Kur’an’da miraç nasıl anlatılır? Miraç Kandili ile ilgili ayetler ve hadisler
Miraç, Peygamber Efendimizin (s.a.v) en büyük mucizelerinden biridir. Alemlere raahmet olarak gönderilen Hz Muhammet Mustafa (s.a.v) Miraç gecesinde Rabbimiz’in daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam’ın rehberliğinde Mescid-i Haram’dan Mescid’i Aksa’ya oradan da ilahi huzura ‘Burak’ adlı binek ile yükselmiştir. Efendimiz, miraçta bazı peygamberler ile görüşmüş, cennet ve cehennemdeki olayları görmüştür. Peki Kur’an’da miraç nasıl anlatılır? İşte Miraç Kandili ile ilgili ayetler ve hadisler…
Diyanet'in 2022 dini günler takvimine göre 2022 yılının ilk kandili olan Regaip Kandili, 3 Şubat 2022 Perşembe günü tüm Müslüman aleminde ibadet ile idrak edildi. Miraç Kandili 27 Şubat 2022 Pazar günü idrak edilecek. Recep ayının 27. gecesi idrak edilecek olan Miraç Kandili'nde oruç tutmanın oldukça fazileti ve sevabı olduğu biliniyor.
Kur’an’da miraç nasıl anlatılır?
Kur’an-ı Kerim’de bu hadisenin İsra kısmı mealen şöyle anlatılır: “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O işitendir, görendir.” (İsra 1)
O yıl, Hz. Peygamber s.a.v. hem eşi Hz. Hatice r.anha’yı hem de O’nu koruyup destekleyen amcası Ebu Talib’i kaybetmişti. Bunların yanı sıra peş peşe yaşanan türlü sıkıntılar o seneyi “hüzün yılı”na dönüştürmüştü. İşte böyle bir zamanda, Efendimiz s.a.v.’i teselli eden, destekleyen, güven ve itminan veren Miraç, kıyamete kadar bütün müslümanlar için de bir lütuf olmuştur. Bu lütuf, Efendimiz s.a.v.’in “Namaz müminin miracıdır.” (Münavî, Feyzü’l-Kadir 1/497) hadis-i şerifinde müjdelenmiştir.
Rasul-i Ekrem s.a.v. Miraç ile hiçbir beşerin ulaşamayacağı bir makama yükseltildiğinde Yüce Rabbini şu ifadelerle övdü: “Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-selâvâtü ve’t-tayyibât: En güzel övgüler, selamlar, ibadet ve taatler Allah’a mahsustur. O’na layıktır.”
Bunun üzerine Hak Tealâ buyurdu ki:
ÖNE ÇIKAN VİDEO
“Es-selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh: Selam sana olsun ey Nebi! Allah’ın rahmeti ve bereketi de sana olsun.”
Ardından Rasulullah s.a.v. de:
“Es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdillahi’s-salihîn: Selam bize ve Allah’ın sâlih kullarına olsun.” dedi.
Bu selamlaşmaya şahit olan Cebrail a.s. ve bütün melekler;
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh: Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür.” dediler. (Kurtubî, Tefsir; İbn Nüceym, el-Bahrü’r-Râik)
Miraç hediyesi nedir?
Efendimiz s.a.v. Miraç’tan dönerken ümmeti için üç büyük hediye getirmiştir:
• Günde beş vakit namaz.
• Bakara suresinin son iki ayeti.
• Ümmetinden Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayanların, azap görse dahi eninde sonunda cennete gireceği müjdesi.
Namaz, kıyamete kadar gelecek her mümine verilmiş en büyük ikramdır. Bu gecede ikram edilmesinin özel bir manası vardır. O olmadan manevi yükseliş, yüce Allah’a yakınlık olmaz.
Böyle mukaddes zamanlar müminler için bir ganimettir. Miraç kandilini Allah Tealâ’nın mağfiretine ulaşmak için fırsat bilmeli, gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla ihya etmeye çalışmalıdır.
Miraç kandili ile ilgili hadisi şerifler
Rasulullah sav. Efendimiz şöyle buyurdular; İsra gecesi [Miraca çıkınca] Cennetin kapısı üzerinde “Sadakanın on, ödünç vermenin sevabı onsekiz mislidir” yazılmış olduğunu gördüm. [Beyheki]
İsra gecesi, nura gark olmuş bir zat gördüm. “Bu kim?” dedim. Cebrail aleyhisselam, “Dünyada iken Allahü teâlâyı devamlı anan, kalbi camiye bağlı ve ana-babasına asi olmayan bir zattır” dedi. [İ. Ebiddünya]
Mirac gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm. [Tirmizi]
Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen bir topluluk gördüm. Biçtiği mahsul yeniden eski haline dönüyordu. “Bunlar kim?” dedim. Cebrail aleyhisselam, “Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yedi yüz misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir” dedi. [Bezzar] Şerh-i Sadr (Kalbinin Temizlenmesi)
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- mirâca çıkmadan sadrının temizlenmesini şöyle anlatır:
"Ben Kâbe'nin Hatîm kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. (Bu sözünü söylerken boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı gösteriyordu.) Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi îman ve hikmetle dolu, altından bir kab getirildi. Kalbim (çıkarılıp su ve Zemzem ile) yıkandı. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu…" (Buhârî, Bed'ü'l-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-'tan rivâyet edildiğine göre, İsrâ gecesi Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e, birinde şarap diğerinde süt bulunan iki kâse getirildi. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle bir baktıktan sonra süt kâsesini tercîh etti. Bunun üzerine Cebrâîl:
"Seni, insanın yaratılış gâyesine uygun olana yönlendiren Allâh'a hamd olsun. Şâyet içki dolu bardağı alsaydın, ümmetin sapıklığa düşerdi." dedi. (Müslim, Îman, 272; Eşribe, 92)[2]