• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Günün konusu: ‘TAKVA ELBiSESi’

Yeniakit Publisher
2014-03-28 10:39:00 - 2014-03-28 10:52:11
Günün konusu: ‘TAKVA ELBiSESi’

“Ey Âdem oğulları! Sîze mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.” (A’râf Sûresi 26. Âyet-i Celîle)

Sohbetimizin başlığı A’râf suresinin 26 âyet-i celîlesinde Yüce Rabbimizin bir nitelendirmesidir.

“Ey Âdem oğulları! Sîze mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.”

Kur’an’ da “inzâl” kelimesinin kullanılmasındaki nükte!

“Kur’an’da ‘Biz elbise indirdik’; ‘Demiri indirdik’ (Hadîd 57/25); ‘Allah hayvanlardan size sekiz çift indirdi’ (Zümer 39/6) gibi ifadelerdeki ‘indir­me’ (inzal) kelimesi, belirtilen nimetlerin birer ilâhî lütuf olduğuna, insanların bu nimetlerin değerini ve kullanma zaruretini fıtrî olarak kavradığına işaret eder.”



ÖRTÜNMENİN ÖNEMİ!

“Âyette elbisenin ve örtünmenin önemine dikkat çekilmekle, dolaylı olarak Kâbe’yi çıplak vaziyette tavaf eden müşrikler de eleştirilmiştir...
‘Âdem’in çocukları’na yani genel olarak insanlığa hitap edilerek, Allah’ın yarattığı nimetlerin en önemlilerinden olmak üzere, bütün tarih boyunca ve bütün insanlarca hem bedenin korunması, hem ahlâkın korunma­sı, hem de bir ziynet ve prestij aracı olarak kullanılan elbisenin önemine dikkat çe­kilmiştir. Burada, böylesine önemli olan bu nimetin sahibine teşekkür edilmesi ge­rektiğine bir işaret vardır. Çünkü giyinme ve örtünme sadece insana özgü bir dav­ranış ve insan olmanın bir alâmetidir; medeniyetin de en eski tezahürlerindendir.”

ÜÇ TÜRLÜ ELBİSE!

“Âyette üç türlü elbiseden söz edilmiştir:
1) Sadece örtünme ihtiyacını karşı­layacak olan basit ve sade elbise.
2) Örtünmenin yanında ziynet maksadı da taşı­yan kaliteli, temiz ve düzgün elbise.
3) ‘Takva elbisesi’. Burada, sırf örtünme amaçlı elbise yanında ziynet amacı ve değeri taşıyan elbisenin de Allah’ın lütfü ve nimeti olarak anılması, pejmürde kılık kıyafeti zühd ve takva gereği sayan anlayı­şın isabetsizliğinin kanıtıdır.

Takva elbisesi tefsirlerde ‘vücudu koruyan elbise; zırh, miğfer vb. savaş giysileri, mecazi olarak sâlih amel; iffet; iyi huy; tevhid’ gibi değişik şekillerde açıklanmıştır (Râzî, XIV,52) .

Âyette takvanın ‘haya’ ile iliş­kisine işaret edilmekte; ayrıca dolaylı bir üslûpla takva, günah duygularını örtüp kapatan dizginleyen ve böylece günah işlemeyi önleyen bir koruyucu, ruhu bezeyen bir erdem şeklinde takdim edilmektedir. Yani elbise bedeni kapattığı, korudu­ğu ve süslediği gibi takva da hem ruhumuzun kötü duygularını örter hem de ruhu­muzu süsler. Böyle olunca takva sahibi kişinin kaba, haşin, haksız, isyankâr, şeh­vet düşkünü, aç gözlü, edepsiz, hayasız ... olması düşünülemez.”

'TAKVA'NI N ANLAMI!

“Takvâ hakkındaki âyetlerin bir bütünlük içerisinde incelenmesi halinde açık­ça görüleceği üzere (geniş bilgi için bk. Bakara 2/ 197) , Kur’an-ı Kerîm’in büyük önem verdiği bu kavram, başlıca şu iki temel anlamı içermektedir:

a) Takva, itikadî konularda yanlış ve bâtıl inançlara kapılmaktan, ahlâkî ve amelî konularda ruhu kirleten kötü duygulardan, fena huylardan; eksik, kusurlu, zararlı ve haksız davranışlardan, İslâm dininde esasları belirlenmiş olan hayat tarzına uymayan bir yaşayıştan sakınmak, uzak durmaktır,

b) Takvâ, bütün faaliyetlerde, ödevlerin yerine getirilmesinde, her türlü kötülüklerin terk edilmesinde öncelikle Allah’tan ittika etmektir; yani Allah korkusunu, O’na karşı saygılı olmayı ön plana çıkararak bu saygıyı, davranışların ve hayatın temeli yapmaktır. Takvâ bütün bu erdemleri kapsayan en geniş kapsamlı fazilettir.

Bu sebeple maddî elbisenin vücudu koru­ması ve ziynetlendirmesi gibi âyetteki deyimiyle takvâ elbisesi de ruhumuzu fena­lıkların bütün çeşitlerinden koruyup örten ve faziletlerin bütün çeşitleriyle bezeyip süsleyen bir elbisedir.”  



HZ. ÂDEM İLE HZ. HAVVA'NIN ELBİSELERİ!

Bir sonraki âyet-i celîlede şöyle buyuruldu:

“Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cen­netten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanla­rın yoldaşları yaptık.”

“Peygamberler tarihinin ibretli yanlarını insanlara anlatarak muhtaç olduk­ları noktalarda onları aydınlatmak ve uyarmak Kur’ân-ı Kerîm’in başlıca eğitim metotlarındandır. Hz. Âdem hakkında yukarıda verilen bilgilerle şeytanın Âdem ve soyuna beslediği kin ve düşmanlığı yansıtan ifadeler de Kur’an mesajının ulaş­tığı bütün insanları yanılgılardan koruma, şeytanın vesveselerine karşı onları uyar­ma maksadını taşır. Bu maksat 27. âyette sarih olarak İfade edilmiştir.

Tefsirlerde âyetteki libâs’ın nurdan bir elbise, takva elbisesi veya cennet el­bisesi olduğu şeklinde farklı görüşler yer alır. Ancak onun, Âdem ile Havva’nın, birbirlerinin edep yerlerini görmelerine engel olan, gerçek mahiyetini ancak Al­lah’ın bildiği nezih bir durum olduğunda kuşku yoktur.

Şeytanın vesvesesi, kısa bir süreyle de olsa, onları bu nezih durumdan uzaklaştırdığı gibi diğer insanları da yoldan çıkarabilir. Çünkü şeytan onları görmekte, fakat kendisi görünmemektedir. Bu da onun tehlikesini artırmaktadır. Özellikle iman yoksunu insanlar takva elbi­sesinden mahrum bulundukları için, şeytanlar tarafından ayartılmaya daha elveriş­li hale gelirler ve sonuçta onlarla aralarında bir dostluk gerçekleşir. Müşriklerin in­kâr ve isyanları böyle bir dostluktan kaynaklanıyordu.”

(Komisyon, Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, Ank. 2006, c.II, s.512-515)

Kaynak: Akit Gazetesi Cuma Sohbetleri

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23