• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kendi hırsızını yargılayan Batı Türkiye’deki hırsızlara sahip çıkıyor! Hırsızın siyasette yeri yok

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Kendi hırsızını yargılayan Batı Türkiye’deki hırsızlara sahip çıkıyor! Hırsızın siyasette yeri yok

İçinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu parasına çökmeyi alışkanlık haline getiren CHP zihniyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) talan eden İmamoğlu Suç Örgütü (İSÖ) lideri Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözü kapalı desteğini sürdürürken, referans aldıkları Haçlı Batı, hırsız siyasetçilerine göz açtırmıyor.

MUHAMMET KUTLU  ANKARA

İçinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu parasına çökmeyi alışkanlık haline getiren CHP zihniyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) talan eden İmamoğlu Suç Örgütü (İSÖ) lideri Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözü kapalı desteğini sürdürürken, referans aldıkları Haçlı Batı, hırsız siyasetçilere göz açtırmıyor. İsmi akçeli işlere karışan Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un görevinden istifa etmesi ve Özgür Özel’in destek istediği İngiliz İşçi Partisi’nin, yolsuzluktan tutuklanan Liverpool Belediye Başkanı Joe Anderson’u partiden ihraç etmesi, hafızalardaki yerini korurken, benzer bir örnek de Fransa’da yaşandı. Paris Ceza Mahkemesi, Fransa’da 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorisi olarak gösterilen faşist politikacı Marine Le Pen’i, Avrupa Birliği (AB) fonlarını kötüye kullanmaktan yargılandığı davada yolsuzluktan suçlu bularak, 5 yıl siyasi men yasağının derhal uygulanmasına, 2 yılı ertelenmiş 2 yılı elektronik kelepçe ile gözetim altında geçirilmek üzere 4 yıl hapis cezası ve 100 bin avro para cezası verilmesine hükmetti. Ne diğer yolsuzluk davalarında, ne de son Le Pen davasında, kimse sokaklara çıkıp yargı kararlarından dolayı hükümeti protesto etmedi. Araçları, dükkânları yakıp yıkmadı.

“BATIYI, BİR VESAYET ARACI OLARAK GÖRÜYORLAR”

Akit’e konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin, “Biz burada CHP’lilerin, daha doğrusu AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kendi nefretleri üzerinden okuyan bütün muhalif bloğun İstanbul’da yaşanan vahim olay karşısında bütün ilkeleri, bütün ahlaki değerleri ayaklar altına alan bir tarafgirlik içerisinde olduğunu görüyoruz. Memleket için tehlikeli olan budur. Her konu kendi zemininde, kendi mecrasında tartışılmalıdır. Yolsuzluğu kendi mecrasında, kendi çerçevesinde, yargı süreci içinde ele alıp gerçek neyse ortaya çıkarmak için hepimizin katkı vermesi gereken bir ortamda, bunlar tamamen o nefretleri üzerinden her hadiseyi o nefret üzerinden yeniden var ederek bütün bir ülkeye zarar verebilecek her şeyi göz ardı ederek bir siyasal kamp üretmeye çalışıyorlar ve o siyasal kamp üzerinden de bir düşmanlık üretmeye çalışıyorlar. Boykot listeleri üretmeye çalışıyorlar. Gençlerin, çocukların dükkânların önünden geçerken taş atmalarına neden olacak bir nefreti körüklüyorlar maalesef. Türkiye’nin zararına olan şey budur. Destekçisi muhalifi herkesin zararına olan şey budur. Masum olan ayıklansın, suçu olanın cezası hukuk içerisinde cezasını çeksin. Bizim yapmamız gereken budur. Ama maalesef muhalefet her olayı bir şekilde siyaset malzemesi yapmaya meyilli olduğu için, hiçbir zaman özeleştiri yapmaya yatkın siyasal tutumu olmadığı için, her şeyi Atatürkçülük kisvesi altında, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganıyla hem olumsuzluğu gizlemeye kalktıkları için maalesef Türkiye’de hakikatlerin ortaya çıkması zaman alabiliyor. Hatta bir kesim gerçeklere kayıtsız kalıyor. Onlar bizi gidip batıya şikâyet ediyorlar. Ama olayın hakikatini anlatmıyorlar. Çünkü hakikatleri anlatsalar onlar da diyecekler ki, ‘Kardeşim siz ne diyorsunuz?’ Bakın Fransa’da Cumhurbaşkanlığının en güçlü adayları arasında yer alan Marine Le Pen ki CHP’deki kadar büyük iddialar da yok. Onlarınkine kıyasla daha basit sayılabilecek usulsüz işlemlerden dolayı ceza alıyor ve Cumhurbaşkanı adayı olamaz hale geliyor. Sizin bu gün insanları sokaklara döküp ortalığı yangın yerine çevirdiğiniz kişinin diplomasının hak edilmiş bir diploma olmadığı ortaya çıkıp iptal ediliyor. Savcılık içerisinde bir sürü yolsuzluk dosyalarının bulunduğu bir iddianame hazırlıyor. Muş’taki bir bakkal dükkânından İstanbul’a 90 küsur milyon liralık şekerpare tatlısı alındığı gibi suçlamalar bulunuyor. Şimdi bunların her birine karşı toplumun ciddi bir şüphesi var. Çıkın bunları aydınlatın. Bunları açıklayın. Ama yok. Onlar onu yapmıyorlar. Onlar batıyı sadece Türkiye’yi şikayet edecek, Türkiye üzerinde baskı ve vesayet kuracak bir argüman olarak görüyorlar” ifadelerini kullandı.

