İBB davası borsası iddiası! Mehmet Yıldırım'ın ifadesi: 2 milyon TL ve 150 bin dolar para aldım!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'İBB davası borsası' iddiasıyla gözaltına alınan avukat Mehmet Yıldırım'ın ifadesinde Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 milyon TL, Cem Çelik’ten 150 bin ABD Dolar para aldığını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, savcı ile birlikte iş yapıyorlar iftirası ile gündeme taşıdığı 'İBB davası borsası' açıklaması sonrasında gözaltına alınan avukat Mehmet Yıldırım'ın ifadesi, tartışmalara sebep oldu. Yıldırım, ifadesinde Ekrem İmamoğlu'nun göreve getirdiği İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 milyon TL, İBB iştirakleri ile bağlantılı mali müşavir Cem Çelik’ten ise 150 bin ABD Dolar avukatlık ücreti aldığını söyledi.
Özgür Özel'in açıklamalarından hemen sonra Antalya'da yurtdışına çıkmak isterken şoförü ile birlikte gözaltına alınan avukat Mehmet Yıldırım, savcılık ifadesinde, CHP Genel Başkanı'nın "Elimizde ses kaydı var" dediği olaya ilişkin olarak, "Bahse konu ses kaydını Yener Torunlar’ın oğlu Doğukan’ın aldığını tahmin ediyoruz. Basında bahsedilen ses kaydı, Doğukan’la aramda geçen konuşmaya ilişkin olabilir" dedi.
Av. Yıldırım, "Doğukan’ın bunu harici bir telefonla kayıt altına aldığını düşünüyorum. Bahse konu konuşmada hatırladığım kadarıyla firarda olan Murat Gülibrahimoğlu’nun gelmesi halinde babası olan Yener Torunlar’ın tahliye olabileceğini hukuken mümkün gördüğümden bahsetmiştim" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, İBB soruşturmasında kendi arzusu ile evini aratmasının ardından tahliye edilen ve ifadesinin ardından İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun tutuklandığı İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 milyon TL aldığını kabul etti. Yıldırım, İBB Spor Kulübü Başkan Fatih Keleş’in şirketlerinin mali müşaviri olduğunu söyleyen Cem Çelik'i de savcıya kendisinin götürdüğünü ve kendisinden avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları (6 milyon TL) para aldığını bildirdi.
"Nüfuz ticareti" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında dün Antalya'da gözaltına alınan avukat Mehmet Yıldırım, bugün adliyeye çıkarıldı. Avukat Mehmet Yıldırım ve beraber yakalandığı araç şoförü şüpheli Mehmet Mithat Turan, üzerlerine atılı suçlamada tutuklama yasağı olması gerekçesiyle savcılık tarafından adli kontrol şartıyla hakimliğe sevk edildi. Yıldırım hakkında “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçlamasıyla ev hapsi, diğer şüpheli Mehmet Mithat Turan için ise “suçluyu kayırma” suçundan ev hapsi ve yurt dışı yasağı kararı verildi.
Yıldırım'ın savcılıkta verdiği ifadeye ulaşıldı. DHA'da yer alan habere göre, Yıldırım ifadesinde şunları söyledi:
"Bana iftira atılmaktadır. Benim avukat olduğum doğrudur. Ben hayatım boyunca kimseden mesleğim haricinde para almadım. Kimsenin ismini, adını kullanmadım. Bahsi geçen İBB dosyasında benim kesinlikle bir müdahilim yoktur. Bu dosyaya ilk dahil oluşum 27 Nisan 2025 tarihinde Naim Erol Özgüner’in gözaltına alınması ile başlamıştır. Bahse konu dosyada benim vekaletimin olduğu kişi Naim Erol Özgüner’dir. Kendisinin bu dosyalardan önce de avukatıydım. İBB operasyonu kapsamında kendisi alınmıştır ve tutuklanmıştır. Kendisinin suçsuz olduğuna inanıyorum. Etkin pişmanlıktan faydalanmıştır. Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 Milyon TL + KDV aldım. Onun da faturalarını ve makbuzlarını kestim.
"Fatih Keleş’in şirketlerinin mali müşaviri olduğunu söyleyen Cem Çelik'i savcıya götürdüm"
Cem Çelik günün birinde yanıma geldi. Hakkında yakalama kararı olduğunu duyduğunu, kendisinin de avukatı olmamı istedi. Kendisine hukuki yardımda bulunabileceğimi, ancak İBB dosyası kapsamında konumunu bilmediğimi ve eylemlerle hangi şekilde bağlantılı olduğunu anlatmasını istedim. Kendisinin Murat Gülibrahimoğlu ve Fatih Keleş’in şirketlerinin mali müşaviri olduğunu, Fatih Keleş’e devredilecek şirketlerin ve 125 milyon TL para transferini içeren dekontlarını sunabileceğini söyledi. Ben de İstanbul Adliyesi’ne gelerek ilgili dosya savcısına makamında Cem Çelik’in bana anlattıklarını vekalet ilişkisi içerisinde, hukuki çerçevede anlattım."
