Sayısız demokratikleşme paketleri hazırladıklarını ifade eden Ali Babacan, hedeflenen ileri demokrasi için atılması gereken daha fazla adımların olduğunu belirtti ve “Hem demokraside hem ekonomide beraber yükselmek zorundayız” dedi.
Türkiye’nin geçen yıl kişi başına düşen milli geliri 10 bin 800 doları bulduğunu hatırlatan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, satın alma gücü kalitesine göre hesaplanan milli gelirin ise aynı dönemde 19 bin doları geçtiğini kaydetti.
Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının, 10 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında daha yavaş olacağını belirten Babacan, “Önümüzdeki 10 yıl, gelişmekte olan ülkeler için geçmiş 10 yıla göre büyüme oranlarının daha düşük olduğu bir dönem olacak ama yine de gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları, gelişmiş ülkelerin çok üstünde olacak” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Türkiye’de ileri standartlarda bir demokratik sisteme ulaşmak için büyük bir çaba verdik, veriyoruz” dedi.
Eskişehir’de, Ticaret ile Sanayi Odaları ve Ticaret Borsasının yönetici ve üyeleriyle bir araya gelen Babacan, Türkiye’nin geçen yıl mayıs ayından bu yana önemli dönemeçlerden geçtiğine dikkati çekti.
Bu sürecin, cumhurbaşkanı ile milletvekili seçimlerine ilişkin süreçlerle devam ettiğine değinen Babacan, siyasi takvimin son derece hareketli olduğu iki yılın ortasında bulunulduğunu belirtti.
ANAYASA PAKETLERİ HAZIRLIYORUZ
Söz konusu dönemde ülkenin önemli sınavlar verdiğine işaret eden Babacan, “Demokrasimiz, hukuk sistemimiz, ekonomimiz sürekli olarak testten geçiyor. Böylesine kritik bir dönemde Türkiye’nin demokrasisi ve ekonomisiyle 12 yıllık bir yükselme dönemini yaşayıp bundan sonra 2023 hedeflerine doğru nasıl büyüyeceği önemli olacak. Hem demokraside hem de ekonomide beraber yükselmek zorundayız. Birinden biri geri kalsa diğerini aşağıya çekiyor ve geride bırakıyor. Bunun için Türkiye’de ileri standartlarda bir demokratik sisteme ulaşmak için büyük bir çaba verdik, veriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin hala ileri bir demokrasiye sahip olmadığını ifade eden Babacan, “Sayısız miktarda demokratikleşme paketleri hazırladık. Anayasamızda, 2003-2004 yıllarını düşünün, defalarca değişikliğe gittik. 2002 yılı ile bugünü mukayese ettiğimizde demokratikleşme konusunda gerçekten iyi bir noktaya geldik ama arzu ettiğimiz, hedeflediğimiz ileri demokrasi için daha atmamız gereken adımlar var. Bunların da ne olduğu konusunda gayet güzel çalışmalarımız var. Siyasi takvimin el verdiği noktalarda bunların da hepsi, zamanı gelince yapılacak” diye konuştu.
Refah seviyesinde yolu yarıladık
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Ortalama refah seviyesi Avrupa’da 100, Japonya’da 100 ise bizde de yüzde 55-60 aralığında bir refah seviyesi oluşmuş durumda. Bu, çok kısa sürede elde edilen bir başarı” dedi. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının, 10 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında daha yavaş olacağını belirten Babacan, “Önümüzdeki 10 yıl, gelişmekte olan ülkeler için geçmiş 10 yıla göre büyüme oranlarının daha düşük olduğu bir dönem olacak ama yine de gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları, gelişmiş ülkelerin çok üstünde olacak” ifadesini kullandı.
Önceliğimiz cari açığı düşürmek
Ali Babacan, “Birinci önceliğimiz cari açığı düşürmek, ikinci önceliğimiz de enflasyonun düşmesi” dedi. Düşük, tek hanelere doğru enflasyonu indirmek de önemli bir öncelikleri olduğunu belirten Babacan, “Şimdi enflasyon ve cari açık da kararlı durduktan sonra zaten güven oluşuyor. Güven de büyümeyi getiriyor, istihdamı getiriyor. Formül bu. ‘Ben büyüğüm ama ne pahasına olursa olsun büyüğüm’ dediğinizde, ‘Beni cari açık da ilgilendirmez, enflasyon da ilgilendirmez, benim tek amacım büyümek’ dediğinizde iyi de bu riskleri biriktiriyorsunuz, ileride bu gelip vuracak endişesi şimdiden zaten büyümenin önüne set çekiyor” diye konuştu.