• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kadınlar bu hastalıktan korkmasın

Yeniakit Publisher
2014-10-26 08:30:00 - 2014-10-26 13:25:37
Kadınlar bu hastalıktan korkmasın

Her kadının 20 yaşından sonra kendini muayene etmesi ve aralıklı doktor muayenesi öneriliyor. Özellikle yıllık takip isteniyor. Bu esnada memenin ultrason seyri yapılabiliyor. Bu incelemelere 40 yaşından itibaren mamografik tarama da dahil ediliyor.

Meme kanseri her 8 kadının 1’ini ilgilendiren ve görülme sıklığı önceki yıllara göre daha da artan bir hastalık. Kanserin nedenlerine bakıldığında önlenebilir ve önlenemez sebepleri olduğu görülüyor.  Bunlar çevresel ve genetik faktörler diye de ayrılabiliyor. Özellikle sigara, alkol kullanımı, stres, çevre kirliliği, radyasyon, hormon kullanımı gibi dikkat edilerek önlenebilinecek nedenlerin yanı sıra aile mirası olan genetik aktarımla gelen şimdilik önlenemeyen genetik nedenleri de saymak gerekiyor.

Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Baki Ekçi, söz konusu hastalıkla ilgili yaş, meme kanseri geçirmiş olmak, ailede meme kanseri hikayesi varlığı, fertil çağ süresi denilen adet görme yaşı ile menapoza girilen sürenin uzun olması, östrojen hormonu tedavisi görmek, BRCA1 ve BRCA2 genlerini taşımak riskler arasında sayıldığını söyledi.

KİTLEYE DİKKAT EDİN

Belirtilen hususların her birinin ayrı oranda risk oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Baki Ekçi, “Sıklıkla memede ele gelen sert, hareketi kısıtlı, zamanla büyüyen kitle varlığı ilk şüphelenme nedenidir. Bu kitle bazen sadece koltuk altında da görülebilir. Meme cildinde yara, kızarıklık, memenin kendisinin ya da meme başının çökmesi, meme cildinin portakal kabuğugörüntüsü alması,  meme başından gelen kanlı akıntı uyarıcı bulgular olmakta ve doktora başvuru nedenleri arasında yer almaktadır” dedi.

BAŞARININ ANAHTARI ERKEN TEŞHİS

Meme kanserinden korkmamak gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Baki Ekçi,  “Meme kanserinde başarı “ERKEN TANI’’dan geçer. Erken tanı konmuş hastalarımızın uygun tedavilerden çok iyi yanıt aldıklarını görmekteyiz. Bu nedenle, her kadının 20 yaşından sonra kendi kendini muayene etmesi ve aralıklı doktor muayenesi önerilir. Bu esnada memenin ultrason taraması yapılabilir. Bu incelemelere 40 yaşından itibaren mamografik inceleme de dahil edilir ve yıllık takip önerilmektedir” diye konuştu.

HASTALIĞIN CERRAHİ SAFHASI

Bu sayede olabilecek meme hastalıklarında şüpheli bir durum görülürse dokudan histopatolojik inceleme amaçlı örnek alındığını belirten Doç. Dr. Baki Ekçi, biyopsi ile meme kanseri tümörünün özellikleri, lenf sisteminin tutulumu ve metastaz (diğer dokulara yayılma) varlığına göre belirli evrelere ayrıldığını ifade etti. Doç. Dr. Baki Ekçi, “Eğer bu incelemelerde kanserli dokuya rastlanılırsa ve uygun evrede ise cerrahi tedavi planlanmalıdır. Kemoterapi ve radyoterapi cerrahi tedaviye destekte bulunmaktadır. Bazı evrelerde bu tedavi sıralamasında değişiklik yapılabilir” şeklinde konuştu.

Cerrahi seçeneklerine bakıldığında değişik isimlerle anılan meme ameliyatlarının söz konusu olduğuna değinen Doç. Dr. Baki Ekçi, “Örneğin, memedeki kitlenin çevresindeki normal doku ile birlikte geniş olarak çıkarıldığı parsiyel mastektomi, sadece memenin çıkarıldığı basit mastektomi, memenin çıkarılmasıyla beraber koltuk altı lenf bezlerinin de çıkarıldığı modifiye radikal mastektomi, memenin, koltuk altı lenf bezinin ve göğüs kaslarının da beraber çıkaldığı radikal mastektomi, uygun hastalarda memedeki  tümörün çevre dokuyla beraber çıkarılıp radyoterapinin tedaviye eklendiği  meme koruyucu cerrahi tedavi seçenekleri arasında yer alır” dedi.

EŞ ZAMANLI ONARIM

Ayrıca meme başı koruyucu ve/veya meme cilt koruyucu ameliyatlarının tariflendiğini ve bu ameliyatların uygun hastalara uygulandığını belirten Doç. Dr. Baki Ekçi,  “Uygun hastalarımıza uygulanan bu ameliyatların üstünlüğü meme dokusunun çıkarılması ve plastik cerrah tarafından eş zamanlı ya da sonrasında onarımının yapılabilmesidir. Bu yöntemde hastalarımız meme kanseri nedeniyle ameliyat olmakta, ameliyat sonrasında memelerini yitirmemiş şekilde odalarına çıkabilmektedirler. Bu da plastik cerrahi ekibi ile koordineli çalışma ile olmaktadır” diye konuştu.

 KOLTUK ALTI LENFLER

Ayrıca her hastanın koltuk altı lenf bezinin hepsinin çıkarılmasının da gereksiz olabileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Baki Ekçi, koltuk altındaki tüm lenf nodlarının çıkarılmasına bağlı kolda şişlik, ödem, kızarıklık olma ihtimalinin artabileceğini ve enfeksiyona karşı direncin azabileceğine dikkat çekti ve özellikle sentinel lenf nodu araştırma tekniği ile gereksiz yere tüm koltuk altı lenf nodlarının çıkarılmasının önlenebileceğini kaydetti.

Hastanelerinde nükleer tıp anabilim dalı ile birlikte söz konusu çalışmaların yapıldığını belirten Doç. Dr. Baki Ekçi sözlerini şöyle tamamladı:

“Hastanemizde meme kanseri hastaları için genel cerrah, plastik cerrah, radyoloji uzmanı, onkoloji uzmanı, patoloji uzmanı ve nükleer tıp uzmanı olan bir konsey bulunmakta ve hastalar bu konseyce değerlendirilmekte, uygun tedavi  ve alternatifleri hasta ile beraber tartışılarak hastamızın tedavisi planlanmaktadır. Sonuç olarak; meme kanseri sıklığı gittikçe arttığı bilinse de erken tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23