Av. Yıldırım ifadesine şöyle devam etti:
"İlgili dosya savcısı bir gün belirledi. Ben de belirlediği günde Cem Çelik’i getirdim, ilgili dekontları dosyasına sundum. Birkaç ay sonra eksik ve yanıltıcı bilgiler beyan ettiği için tutuklandı. Cem Çelik, Murat Gülibrahimoğlu’nun mali müşaviri olması hasebiyle Yağmur, Adem, Volkan, Yener isimli şahısları beyan vermek üzere getirdi. Ben bu süreçlerde ilgili dosya savcısı ile mecburen makamda görüşmek zorundaydım.
"Cem Çelik’ten avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları para aldım"
"Cem Çelik’ten tüm bu hukuki işlemler için avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları (6 milyon TL) para aldım. Ayrıca Yener’den bir lira para talep etmedim, gidip görüşmüşlüğüm yoktur. Zaten cezaevine girişler kayıtlar altına alınmaktadır. Basında bahsedilen 70’ten fazla etkin pişmanlıkta bulunan kişi vardır. Ben yukarıda bahsettiğim kişiler haricinde kimseyle görüşmedim. Kimsenin avukatlığını yapmadım. Kimsenin ailesi ile görüşmedim. Para karşılığı kimseye böyle bir vaat vermedim. Benim mesleğim gereği müvekkillerimin menfaatini korumak amacıyla hakimler ve savcılarla makamlarında hukuki çerçevede müvekkillerimin hukuki durumunu görüşmem zorunludur. Meslek hayatım boyunca benim hiçbir savcı ile dışarıda görüşmem olmamıştır. Soruşturma savcılarından bir talimat almam mümkün dahi değildir."
"Müvekkillerim ile görüşmelerim ses kaydına alınmış olabilir"
Murat Gülibrahimoğlu hala firaridir. Benim müvekkillerim ile görüşmelerim ses kaydına alınmış olabilir. Ben kaydedilenlerin ne olduğunu bilmemekle birlikte kesinlikle arkasındayım. Bahsedilen ses kayıtlarında bir TL veya herhangi bir para, menfaat ya da aklınıza gelecek herhangi bir şey geçiyorsa an itibarıyla istifamı veririm. Benim kesinlikle müvekkil ilişkisi içerisinde usulsüz bir şekilde basında yer alan konuşmaları yapma ihtimalim yoktur. Ben böyle konuşmalar yapmadım. Kimseyi yönlendirmedim. Bana gelen kişiler yukarıda anlattığım gibidir."
İBB soruşturması kapsamında yapılan 2. dalga operasyonda tutuklanan İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner 'kendi isteğiyle' evine arama yaptırdıktan sonra evinde İmamoğlu'na ait olduğu belirtilen aranan bir telefon çıkmıştı.
Özgüner ifadesinde "Olayın şokuyla sakladım" dedi ve tutukluluk incelemesinde tahliye edildi. Özgüner'in ek ifadesinin ardından ise ikinci kez gözaltına alınan İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu tutuklandı.
Özel ne demişti?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tuzla'daki mitingde "İBB davası borsası oluşturuldu" diyerek avukat Mehmet Yıldırım'ın adını açıklamıştı. Özgür Özel, şu açıklamayı yapmıştı:
"Şu anda buradan mesleklerini kötü yapan, kötüye kullanan bazı savcılarla onların elçisi, aracısı bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp, ‘Beni savcı bey yolladı, avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin, şunları söyleyeceksin, şu kadar da para vereceksin’ diyerek bir çetenin, ‘İBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi davası borsası’ oluşturduğunun, bununla ilgili duyumlar değil, kanıtların elimizde olduğunu Türkiye’ye ilan ediyorum. Bir avukatın adı M.Y. Tam mı söyleyeyim? Mehmet Yıldırım."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, elinde kayıtlar olduğunu belirttiği açıklamasının devamında şunları söylemişti:
"Bir avukatın şirketleri gezip, ‘Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım’ dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde. Bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli. Kamera kayıtları orada. Ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerinin, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek, ‘Bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek’ dediğini, bu dediğinin gerçekten de o dediği gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptırdığını… Yetmez, bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştürdüğünü bilmiyorum. Elimde kanıtı var. Bunu yarın Hakimler, Savcılar Kurulu’na veriyorum. Milyonlarca dolar… Hani 1 lira rüşveti, ‘560 milyar dolar rüşvet var’ dediler de Ekrem Başkana ama bir kör kuruşu ispat edemediler ya milyonlarca dolarlık bir borsayı deşifre etmek hepimizin elinde. Samimi çağrımdır. HSK'ya yarın tarih, gün, saat, dekont vereceğiz. HSK‘ya avukatın 40 dakikalık telefon, WhatsApp görüşmesinin ses kaydının dökümünü vereceğim. HSK, dökümünü vereceğim. O döküme göre işlem başlatır ve kanıta ulaşmak isterse ses kaydı, HSK murakıplarının elindedir, emrindedir."




