LGS öncesi çocuklar: Kaygıyı yenmenin 7 altın yolu! LGS'yi kazanmak için bunlar gerekli
LGS öncesi kaygı artarken uzmanlar, çocuklara telkin yerine anlayış ve destek verilmesini öneriyor. Başarı kadar çabanın da takdir edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Sınav haftasında uyku, beslenme düzeni ve sevilen aktivitelere zaman ayırmak ve Sınav günü rutin korunmalı, aşırı kahvaltıdan kaçınılmalı. LGS'ye sayılı günler kala Peki, bu süreçte çocukları nasıl desteklemeli, hangi davranışlardan kaçınılmalı? Çocukların yolunu ise başarı değil, çabanın takdir edilmesi aydınlatır.
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı yaklaşırken, öğrencilerde stres ve kaygı giderek artıyor. Çocuk Gelişimi Uzmanı Emine Ergün, bu dönemde ebeveynlerin ve eğitimcilerin çocuklara nasıl destek olması gerektiğine dair önemli uyarılarda bulundu. Ergün, “Kaygı telkinle değil, anlayışla azalır” diyerek, ailelerin çocukların çabalarını takdir etmelerinin başarı kadar önemli olduğunu vurguladı.
Sınav Kaygısının Gerçek Kaynağı Beklentiler
Uzman Ergün, sınav kaygısının yalnızca sınav zorluğundan değil, çocuklukta oluşan mükemmeliyetçi ve aşırı başarı odaklı tutumlardan kaynaklandığını belirtti. “Ailelerin kendi gerçekleştiremedikleri hayalleri çocuklarına yüklemesi, çocuklarda ciddi kaygı yaratıyor” dedi. Kaygının azaltılması için basit telkinlerin yetersiz kalacağını ifade eden Ergün, çocukların bu dönemde profesyonel destek almasının gerektiğine dikkat çekti.
Ebeveynlerin Kaçınması Gereken 5 Tutum
Uzman, ebeveynlerin sıklıkla yaptıkları ve çocukların kaygısını artıran tutumları şöyle sıraladı:
Kıyaslama yapmak,
Gerçek dışı beklentiler oluşturmak,
Kendi deneyimlerini çocuklara dayatmak,
Sürekli uyarılarda bulunmak,
Destek yerine eleştiri yapmak.
Çaba ve Başarı Dengesi Önemli
Ergün, çocukların sadece başarıları değil, gösterdikleri çabaların da dengeli bir şekilde övülmesi gerektiğinin altını çizdi. “Bazen çaba olsa da başarı gelmeyebilir. Böyle anlarda çocuğun emeğini görmek ve takdir etmek motivasyonunu artırır” ifadelerini kullandı.
İl dışı atamanızı iptal etmek isteyen öğretmenler dikkat! MEBBİS’te kritik tarihler açıklandı
Sınav Haftasında Duygusal ve Fiziksel Denge Şart
Sınav öncesi son haftanın sadece ders tekrarından ibaret olmaması gerektiğine dikkat çeken Ergün, uyku ve beslenme düzenine özen gösterilmesini önerdi. Ayrıca, öğrencilerin sevdiği aktivitelerle stres atmasının önemli olduğunu söyledi. “Film izlemek, yürüyüş yapmak ya da arkadaşlarla vakit geçirmek gibi etkinlikler kaygıyı azaltır” dedi.
Sosyal Medyada Kıyaslamadan Kaçının
Uzman, sosyal medyada paylaşılan başarı hikayelerinin çocuklarda yetersizlik hissi yaratabileceği uyarısında bulunarak, “Her çocuk farklıdır, bu biricilik dijital ortamda da unutulmamalı” dedi.
Diğer bir Çocuk Gelişimi Uzmanı Emine Ergün, sınav kaygısının kökenine ve sınav sürecinde yapılması ve yapılmaması gerekenlere dair TRT Haber'e değerlendirmelerde bulundu.
"Sınav değil, beklentiler kaygı yaratıyor"
Ergün'e göre sınav kaygısı yalnızca sınavın zorluğundan kaynaklanmıyor. "Özellikle erken çocukluk döneminde mükemmeliyetçi ya da aşırı başarı odaklı tutumlarla büyüyen çocuklar, sınav dönemlerinde daha fazla kaygı yaşayabiliyor. Ailelerin, kendi gerçekleştiremedikleri hayalleri çocuklarına yüklemesi de kaygıyı artıran önemli bir unsur" şeklinde konuşuyor.
