• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kalp damar tıkanıklığını önlüyor, dünyanın en iyi antibiyotiği, ilaca gerek kalmayacak! Tamamen bitiriyor

Yeniakit Publisher
Selma Savcı Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Kalp damar tıkanıklığını önlüyor, dünyanın en iyi antibiyotiği, ilaca gerek kalmayacak! Tamamen bitiriyor

Kalp ve damar hastalıkları, günümüzde en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında geliyor. Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve stres gibi faktörler damarların daralmasına ve tıkanmasına neden olarak kalp krizi riskini ciddi şekilde artırıyor. Ancak bazı doğal besinler, damar sağlığını koruyarak bu riski önemli ölçüde azaltabiliyor. Türkiye'nin sarımsağın tamamen farklıdır. Uzmanı Taşköprü sarımsağı Türkiye’de en çok bilinir, dünyanın en iyi sarımsaklarından biri, iyi bir sarımsağın kabuğunun çok rahat soyulmaması gerekiyor” dedi.

Bu besinlerden biri ise mutfakların vazgeçilmezi olan sarımsak. Yalnızca yemeklere lezzet katmakla kalmayan sarımsak, içeriğindeki güçlü bileşenlerle adeta doğal bir kalp koruyucu görevi görüyor. Antik çağlardan beri kullanılan sarımsak, günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarla da damar tıkanıklığını önleyici etkisiyle dikkat çekiyor.

Sarımsağın içerdiği allicin adlı sülfürlü bileşik, damarları genişletici ve kan akışını kolaylaştırıcı etkilere sahiptir. Bu da damar içi basıncın azalmasını ve kanın daha rahat dolaşmasını sağlar. 2007 yılında Los Angeles Biomedical Research Institute’te Dr. Matthew Budoff tarafından yürütülen bir çalışmada, sarımsak takviyesi verilen bireylerde plak oluşumunun yavaşladığı ve damar sağlığının korunduğu tespit edilmiştir. Sarımsak, LDL (kötü kolesterol) seviyelerini düşürürken HDL (iyi kolesterol) düzeylerini sabit tutma etkisiyle kalp krizi riskine karşı koruyucu bir rol üstlenir.

Ayrıca kanın pıhtılaşma eğilimini azaltarak kalp krizi ve felç gibi ciddi olayların önüne geçebilir. Bu özellikleri sayesinde sarımsak, düzenli ama ölçülü şekilde tüketildiğinde doğal bir kardiyoprotektif (kalp koruyucu) olarak kabul edilir. Yüksek tansiyon, damar tıkanıklığına giden yolun en önemli taşlarından biridir. Sarımsağın tansiyon düşürücü etkisi, çeşitli araştırmalarla da doğrulanmıştır.

2013 yılında yapılan bir meta-analiz çalışmasında, sarımsak takviyesi kullanan hipertansiyon hastalarında sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) tansiyon değerlerinde anlamlı düşüşler gözlenmiştir. Sarımsak sadece damarları açmakla kalmaz, aynı zamanda damar duvarlarında iltihaplanmayı azaltan anti-inflamatuar bileşikler de içerir.

Bu etkisi, damarların daha esnek kalmasını sağlar ve ateroskleroz (damar sertliği) gibi kronik hastalıkların gelişmesini önlemeye yardımcı olur. Antioksidan etkisi sayesinde hücreleri serbest radikallere karşı korur. Sarımsağın faydalarından en iyi şekilde yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesi önerilir. Allicin maddesi, sarımsak ezildikten sonra ortaya çıkar ve 10-15 dakika havayla temas ettikten sonra en aktif hale gelir.

Bağışıklığı güçlendirir
Antiseptik, antibakteriyel, antifungal ve antiviral olan sarımsak bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun virüslere ve diğer mikroorganizmalara direnmesine veya onları yok edebilmesine yardımcı olur. Sarımsak virüslerin konakçı hücrelere girmesini veya hücre içlerinde çoğalmasını önler.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar, besin değeri yüksek sarımsağın kabuğundan anlaşılacağını söyleyerek, Taşköprü sarımsağı Türkiye’de en çok bilinir, dünyanın en iyi sarımsaklarından biri, iyi bir sarımsağın kabuğunun çok rahat soyulmaması gerekiyor” dedi.

 “Dünyanın en iyi sarımsağı bizde”

Sarımsağın sülfür kaynağı olduğunu belirten Dr. Yavuz Dizdar, “Kaliteli sarımsağın kabuğu zor soyulur. Dişi küçük olabilir hiç önemli değil. Yerli sarımsağın zaten dişleri küçüktür ama öyle bir lezzet ve koku verir ki ev buram buram sarımsak kokar. Dışarıdan gelen ithal sarımsağın dişleri iridir, kolay soyulur ama iki dişte koysanız yemekte tadını ve kokusunu alamazsınız” diye konuştu.

‘ÇİN SARIMSAĞININ BİR BAŞI TAŞKÖPRÜNÜN BİR DİŞİ ETMEZ’

Çin’den gelen sarımsakların çok büyük dişli olduğunu ve rahat soyulduğunu dile getiren Dr. Dizdar, “Çin sarımsağı iri dişlidir, çok kolay ayıklanır, ama kokusu yok denecek kadar azdır, bir başı Taşköprünün bir dişi etmez. Dolayısıyla zengin sülfür kaynağı alınacaksa kaliteli sarımsak kullanılmalıdır. Neredeyse sıkıldığı zaman içinden sarımsağın kendisi çıkıyor. İnsanlar da kolay soyuluyor diye onu alıyor ama hata ediyorlar. İnsanların vücutlarına almaları gereken bir takım maddeler var. Bu maddelerin bir kısmı bizim ihtiyacımız karşılıyor, bir kısmı da dengeyi sürdürüyor sarımsak bunlardan bir tanesi. İnsan vücudunun düzenli kalabilmesi için sülfür gerekiyor, kükürt yani ama bu dışarıdan kaşıkla alabileceğiniz bir şey değil. Organik forma geçmesi lazım, yani kullanılabilir biyolojik hale dönüşmesi gerekiyor. Bunun da maksimumunu sarımsak içeriyor ama soğanda da var” ifadelerini kullandı.

‘SÜLFÜR BULAMAZSANIZ VÜCUDUNUZUN ÇATISI BOZULUR’

Sülfür’ün insan vücudu için önemini vurgulayan Dr. Dizdar şunları söyledi:

“Bağışıklık sisteminin merkezi bütün kaynakların havuzunu oluşturuyor o da sülfürden meydana geliyor B vitamini sülfürden meydana gelir, vücudun DNA’sını kontrol eden amino asitlerin aktarıcıları sülfür içeriyor o yüzden sülfür çok fazla kıymetli. Sülfür bulamazsanız vücudunuzun çatısı bozulur.”

Sarımsağın kükürt bakımından zengin bir toprakta yetişmesi gerektiğini aktaran Dr. Dizdar, “Bu da volkanik arazilerde oluyor. Taşköprü sarımsağı Türkiye’de en çok bilinir dünyanın en iyi sarımsaklarından biri, iyi bir sarımsağın kabuğunun çok rahat soyulmaması gerekiyor. Baya bir uğraştırır gerçeğinde, çünkü kabuk zaten yapışıktır. Ve o keskin kokuyu da bulursanız bu iyi bir sarımsaktır” dedi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23