Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için hazırlanan ‘Eve Dönüş’ yasa tasarısı Meclis’e sunuldu. Bakanlar Kurulu sürece ilişkin kararları almaya yetkili olacak. Tasarı ile çözüm süreci de yasal bir dayanağa kavuşturulacak.
YENİ AKİT / TBMM BÜROSU - Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemek için yapılan “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Tasarı ile hükümet, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirleyebilecek.
KARAR ALMADA TEK YETKİLİ BAKANLAR KURULU OLACAK
Gerekli görülmesi halinde, hükümet yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verebilecek, bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirebilecek. Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alacak olan hükümet, bu kanun kapsamında yapılan çalışmalarla alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini de sağlayacak. Hükümet, alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarını izleyip, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu da sağlayacak. Tasarı ile Bakanlar Kurulu, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya yetkili kılınırken; çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri de Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na bırakıldı. Tasarı ile kanun kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilecek, verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğunun doğmayacak.
SÜRECE DESTEK GİDEREK ARTIYOR
Çözüm sürecinin nihai hedefinin terörün tamamen sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ile milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi olduğuna dikkat çekilen gerekçede, “Çözüm süreci, şiddeti ve silahı aradan çıkarma, sözü, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir. Sürecin ilk olumlu etkisi, akan kanın yaklaşık 19 aydır durması, dolayısıyla vatandaşlarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir ülkede yaşamaları olmuştur. Dolayısıyla sürecin farklı aşamalarında atılması gereken yeni adımlar söz konusu olabilecektir. Bu ise devlet kurumlarının arasındaki etkin koordinasyonun yanı sıra halkın ve sivil toplumun sürece aktif katılımlarını sağlayacak düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmektedir. Çözüm süreci, hâlihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütülmektedir. Gelinen noktada, sürecin ilerletilmesi ve devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından, münhasıran çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir” denildi.
ATALAY: SÜREÇ YASAL DAYANAĞA KAVUŞTURULUYOR
AA ve TRT muhabirlerine çerçeve tasarıyı değerlendiren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Şiddetin bitmesi, insanların dağdan silahını bırakarak inmesi ve normal toplumsal hayat içinde rehabilitasyonu yapılarak yaşaması safhasına yaklaşılıyor. Bu çerçeve yasa, hükümetin, devletin çözüm süreciyle ilgili ne kadar kararlı olduğunun da ifadesidir. Çözüm sürecinin milli niteliği, bugüne kadarki ulusal, uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan tasarı, ülkemizdeki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasını ve daha ileriye taşınmasını amaçlamaktadır” dedi.