyoruz. Kanı gözyaşını durdurmaya çalışırken orada yatırımlar yaparken Akdeniz, Ege, İç Anadolu’da yaşayan kardeşlerimizin de kaygılarını gidermeye devam ediyoruz. Çözüm süreci bir al ver süreci bir pazarlık süreci değildir, taviz vermek asla değildir. Hele hele şehitlerimizin emanetlerini incitecek hiçbir girişim ve adıma asla fırsat tanımayız. Terör meselesi Türkiye’nin kalkınması önünde en büyük engeldir. Şimdi biz bunu ortadan kaldırmaya çalıştıkça birileri de bizi engellemek için çalışıyor.”

“GEZİ’DE HEDEF BÜYÜK TÜRKİYE’YDİ”

2013’te yaşanan Gezi olaylarının büyük Türkiye’yi sabote etme amacı güden bir oyun olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Altından, arkasından kimler çıktı gördünüz. 17-25 Aralık tarihlerinde yolsuzluk maskesi altındaki darbe girişimi büyük Türkiye hedefini sabote etmekten başka bir şey değildi. Biz hükümet olarak o zaman sağlam durduk, dik durduk. Milletimiz oynanan oyunu gördü ve dimdik bir duruş sergiledi. Yerel seçimlerde görüldüğü gibi yine o zaman genel başkanı olduğum partimiz büyük bir başarı ile çıktı. Millet feraseti ile bakar kararını ona göre verir. Arkadan Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu ilk defa halkımız seçimini yapıyor. 14 parti birleşti bu kardeşinizin karşısına aday çıkardılar bizim ortak adayımız dediler elhamdülillah yüzde 52 ile bu kardeşinizi millet işbaşına getirdi. Milletin feraseti ile oynanmaz. Millet küçümsenmez, sandık küçümsenmez. Bundan sonra da Türkiye’nin ilerlemesini, büyümesini engellemek için oyunlar oynanacak, çeşitli sabotaj girişimlerini sahneye koyacaklardır. Sizler bunlara karşı uyanık olacaksınız” ifadelerini kullandı.

“NAMUSLULAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALI”

Erdoğan sözlerinin devamında, “Biz Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Zaza biz ayrı olabilir miyiz? Biz hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Öyleyse bu dargınlık, bu kırgınlık, bu kin, bu nefret ne? İşte buna karşı mücadeleyi tüm muhtarlarımız olarak sizler vereceksiniz. Yarın seçimler var özellikle Güneydoğu’da, Doğu’da mezralarda birileri gelip oyları filanca partiye vereceksiniz yoksa yakıp yıkarız diyebilirler. Ben diyorum ki, namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur, şerefli olmadıkça başarılı olamazlar. Bu merhum İnönü’nün lafıdır. Bunu görmemiz lazım buna karşı devlet, millet el ele mücadeleyi sürdürmemiz lazım. Bu ülkenin 780 bin km’si ihya olmalı ayağa kalkmalı. Her taraf modern bir şehir haline gelmeli” dedi.

“TÜRKİYE’NİN İSTİKAMETİNİ SADECE MİLLET BELİRLEYECEK”

Hükümetin geriye yönelik Türkiye yatırımlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “26 havalimanı vardı, şu anda 52 havalimanımız var. Bu 12 yılda oldu. Şu anda Hakkâri Yüksekova’da inşaat devam ediyor ama bitirmekte zorlanıyorlar. Neden muhtarlar tehdit alıyor, makineler yakılıyor. Her zaman söylüyorum bir üst akıl Türkiye’de belli bir kesimi, belli siyasi partileri verdiği talimatlarla Türkiye aleyhine çalıştırıyor. Siz Türkçü parti sanıyorsunuz ama aslında onlar üst akla çalışıyorlar. Siz dini cemaat zannediyorsunuz, hizmet örgütü sanıyorsunuz ama bakıyorsunuz onlar halk için ya da Hak için değil patronları olan üst akıl için çalışıyorlar. Ne üst aklın, ne de onların maşalarının bu ülkenin istikametini tayin etmelerine hep birlikte müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’nin istikametini sadece millet belirleyecek” şeklinde konuştu.

“KOBANİ’DE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYORLAR AMA…”

Erdoğan, Kobani bahanesi ile dünyayı ayağa kaldıranların İslam dünyasındaki gelişmelere ses etmediğine işaret ederek, “Somali’deki açlığı, yoksulluğu, istikrarsızlığı gidermek için, orada emniyeti sağlamak için hiç kimsenin, hiçbir ülkenin maalesef kılı bile kıpırdamıyor. Kobani söz konusu olduğunda dünya ayağa kalkıyor. Küçük bir yerleşim yeri için bütün dünya işbirliği yapıyor. Oradan ayrılıp gelenler bize geliyor. 200 bin insan. Onları zaten burada ağırlıyoruz. Orada kimse yok, orayı bombalıyorlar. Şimdi bugün de maşallah çiftetelli oynuyorlar. Ne olmuş, şu anda oradan DEAŞ çıkmış. Tamam da o bombaladığınız yerleri yeniden kim onaracak? O yerle bir olan yerleri yeniden kim onaracak, işin geleceğinin hesabını kimse yapmıyor. Oradan ayrılan 200 bin insan acaba geri dönebilecek mi veya nereye yerleşecek, bunun hesabını yapan yok” dedi.

ERDOĞAN MUHTARLAR DEMOKRASİNİN ÇEKİRDEĞİ

“Muhtar bile olamaz diyerek hem şahsım hem de tüm muhtarlarımızla alay ediyorlardı” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Millet o kardeşinizi milletvekili, başbakan ve halk oyu ile seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı makamına çıkardı. Millet tarafından seçilmiş olmak bu dünyada ulaşılacak payelerin en büyük en yükseklerinden biridir. İster muhtar, belediye başkanı, milletvekili olsun ister Cumhurbaşkanı olsun. Milletin teveccühüne mazhar olmak rütbelerin en büyüğüdür. Muhtar kardeşlerimiz son derece önemli bir makamda bulunuyorlar. Bunu böyle bilmenizi özellikle hatırlatmak isterim. Demokrasinin yerelde başladığını defalarca söyledim. Bunun gereğini de yapmak için elimden geleni yaptım. Demokrasi önce ailede, evde, köyde mahallede demokrasi ne kadar güçlenirse ülkenin genelinde de o kadar güçlenir ve standartları o kadar yükselir. Muhtarlarımız demokrasinin çekirdeği denecek bir öze sahiplik yapıyorlar..”Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23