Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bakan Yardımcısı Mahmut Özer “Ekim 2018’de açıklanan 2023 Eğitim Vizyonunun öngördüğü mesleki ve teknik eğitime ilişkin yol haritasını izleyerek, sektörün taleplerine duyarlı ve birlikte hareket eden, ülkenin önceliklerine göre kendisini sürekli güncelleyen dinamik bir mesleki eğitim inşası için çalışıyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, Akit’e konuştu. Özer, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak Ekim 2018’de açıklanan 2023 Eğitim Vizyonunun öngördüğü mesleki ve teknik eğitime ilişkin yol haritasını izleyerek sektörün taleplerine duyarlı ve birlikte hareket eden, ülkenin önceliklerine göre kendisini sürekli güncelleyen dinamik bir mesleki eğitim inşası için çalışıyoruz” dedi.
“54 alan ve 199 dalda eğitim hizmeti sunmaktayız”
Mesleki ve teknik eğitim verdiğiniz alanlarda müfredatın ve laboratuvarların güncellenmesinin devam ettiğini vurgulayan Özer, “Müfredatların güncellenmesi için ilk olarak mesleki eğitim verdiğimiz tüm programların Ulusal Meslek Standartları ve Ulusal Yeterliliklere uyumunu masaya yatırdık. Halen mesleki ve teknik eğitim veren kurumlarımızda 54 alan ve 199 dalda eğitim hizmeti sunmaktayız. Eksiklikleri tespit ettik ve yoğun bir çalışmayla eksiklikleri 2018 yılında tamamladık. Böylece, 54 alan ve 199 dal programının tamamı yürürlüğe giren ulusal meslek standartları ve ulusal yeterliliklerle uyumlu hale getirildi. Bu çalışmaların sürekli olması lazım. Bu nedenle güncelleme çalışmalarına periyodik olarak devam edeceğiz. Diğer taraftan; mesleki ve teknik eğitim veren okulların tüm atölye ve laboratuvarlarının güncellenmesi için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu süreci hızlandırmak için sektör temsilcileri ile işbirliklerimizi de artırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Okullarda 20 mükemmeliyet merkezi kuracağız”
MEB tarafından gerçekleştirilen projelere örnek veren Özer, “2019 yılında yaklaşık 150 milyon TL bütçeli yeni bir projeyi uygulamaya koyuyoruz. Proje kapsamında mesleki ve teknik eğitim verilen en güçlü alanlarda okullarımızda 20 mükemmeliyet merkezi kuracağız. Bu kapsamda bu okullarımızda ilgili alanlarda laboratuvar ve atölye altyapısı tamamen güncellenecek. Mükemmeliyet merkezlerinde öğrencilerin eğitimlerinde uygulamaya ağırlık verilecek, sektörün talep ettiği becerileri eğitim sürecinde kazanmaları sağlanacaktır. Mükemmeliyet merkezlerini mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarındaki alan öğretmenlerimizin mesleki gelişim eğitimlerinde de kullanacağız. Proje ile ayrıca mesleki ve teknik eğitim kurumları Ar-Ge faaliyetleri kapsamında işbirliği yapmaları da sağlanacaktır” diye konuştu.
“Her yeni açılım sektörü de hareketlendiriyor”
Son zamanlarda komuoyuna yansıyan mesleki eğitimin güçlendirilmesi ile ilgili işbirliği protokollerinin imzalandığını ve sektörün bu düzenleme ile hareketlendiğini belirten Özer, “Mesleki ve teknik eğitim verilen tüm alanlarda sektörle iş birliğimizi adım adım güçlendiriyoruz. Öncelikle işbirliklerinde mezunlara istihdam önceliği sağlanmasını istiyoruz ve eğitim sürecini sektörle birlikte yürütmeyi teklif ediyoruz. Bu birliktelik, okul yöneticilerinin birlikte belirlenmesini, müfredatın sektörle birlikte güncellenmesini, staj ve beceri eğitimlerinin sektörün gerçek iş ortamında yaptırılmasını, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişim eğitimlerine sektörün destek vermesini ve öğrencilere burs desteğini kapsamaktadır. İşbirliklerinde geliştirdiğimiz bu yeni yaklaşım sektör tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu nedenle şu ana kadar sektörle çok sayıda bu özelliklere sahip işbirliğini başlattık. Her yeni açılım sektörü de hareketlendiriyor ve yeni işbirliği alanları doğuyor. Böylece mesleki ve teknik ortaöğretimin güçlenmesi ile ilgili umutlar artıyor” ifadelerini kullandı.
