Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yunus Emre Enstitüsü’nün düzenlediği ‘Yaşayan Gazze’ programında “Bir daha Gazze’de bu felaketler yaşanmasın diye, herkes sussa biz inadına Filistin, inadına Gazze demeye devam edeceğiz” dedi.
AKİT / ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yunus Emre Enstitüsü’nün düzenlediği ‘Yaşayan Gazze’ programına katıldı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada “Bir daha Gazze’de bu felaketler yaşanmasın diye, herkes sussa biz inadına Filistin, inadına Gazze demeye devam edeceğiz. Ki bir daha Gazzeli Yusuflar çile çekmesin” dedi.
“GAZZELİ ÇOCUKLARIN GÖZYAŞI DİNMEDEN GERİ DÖNME”
Keçiören Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen programa, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de katıldı. Programda edebiyat dünyasının önde gelen isimlerinden Cahit Koytak’ın Başbakan Davutoğlu’na ithafen yazdığı ‘Gazze Risalesi’ şiir kitabının İngilizce ve Arapça tercümesinin tanıtımı da yapıldı. Gazze’de olduğu dönemde 8 yaşındaki kızının kendisine yazdığı bir mesajı anlatan Davutoğlu, “O zaman kızım 8 yaşındaydı ve o da bir mesaj bırakmıştı, ‘Baba seni çok özlüyorum ama Gazzeli çocukların gözyaşı dinmeden geri dönme’ diye. Fark ettik ki her yer bazen Gazze oluyor. Her çocuk her zaman Yusuf oluyor. Risaleyi dikkatli okursanız zulüm gören her mekânı, zulüm gören her Yusuf’u bulursunuz” diye konuştu.
“İNADINA GAZZE DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “1 buçuk milyon Suriyeliyi Türkiye’ye sokmak vatana ihanet etmektir’ sözlerini eleştirdi. Türkiye’nin kapılarının din, mezhep ayırmadan bütün mazlumlara açık olduğunu belirten Davutoğlu, “Bir daha Gazze’de bu felaketler yaşanmasın diye sesimizi o kadar gür tutacağız ki, herkes sussa biz inadına Filistin, inadına Gazze demeye devam edeceğiz. Ki bir daha Gazzeli Yusuflar çile çekmesin. Ensarı, muhaciri bilmeyenler, ‘Bu mültecileri kabul etmek ihanettir’ derken, biz inadına muhabbetimize dayanarak o mülteciler için, o yok mu katından bize bir yardımcı gönder diyenler için, yardımcılar eğer bizsek, o şeref bize naip olmuşsa gecemizi ve gündüzümüzü birbirine katıp dünyada ne kadar mazlum varsa Suriye’de sığınacak diyar arayan ne kadar kardeşimiz varsa onlara kapımızı açacağız. Onların dinleri mezhepleri hiç önemli değil” değerlendirmesinde bulundu.
