İstanbul’u yağmalayan Ekrem İmamoğlu’na karşı itirafçı olanları, “İktidarın adamları” diye karalayan; şaibeli kurultay davasıyla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu’nu taşa tutturan; CHP’lilerin kumpaslarına kurban gittiğinden yakınan eski Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e hakaret ettiren Özel, şimdi de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde dönen dolapları yargıya taşıyan Başkan Cemil Tugay’a da linç kampanyası başlattı.
Buğra Kardan İstanbul
Yalan dolanın, hile hurdanın, alavere dalaverenin rutin hâle geldiği CHP’de iç kavga kızıştı. Peş peşe yapılan yolsuzluk soruşturmaları emanetçi Genel Başkan Özgür Özel’i dava arkadaşlarıyla karşı karşıya getirdi. İstanbul’la başlayan, Adana ve İzmir’le devam eden soruşturmaların ardından kontrolünü yitiren Özel, Ekrem İmamoğlu döneminde İBB’nin hortumlandığını ve onlarca müteahhitten rüşvet alındığını ortaya döken itirafçıları “İktidarın adamları” diye kötülerken ihbarcıları dışlamaya yöneldi.
KÖSELER VE TUGAY HEDEFTE
Linç kampanyalarına ara vermeyen, ihbarcılar gibi şaibeli kurultay davasından mutlak butlan kararı çıktığı taktirde yönetimi geri alacak olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmaya girişen Özel ve ekibi CHP’lilerin kumpaslarına kurban gittiğinden dert yanan Alaattin Köseler’e de hakaret ettirdi. Özel ve ekibinin hışmından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da payını aldı. CHP yönetimi, selefi Tunç Soyer’in vurgunlarını mahkemeye taşıyan Tugay’a adeta üvey evlat muamelesi yaptı. Özel’in İzmir ziyaretinde İzmir Milletvekili Murat Bakan, Tugay’la selamlaşmadı, yanına dahi gelmedi. Fonlu medyanın Tugay’ı eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a benzetmesiyle doruğa çıkması beklenen gerilimin Özel’i yeni bir girdaba sokup sokmayacağı ise soru işaretine yol açtı.
ŞİKAYET ETMESE YANLIŞ OLUR
Akit’e konuşan CHP’nin eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek ise bakın neler anlattı: “Ortada kamu zararı varsa halef belediye başkanı selefini ihbar etmekle mükelleftir. İmamoğlu’nun da Yavaş’ın da selefi hakkında ortaya attığı iddialar araştırılmalıdır. O nedenle Cemil Tugay’ın adımı yadırganmamalıdır. Amaç yetim hakkını korumaktır. Tugay’ın hedef alınması yanlıştır. Ona selam verilmemesi de hatadır. Savcılığın soruşturmayı evvelden başlattığı belli. Evrak numarasının 2024 olduğu tartışmasız. Belediyeden evrak talep edildi. Belediye de teftişte bulundu ve yükümlülüğünü yerine getirdi. Bir belediye başkanı olarak ödevini ifa etti. Aleni durum vardı. Durumu Tugay, ele aldı ve savcılığa bildirimde bulundu. Bu ihbar değil. O nedenle Tugay’a haksızlık edilmiştir. İzmir CHP’nin kalelerinden. Burada grevler oldu, çöpler toplanmadı. Çünkü Tugay’ın selefi Soyer, görevde iken tekrar belediye başkanı olamayacağını bildiğinden büyük taahhüt altına girdi. Çalışanlara yüklü meblağlar ödeme vaadinde bulundu. Bu vaat de Tugay’ı sıkıntıya soktu. Birdenbire Soyer döneminde Tarkan’a verilen milyonlar, polemiklere konu olan heykel ve şato yatırımları hatırlandı. Soyer’in kamuya yararı değil, zararı oldu. O nedenle Tugay’a yüklenmek yersiz. Şaibeleri ihbar ve itiraf eden CHP’lilere ‘İktidardan talimat alıyorlar’ diyerek de sorundan kaçınılamayacağı aşikâr. CHP yönetimi sorumlu olmalıdır. ”
DIŞLAMA, KARALAMA KÜLTÜRÜ VAR
GENAR Başkanı İhsan Aktaş da şunları söyledi: “CHP’de dışlama, karalama kültürü var. Bu kültürü şu anda net olarak görüyoruz. Ne oldu da görüyoruz? Cemil Tugay’ın selefinin tartışmalı kararlarını, adımlarını mahkemeye götürdüğü iddia edildi. Tugay, yerden yere vuruldu, selam dahi verilmedi. Bu tuhaf değil mi? Yani İBB’ye yönelik soruşturmada da ihbarcılar, itirafçılar CHP’li olmalarına rağmen Tugay’la aynı akıbeti paylaşmadılar mı? ‘İktidardan talimat alıyorlar’ ithamıyla karşı karşıya kalmadılar mı? Doğal olarak CHP’de gerilim belirdi. Tırmanır mı, bilinmez. Darılmalar, tepki koymalar var ama büyük bölünmeler müşahede edilir mi belli olmaz. CHP’nin tabanı ise kolay kolay başka yere kayacak gibi görünmüyor. Çünkü CHP’nin tabanında tarikat gibi bir grup var. Bu grup, ikna olmuyor. Hemen bir yere gitmiyor. Kaldı ki CHP, tabanla irtibat hâlinde. Tabana ‘Seçimlerden galip çıkacak adayımıza mani olundu’ diyor. Sorumluluğu iktidara yüklüyor. İBB’ye yönelik soruşturmada itirafçı olmayan kalmadı. Taban da kopmadı. İddianamenin kaleme alınmasını takiben yeni bir evreye girilebilir. İddianamenin okunması tabanı da şekillendirebilir. Ancak yine de yolsuzluktan çok şaibeli kurultay tartışılıyor. Özel kanadı, Kılıçdaroğlu’nun talimatlarına uymasını diliyor. Kılıçdaroğlu da diretiyor, hile olduğunu ifade ediyor. Bakalım neler olacak? Ancak millet, bu CHP’yi iktidara lâyık görmüyor.”