Savunma sistemlerine yönelik ilk meslek lisesi OSTİM’de kuruldu
“Mesleki ve teknik eğitimin çok dinamik yapıya sahip olması gerekiyor” diyen Özer, “Mevcut alanlardaki eğitimi sürekli güncellerken ve kalitesini artırırken sektörün talepleri doğrultusunda yeni alanlarda da eğitim seçeneği sunmalıyız. Örneğin yerli savunma sanayi ile ilgili son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşanırken bu alanda mesleki ve teknik ortaöğretimde eğitim vermediğimizi gördük. Hemen ASELSAN yönetimi ile iletişime geçtik. Böyle bir girişime inanılmaz destek verdiler ve çok kısa sürede iş birliği protokolü imzaladık. Yapılan protokolle savunma sistemlerine yönelik ilk mesleki ve teknik Anadolu lisesi Ankara Ostim’de kuruldu. Müfredatı ASELSAN ile ortaklaşa belirliyoruz. Öğrencilerin işyeri eğitimi ASELSAN tesislerinde gerçekleştirilecek alan ve dal derslerine ASELSAN uzmanları girecek. Protokol kapsamında pilot okuldaki öğretmenlerin mesleki gelişim eğitimleri ASELSAN tarafından düzenli bir şekilde sağlanacaktır. Ayrıca benzer bir açılımı HAVELSAN ile yapma çalışmalarımız devam ediyor. Bu işbirliğinde bilişim sistemleri, yazılım ve siber güvenlik odaklı ortak bir mesleki ve teknik Anadolu lisesi kurmayı ve eğitimi birlikte yürütmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Savunma Sanayi Başkanlığı ile de mesleki ve teknik alan öğretmenlerimizin mesleki gelişim eğitimleri ile ilgili ortak bir çalışma hazırlıklarımız devam ediyor” dedi.
İTÜ Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi kurulma sürecinde
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile ortak bir Mesleki ve Teknik Lise kurulması için çalışmalar olduğunu ifade eden Özer, “Mesleki ve teknik eğitimde çeşitliliği ve yeni yaklaşımlar içeren modelleri artırmaya ihtiyacımız var. Bu çerçevede yeni bir adım atarak İTÜ ile birlikte mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılım yaptık ve İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini kuruluşu için süreci başlattık. Lisede sadece dört alanda Bilişim Sistemleri Teknolojisi, Elektrik-Elektronik teknolojisi, Biyomedikal Cihaz Teknolojisi ve Denizcilik eğitim verilecek olup İngilizce hazırlık sınıfında eğitimi İTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu düzenleyecek. İTÜ’nün artırılmış sanal gerçeklik (AVR) ile mesleki İngilizce öğretiminde çok önemli deneyimi var, bu lise sanal gerçeklik ile mesleki İngilizce öğretiminin de pilot okulu olacak. Okul müdürü İTÜ öğretim üyesi olacak ki bu mesleki ve teknik ortaöğretimde ilk uygulama olacak. Yine alan ve dal derslerine İTÜ öğretim elemanları katkı verecek ve İTÜ’nün ilgili laboratuvarları öğrenciler tarafından kullanılabilecektir. Ayrıca, protokol kapsamında öğrenci ve öğretmenler İTÜ Teknokent ile AR-GE projeleri geliştirebilecekler. Ayrıca bu lisenin mezunları İTÜ’nün ilgili mühendislik bölümlerini kazandıklarında İTÜ tarafından yükseköğrenimleri sırasında burs desteği sağlanacak. Bu açılımların mesleki ve teknik eğitimin hem kalitesine hem de algısına çok önemli katkı sağlayacağını umuyoruz” şeklinde konuştu.
