Devleti karalama ve milli güvenliği tehdit etme huyunu bırakmayan gazeteci görünümlü etki ajanlarına bir darbe daha vuruldu.
Buğra Kardan İstanbul
Yurt içinde ve yurt dışında icra edilen kritik operasyonları baltalamayı, devletin gizli bilgilerini ya da belgelerini ortaya saçmayı adet edinen haberci kisveli etki ajanları için alan daraldı. CHP’li belediyelerde dönen dolapları, kara paraları ve şaibeli ihaleleri örtmek amacıyla yolsuzlukları araştıran bilirkişi S.B.’nin kimliğini açık etmekten geri kalmayan fonlu Halk TV’de çalışan Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker hakkında soruşturma açılması vicdanları rahatlattı. Bu üç ismin S.B.’nin olurunu almadan ses kaydını yayınlama ve adını açıklamaktan soruşturulması yargının etki ajanlarının enselerinde olduğu gerçeğini bir kez daha gün yüzüne serdi. FETÖ’nün MİT tırları kumpasına katılan Can Dündar ve Enis Berberoğlu’nun, Alman istihbarat birimi BND’ye belge taşıdığını dile getiren Erk Acarer’in, Libya’da ölen istihbaratçının kimliğini ifşa eden altı sözde gazetecinin ülke aleyhine yürüttüğü faaliyetler tartışıladursun üç Halk TV çalışanın yolsuzluk dosyalarını inceleyen bilirkişiyi okun ucuna koyması sabrı tüketti.
EKREM, YİNE İLERİ GİTTİ
CHP yönetiminin koruyup kolladığı Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’e hamilik eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Türkiye yeni bir dokunan yanar dönemine girmiştir” ifadesini kullanma cüretinde bulundu. Toplumun kahir ekseriyeti, bilirkişi S.B.’yi hedef gösteren üç isim için “Milletin karşısında, ihanetin safındalar” sözünü sarf ederken İmamoğlu’na “Etki ajanlarını savunmayı bırak da yolsuzlukları anlat” diye seslendi. Basın dernekleri ile hukukçular da Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gazetecilikten çok etki ajanlığı yaptığını kaydettiler. Önemli bir tahkikatı yürüten kamu görevlisinin izinsiz ses kaydını yayınlamanın, adını paylaşmanın suç olduğunu belirttiler. “CHP’li belediyelerle, İmamoğlu’yla ilgili iddiaları ele almak yerine yolsuzluk dosyalarına bakan bilirkişinin kimliğini ifşa etme cihetine gidenler hakkında savcılığın soruşturma açmasından daha doğal bir durum olamaz” görüşünü dillendirdiler.
ARKADAŞLAR YAPMAMALARI GEREKEN BİR İŞ YAPTILAR
Akit’e konuşan Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, şunları söyledi:
“Bir gazetecinin aradığı bir şahsın izni olmadan ses kaydı alması suçtur. O kaydı yayınlaması da suçtur. Burada hukuka aykırı olarak kişisel verilerin elde edilip kullanıldığı görülmektedir. Bunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun medya veya yayın yoluyla yapılması durumunda ceza ikiye katlanmaktadır. Olayda tartışılacak yön yok. Halk TV çalışanı tarafından hasım seçilen şahısla görüşülüyor. O şahsın müsaadesi olmadığı hâlde ses kaydı alınıyor ve yayınlanıyor. Esasen kamu görevi gören bilirkişilerin kimlikleri gizli tutulmalıdır. İşte onun için görüşmeyi husumetle kaydedip yayınlamak suçtur. Tabii olayda bilirkişinin ses kaydını alanlar, yayınlayanlar hakkında soruşturma başlatıldı. Hukuki bir adım atıldı. İfadeler de alındı. Olayı bağlamından koparmanın, başka yere çekmenin yanlış olduğu muhakkak. Burada gazetecilik yok, husumetle yapılan bir eylem var. Bunun cezai şartları söz konusu. CHP’nin ve medyasının bu kadar bağırıp çağırmasına gerek yok. Bilirkişiye ‘Yerini yurdunu biliyoruz. Aileni tanıyoruz’ diyerek bir nevi tehditte bulunuldu. Korku verme yöntemi uygulandı. Gazetecilik yapılmadı. Soruşturulan arkadaşlar hukuka uymadılar, hukuku kendilerine uydurmak için didindiler. Hukuk da kayıtsız kalmadı. Suç fiili ortaya çıkınca savcılık tahkikata girişti.”
YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞMIŞLAR
Avukat Yurdal Kılıçer ise şunları dile getirdi: “Gazeteciler de belli kurallara uymakla yükümlüdürler. Onlar, Gazetecilik Etik İlkeleri Küresel Bildirisi’nde geçen kurallara ve meri mevzuatta bulunan hükümlere uygun olarak görevlerini ifa etmek zorundadırlar. Hiçbir özgürlük kimseye yasaları açıkça ihlal etme ve suç işleme imtiyazı vermez. O nedenle üç habercinin yahut yayıncının soruşturulduğu vakada haber alma hürriyetine dayanılması geçerli ya da makul değildir. Burada soruşturma kanunidir. Nitekim yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçuna 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 277’nci maddesinde değinilmiştir. Aynı kanunun 136’ncı maddesinde ise kişisel verileri başkasına verme, yayma suçunun cezasına işaret edilmiştir. Üç habercinin yahut yayıncıyı ilgilendiren vakaya hakimim. Ses kaydı da ortada. Kayıtta bilirkişiye itham var. Orada ‘Şurada görev yaptın mı’, ‘Şunu tanıyor musun’ gibi sorular soruluyor. Adli makamları etkilemeye, kamuoyunu yönlendirmeye dönük sualler yöneltiliyor. Bir soruşturma ya da dava üzerinde kamuoyunu olumsuz yönlendirmek amaçlanıyor.” Kılıçer, “Gazze’de 270’i aşkın gazeteci katledilirken kafalarını kuma gömenlerin Halk TV çalışanlarıyla ilgili soruşturma açılınca vaveyla koparmaları manidardır. Bunların bir anda gazetecilerin hak ve özgürleri duyar kasmaları da samimiyetle bağdaşmamaktadır” diye ekledi.
YARGI GÖZ AÇTIRMIYOR
Bilirkişi S.B.’yi hedef gösteren Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in ardından Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ile Program Koordinatörü Kürşad Oğuz da polisler tarafından ifade için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na götürüldü. Savcılıktan konuyla ilgili yapılan açıklamada şu cümlelere yer verildi:
“Soruşturma kapsamında şüphelilerden Seda Selek ve Serhan Asker’in mevcut delil durumuna göre adli kontrol talebiyle Sulh ceza hakimliğine sevklerine karar verilmiştir. Ayrıca şüpheliler Barış Pehlivan ve Serhan Asker’in alınan ifadelere göre Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Program Koordinatörü Kürşat Oğuz’un da atılı suçlara iştirak ettikleri anlaşıldığından adı geçen şüphelilerin ifadelerinin alınması amacıyla hazır edilmeleri için emniyete talimat verilmiştir. Şüphelilerin ifadelerinin alınması akabinde diğer şüphelilerin sevk durumları belirlenecektir.”
SELEK VE ASKER ADLİ KONTROLLE SERBEST
Öte yandan Halk TV yayınında “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Halk TV sorumlu müdürü Serhan Asker ve sunucu Seda Selek, mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Söz konusu eylemlere iştirak ettiği belirtilen Suat Toktaş, Kürşad Oğuz ve Barış Pehlivan’ın ise tutuklanması talep edildi.