Sınav kaygısı ile performans baskısının genellikle iç içe geçtiğini belirten Ergün, "Bir çocuk, sınav sürecinde başarılı olsa bile yaşadığı kaygı nedeniyle bu başarısını ortaya koyamayabilir. Bu kaygıyı 'rahat ol, sen yaparsın' gibi telkinlerle azaltmak mümkün değildir. Aksine, bu cümleler çocuğun kendini daha baskı altında hissetmesine yol açabilir" uyarısında bulunuyor.
Bu nedenle, ciddi düzeyde kaygı gözlemlenen çocukların bir çocuk psikiyatristi tarafından değerlendirilmesi ve gerekiyorsa profesyonel destek alması önem taşıyor.
Ailelerin farkında olmadan yaptığı 5 baskılayıcı tutum:
1. Kıyaslama: "Ahmet kazanmış, sen de kazanmalısın" gibi ifadeler motivasyon değil öfke yaratır.
2. Gerçek dışı beklentiler: Çocuğun yeterliliğini göz ardı ederek yüksek hedefler koymak,başarısızlık korkusunu pekiştirir.
3. Kendi örneklerini dayatmak: "Ben senin yaşındayken." gibi kıyaslamalar çocuğun özgüvenini zedeler.
4. Sürekli uyarılar: "Yeterince çalışmıyorsun" gibi cümleler çocuğun iç motivasyonunu düşürür.
5. Destek yerine eleştiri: Kaygı yaşayan bir çocuğun daha fazla baskıya değil, anlayışa ve desteğe ihtiyacı vardır.
"Başarıyı da, çabayı da övün"
"Yalnızca çabayı ya da yalnızca başarıyı övmek değil; her ikisini de dengeli şekilde takdir etmek gerekiyor," diyen Emine Ergün, bu yaklaşımın çocukların özgüvenini artırdığını ve yeni adımlar için cesaret verdiğini vurguluyor.
"Bazen çaba olsa da başarı gelmeyebilir. Böyle durumlarda çocuğun gösterdiği emeği görmezden gelmek yerine, ona neler başardığını hatırlatmak çok kıymetlidir."
Emine Ergün'ün sınav haftası önerileri
Çocuk Gelişimi Uzmanı Emine Ergün, sınav haftası yaklaşırken öğrencilerin sadece ders değil, duygu dünyalarını da dengede tutmalarının önemine dikkat çekiyor.
"Uyku ve yemek saatleri mutlaka düzene girmeli" Özellikle son hafta bu konuda yaşanacak düzensizlikler çocuğun fiziksel ve zihinsel performansını olumsuz etkileyebilir.
"Zorlandığı konuları gözden geçirsin ama sadece akademik tekrarlarla gününü doldurmasın" Öğrencinin duygusal olarak da rahatlamaya, gevşemeye ihtiyacı vardır.
"Sevdiği uğraşlara zaman ayırmasına izin verin" Film izlemek, yürüyüş yapmak, arkadaşlarla zaman geçirmek gibi etkinlikler öğrencinin kaygısını azaltır, motivasyonunu artırır.
Ergün, sınav haftasını sadece "çalışılması gereken bir süreç" olarak değil, "denge kurulması gereken bir dönem" olarak tanımlıyor.
Dijital dünyada başarı hikayelerine dikkat
Sosyal medyada paylaşılan başarı hikayeleri ve kıyaslamalar, birçok çocukta yeterli olmadıkları hissini doğuruyor. Emine Ergün, "Her çocuk farklıdır. Dijital ortamda da bu biriciklik unutulmamalı. Çocuğun kendi gerçekliğinde desteklenmesi, dışsal başarılarla kıyaslanmaması gerekir" diyor.
Sınav sabahı için altın tavsiyeler
-Sınav sabahı farklı bir ritüele değil, rutin bir sabaha ihtiyaç var.
-Aşırı kahvaltıdan kaçınılmalı, her zamanki şekilde kahvaltı yapılmalı.
-Kalabalıkla değil, sade bir şekilde sınava gidilmeli.
-Sınav sonrası sorularla değil, destekle karşılanmalı.
Ve en önemlisi.
"Elinden geleni yaptın. Seninle gurur duyuyorum"
Bu cümle, bir öğrencinin sınavdan sonra duymaya en çok ihtiyaç duyduğu şey olabilir.