İbrahim Kaboğlu yönetimindeki İstanbul 1 No’lu Barosu, teröre verdiği destek sebebiyle soruşturma geçirirken, hukukçular, hainlerin hamisi haline gelen 1 nolu baro yönetiminin görevden el çektirilmesinin şart olduğunu dile getirdiler. Teröristlere destek veren 1 No’lu Baronun daha önce de DHKP-C’li Ebru Timtik’in posterini duvarına astığını hatırlatan Avukat Sinan Pak, Kaboğlu yönetiminin CHP ve DEM’in söylemleriyle hareket ettiğini vurguladı. Öte yandan, baronun 23 Şubat’ta olağanüstü kurultaya gideceği öğrenildi.
Haber Merkezi
Skandalların ardı arka kesilmeyen İstanbul 1 No’lu Barosu’nun yönetiminin feshi için dava açılırken savcılık, İbrahim Kaboğlu ve ekibinin görevden alınması, seçimin yenilenmesini talep etti.
CHP ve DEM’in sesi olan, PKK’yı koruyup kollayan İstanbul 1 No’lu Barosu’nun vukuatları, savcılığın talebinin haklılığını teyit etti. Bir yandan terör örgütü elebaşı Öcalan’ı savunurken, bir yandan da firari PKK ve PYD’li teröristleri öve öve bitiremeyen bir grup avukatın yer aldığı baronun, son olarak terör örgütünden talimat alan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in ölümünü ‘basın mensuplarının hedef alınması’ olarak sunması tepki çekmişti.
Savcılığın talebi akıllara İstanbul 1 No’lu Barosu’nun tartışmalı hamlelerini de getirdi. Baro, 2020’de binasına DHKP-C’li terörist Ebru Timtik’in posterini asarken, 2023’te Gezi hükümlüsü Can Atalay’ın tahliye edilmesi için eylem yapmıştı. Bununla da kalmamış, 2024’te Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıç çatarak darbe tehdidinde bulunan cuntacı teğmenlere hamilik etmişti.
Baronun başındaki İbrahim Kaboğlu ise FETÖ’cü hakimlerin tutuklanmasına muhalefet etmiş, PKK bildirisini imzalayıp Kandil’in aparatı HDP’yle anayasa çalışması yapmaya kalkmıştı. Akit’e konuşan hukukçular, Kaboğlu ve ekibinin İstanbul 1 No’lu Barosu’ndan atılmasının şart olduğuna dikkati çekerek seçimlerin yenilenmesi çağrısında bulundu.
DEM’in tesiri altında
Avukat Sinan Pak, İstanbul 1 No’lu Barosu’nun hep tartışmalı adımlara sahne olduğunu anlatarak, “Son olarak terör örgütü içerisinde yer alan kişileri bile gazeteci gibi gösterip, örgüt propagandası yapanları savundular. Öldüğü belirlenen Daştan ve Bilgin’in gazeteci adı altında PKK/PYD’nin manifestolarını yaymaya çalıştıkları ortaya çıktı. Kepenk indiren, vergi ve SGK borçlarını ödeyemeyen avukatların sorunları ile ilgilenmek yerine hep terör eyleminde bulunan isimleri savunmaları üzücüdür. Bu, DEM’in tesirinde kalmış bir zihniyetin yansımasıdır. Avukatlar bir katili savunabilir ama katilliği savunamaz. İstanbul 1 No’lu Barosu’nun görevi suçlulara sahip çıkmak değildir” dedi.
İdeolojik bir dönüştü
Avukat Ertuğrul Akar da şunları dile getirdi: “İstanbul 1 No’lu Barosu, avukatların mesleki haklarını savunmak yerine Türkiye aleyhine eylemlere müdahil oldu. Ülkenin, halkın aleyhine tüm hususlarda kale görevi gördü. Biz onun için İstanbul 2 No’lu Barosu’nu bina ettik. İstanbul 1 No’lu Barosu’nun başına gelenin de gidenin de zihniyeti hemen hemen aynıydı. Kaboğlu, İstanbul 1 No’lu Barosu’nu eline alınca uyardık. Onun terör sevici olduğunu tekrar ettik. Buna rağmen Kaboğlu’na oy verildi. Çünkü baro ideolojik kaleydi. Görevden alındığı takdirde yerine gelen de Kaboğlu’ndan farklı olmayacak. Ne yazık ki baro, ihanet odağına veya ideolojik çukura dönüştü. Hep darbecileri, teröristleri destekler oldu. Ülkemiz aleyhine alınan her kararın ardında durdu.”