Hindistan’da Müslümanlara yönelik düşmanlık artık yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı değil; dijital mecralardan sokaklara kadar uzanan çok katmanlı bir nefret ağına dönüşmüş durumda. Racastan’daki tartışmalı yasadan yapay zekâyla üretilen içeriklere, toplumsal algıdan fiili saldırılara kadar her alanda sistematik bir ayrımcılık mekanizması işletiliyor.
Hindistan’da Müslümanlara yönelik düşmanlık artık yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı değil; dijital mecralardan sokaklara kadar uzanan çok katmanlı bir nefret ağına dönüşmüş durumda. Racastan’daki tartışmalı yasadan yapay zekâyla üretilen içeriklere, toplumsal algıdan fiili saldırılara kadar her alanda sistematik bir ayrımcılık mekanizması işletiliyor.
Hindistan’da İslam düşmanlığı artık münferit önyargıların çok ötesinde; devlet, teknoloji ve sokaktaki şiddet gibi birbirini besleyen yapılarla örülüyor. Müslümanlara yönelik her teveccüh ve inanç özgürlüğü adeta yasaklanıyor, müspet her hamle engelleniyor.
Racastan Yasası
Racastan eyaletinde 2023’te kabul edilen “Yasadışı Dini Dönüşümün Yasaklanması Yasası”, İslam’a geçişi fiilen suç hâline getiriyor. Yasa, din değiştirmek isteyen bireylerin:
Kararlarını 90 gün önceden yetkili makamlara bildirmesini,
Kamuya açık şekilde beyan etmesini,
İlçe yargıcına samimiyetlerini kanıtlamasını zorunlu kılıyor.
Yasaya aykırı hareket edenler ömür boyu hapis, 1 crore rupi (yaklaşık 12 milyon TL) para cezası ve mal varlığına el koyma tehdidiyle karşı karşıya. Oysa “Ghar Wapsi” programlarıyla Hinduizme dönüşler muaf tutuluyor. Yani bir yandan İslam’a yöneliş cezalandırılıyor, diğer yandan Hinduizme dönüş yüceltiliyor. Bu durum, Müslüman kimliğe ve İslam’a tahammülsüzlüğün yasal araçlarla pekiştirildiğini gösteriyor.
Yapay zekayla üretilen İslamofobik içerikler
“Organize Nefret Çalışmaları Merkezi” (CSOH) raporu, Hindistan’daki sosyal medyada yapay zeka destekli İslamofobik içeriklerin hızla yayıldığını ortaya koyuyor. Raporda:
1.326 yapay zeka yapımı görsel analiz edildi,
Bu görseller toplam 27,3 milyon etkileşim aldı,
Özellikle Instagram, paylaşımların en çok etkileşim aldığı platform olarak öne çıktı.
Görseller hiperrealistik ve şiddet içerikli; Müslüman erkekler şiddet yanlısı, Müslüman kadınlar cinsel obje olarak sunuluyor. Araştırmacı Nabiya Khan, “Yapay zeka yeni bir nefret yaratmadı; var olanı otomatikleştiriyor ve daha görünmez hâle getiriyor” diyor.
Yapay zeka içerikleri yalnızca nefret yaymakla kalmıyor; Müslümanları hedef gösteren yanlış algıyı hızla çoğaltıyor, dijital ortamda şiddeti normalleştiriyor ve toplum psikolojisini zehirliyor. Oluşturulan içerikler, Hindistan halkının ne kadar İslam düşmanlığı ile kafayı bozmuş bir alçaklıkla yaşadığını gösterme vasfı taşıyor.
Sokaklarda Müslümanlara saldırılıyor
Gujarat eyaletinde Bahiyal köyünde yaşanan olaylar, bu nefretin fizikî tezahürlerinden birini gösteriyor. İslam düşmanı aşırı sağ Hindu grup Vishwa Hindu Parishad (VHP) liderlerinden birinin sosyal medyada kışkırtıcı paylaşımı sonrası:
Öfkeli kalabalıklar Müslüman dükkanlarını taş ve sopalarla bastı,
Evleri ateşe verdi,
Bölge sakinleri kaos ve terör dolu bir gece geçirdi.
Yerel yetkililer isyancıları tutukladığını söylese de tedbirlerin yetersiz ve yüzeysel olduğu görülüyor. Sosyal medya kışkırtıcılığı ve devletin kayıtsızlığı, saldırıların organize hâle gelmesine imkân tanıyor.
Habernas