Fransa’da Le Pen’in bile sokağa çıkacak yüzü yok

Avukat Yaşar Baş da, konuya ilişkin Akit’e yaptığı değerlendirmede, “Fransa’da son iki seçimin ilk turlarını 1. sırada kazanan Marine Le Pen’e, Fransız mahkemesi 5 yıl siyaset yasağı getirdi. Le Pen, maaşını Avrupa Parlamentosu’nun ödediği asistanını parti işlerinde çalıştırmış. Rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma ve çıkar amaçlı suç örgütü kurmak gibi iddialar da yok. Le Pen’in siyasi karşılığı da uyduruk anketlerle değil, Fransa’nın son iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, sandıkta ölçülmüş. Fransa’nın son iki Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikisinin de ilk turlarını 1. sırada bitirmiş. Son seçimde, on üç buçuk milyon civarında oy almış. Fransa’da 2027 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimin en güçlü adayıydı. Sadece usulsüzlük suçlaması nedeniyle yarış dışı kaldı. Dikkat edin. Yolsuzluk değil, usulsüzlük. Usulsüz kullanıldığı iddia edilen meblağ, İmamoğlu’nun Roma gezisinin faturasının yaklaşık yarısı kadar. Le Pen’in usulsüz kullandığı iddia edilen para ile Murat Ongun ancak üç kez İsviçre’de kayak tatili yapabilir. Üstelik partisinde kongre yolsuzluğu iddiası da yok. Son seçimde kendisini destekleyen hiç kimse hırsız olduğunu veya ihanet ettiğini söylemiyor. Diploması da sahte değil. Peki, eften püften sebeplerle sokakları yakıp yıkmak için fırsat kollayan Fransızlardan sokağa inen bir tek kişi var mı? Tabii ki hayır. Hatta, yolsuzluktan mahkûm olduğu için Marine Le Pen’in bile sokağa çıkacak yüzü yok. Muhtemelen de kendisini destekleyenler sokağa çıkmayı bırakın, oy verdikleri için utanıyordur. İmamoğlu’na destek veren Fransa’da, bir yolsuzluk sanığının kendisi veya destekçileri sokağa çıksa, diğer Fransızlar ancak yolsuzluk sanığının veya onu destekleyenlerin yüzüne tükürmek için sokağa çıkar. Yolsuzluk sanığına destek vermek için boykot çağrısı yapanlar cezaevinden çıkıpta bir daha gün yüzü göremezler. Mallarına da el konulur. Türkiye’de yabancı hakemlerin maç yönetmesine alıştı herkes. Mevzuatı değiştirip, İmamoğlu dosyasını bir Fransız hakime inceletelim diyelim; İmamoğlu’nun bizzat kendisi ‘Beni Türk hakimlerine emanet edin’ diye eylem yapmazsa ben de bir şey bilmiyorum” görüşünü kaydetti.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

USTAD CEMIL MERIC der ki "Sagci-solcu yoktur NAMYSLU-NAMUSSUZ VARDIR!"

Namyslylar bizimdir, namyssyz hirsiz ahkaksiz adiler 'BIZDEN DEGILDIR!"

Osmanlı Devleti

Yer yüzündeki Tüm kafirleri kefereleri Firevunları 100 yıldır Türkiyeme ihanet Eden kemalist kafalı çakallar sırtlanlar gayri müslim Terörist chpli pisliklerin hepsini tez zamanda ya Kahar ismiyle kahru param parça et cayır cayır yak Cehenemin yedi kat yerin dibine sok Allahım Ateşleri bol olsun Âmin Âmin Âmin Âmin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23