Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sandıkta yenemeyeceğini anlayan ve umudunu kirli ittifaklara bağlayan malum zihniyet şimdi de MHP’yi gözüne kestirdi. Eski CHP’li Hikmet Çetin, geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yaptığı ziyarette ittifak çağrısı yaptığını itiraf etti.
HABER MERKEZİ
Başkan Erdoğan’ı sandıkta yenemeyeceğini anlayan ve umudunu kirli ittifaklara bağlayan malum zihniyet şimdi de MHP’yi gözüne kestirdi. Koalisyon kurmak adına daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ülkenin liderlik koltuğunu vaat eden CHP yönetim kademesi, şimdi de ülkücü camiayı yanlarına çekmek adına çok kirli bir senaryoyu devreye aldı. CHP’nin eski Genel Başkanı olan ve şu sıralar Ekrem İmamoğlu ve Dilek İmamoğlu adına parti turları düzenleyen Hikmet Çetin, geçtiğimiz günlerde Bahçeli’ye yaptığı ziyaretin perde arkasını anlattığı açıklamasında, ittifak çağrısı yaptığını itiraf etti. “Eğer 12 Eylül’den önce CHP ile MHP koalisyon yapsaydı, sokaklarda anarşi biterdi ve 12 Eylül olmayabilirdi” diyerek ön alan Çetin, CHP-MHP ittifakının çok başarılı olacağına inandığını ve bunu Bahçeli’ye de ima ettiğini açıkladı. Son dönemde gösterdiği dik duruşla ülkemize yönelik tüm kirli planları boşa çıkaran MHP’yi, Cumhur İttifakı’ndan koparmak isteyen fondaş medya ise geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 37 ile yeni emniyet müdürü atanmasını ve 22 ilin emniyet müdürünün merkeze alınmasını bahane ederek “Milliyetçi müdürler tasfiye ediliyor” yalanını devreye aldı. Aralarında İP Lideri Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi’nin ırkçı Lideri Ümit Özdağ ve Yeni Yol Partisi Lideri Remzi Çayır’ın da olduğu bazı isimler yeniden ittifak çağrısı yaparak kirli masa kurma çalışmalarına hız verirken, CHP ve kiralık medyası eliyle devreye sokulan zaman ayarlı senaryo “MHP’yi zillete ortak etme telaşı” olarak değerlendirildi.
MHP BU OYUNU BOZAR
Konuya ilişkin Akit’e konuşan Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran, şunları dile getirdi: “Ülkücü hareket bu milletin milli refleksidir. Ülke ne zaman dara düşse, MHP her zaman devletin ve milletin yanında yer almıştır. Bir dönem MHP’nin içerisine sızan, daha sonra ayrılıp millet ittifakıyla birlikte olan birtakım kriptolar, geçmişte MHP’nin fabrika ayarlarıyla oynamaya çalışmışlardır. Ancak Devlet Bahçeli’nin derin feraseti sayesinde bu oyunlar bozulmuştur. Geçmişi ve bugünü şaibelerle, yolsuzluklarla, terör örgütleriyle ilişkilerle dolu olan CHP, içerisine düştüğü çukurdan çıkmak için her yola başvuruyor. CHP’nin elinde ülkücü şehitlerin kanı vardır. Böyle bir durumda MHP’nin CHP’ye aparat olması asla mümkün değildir. Daha düne kadar Kandil’den gelen destek mesajlarına çıtı çıkmayan CHP’nin, bugün barış sürecinde silahların bırakılmasıyla birlikte kimyası bozulmuştur. Hırsızlığın, yolsuzluğun, soygunun ayyuka çıktığı bu dönemde çıkıp halka bunları açıklamaları gerekirken, her gün farklı bir senaryoyu gündeme getiriyorlar. Defalarca söyledik. CHP bu toprakların ürünü değildir. MHP gibi milliyet duyarlılığı en üst seviyede olan bir partinin buna alet olması asla mümkün değildir.”