Dr. Serdar Savaş, “LGS ve YKS’yi erteleyelim” dedi ve ekledi: Cumhurbaşkanım burada bir trajedi var

 Taha Emre Özdemir  Yeniakit.com.tr 

Yeniakit.com.tr yayınına katılan Dr. Serdar Savaş, koronavirüsle mücadelede yeni normallşme dönemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

'Yeterince hazırlanmadan normalleştik'

"Yeni Normalleşme dönemine yeterli hazırlık yapmadan başladık." diyen Dr. Serdar Savaş, "Bu sürece başlamadan önce almamız gereken tedbirler vardı. Birincisi halkın anlayışında 'Biz bu işi bitirerek zafer kazandık' denmemesi gerekiyordu. Vatandaşa salgının devam ettiğini yeterince anlatamadık. İkinci olarak da cemiyet içinde koronavirüsü yayma açısından riskli insanlarımız vardı. Büyük marketlerde çalışanlar, otobüs şoförleri, taksiciler, berberler, garsonlar gibi halkla temas içindeki vatandaşlarımızdan bahsediyorum. Yani bu kişilerin virüsü başkasından alıp bir başkasına bulaştırma riski çok fazla. Yeni normalleşme dönemine girmeden önce bu kişilere taramalar yapılması ve hastalığı taşıyanların işbaşı yapmasına izin verilmemesi gerekiyordu. Üçüncüsü ise 65 yaş üstü kişiler de 5 farklı hastalık grubunda bulunan insanlar belirlenmeliydi. Burada da kanser, ileri derecede kalp, ileri derecede solunum yolu, ileri derecede diyabet ve bağışıklık sistemini baskı altına alan ilaç kullanan yaşlılarımızdan bahsediyorum. Ben bunları 5 artı 1 olarak tarif etmiştim. Bu gruplara bireysel risk yönetimi yapılması gerekliliğini vurgulayarak çağrıda bulunmuştum. Eğer bu tavsiyelerim uygulansaydı biz Ramazan Bayramı'nı da çok rahat geçirecektik ve bayramdan sonraki açılmalara çok daha emin adımlarla girecektik." ifadelerini kullandı.

'Birinci tsunami kıyıya vurdu'

Yeni normalleşme sürecinde vakaların artmasının önceden öngörüldüğünü belirten Dr. Savaş, "Bana 'Yeni normalleşme süreci ile ikinci dalga gelir mi?' diye soranlara 'Hayır ikinci dalga gelmeyecek. Eğer belirttiğim önlemler alınmazsa birinci tsunami gelir' cevabını veriyordum. İşte o tsunami şimdi kıyıya vurmaya başladı. Bu vakalar bölgesel yani tıbbi adıyla sporadik yani tek tek vakalar değil. Bunların birbiriyle bağlantılı olduğu açıkça görülüyor." dedi.

'Rica ederek değil sert yaptırımlarla düzeni sağlayabiliriz'

"İnsanlardan önlem almaları için ricada bulunarak sonuca ulaşamayacağımızı canlı yayında bir Bilim Kurulu Üyesi ile tartışmıştım" hatırlatmasını yapan Dr. Savaş, "İnsanlara kimseyi öldürmeyin ya da ölümüne sebep olmayın diye rica mı ediyoruz? Rica ederiz kimsenin malını çalmayın mı diyoruz? Kanunlar var. Kanun uygulayıcı kolluk kuvvetlerimiz var. Mahkememiz, hakimimiz, savcımız var. Halkın yanlış davranışları böyle ricayla nezaket ifadeleriyle engellenecek şeyler değil. Burada devlet kendi kolluk kuvvetlerini kullanarak engellemek durumundadır. Hatta hiç yumuşak huylu bir devlet olmaya lüzum yok çünkü bir başkasının hayatını riske atan ortamlar oluşuyor. Bu da açıkça bir adam öldürmeye teşebbüstür." diye konuştu.

Yüksek Öğrenim Kurumları Sınavı (YKS) ile Liselere Girişi Sınavı (LGS)'nin yapılmasına yönelik uyarılarını yineleyen Dr. Serdar Savaş, şunları söyledi:

"Sağlık Bakanımız sayın Fahrettin Koca'nın son basın toplantısındaki sözlerini ve ses tonunu dikkatle takip ettim. 'Gerekli önlemleri aldık' demedi. 'Azami önlemleri aldık' dedi. Şimdi buradaki kelimelerden çok farklı anlamlar çıkıyor. Yeterli önlem almak başka gerekli önlem almak başka azami önlem almak ia bambaşka. Azami önlem almak demek 'Ya benim elimde yapmam gereken 20 madde var ama ben 5 ini yapabiliyorum' anlamına gelir. Bu imtihanlar için yeterli ve gerekli önlemlerin alınmaması demek birçok yavrumuzun, birçok kuzumuzun sağlığı açısından risk oluşturmak demektir. Sayın Bakan toplantıda 'Virüsü taşıma oranı binde bir binde iki oranında' diye konuştu. LGS ve YKS'de yaklaşık 10 milyon insan mobilize olacak. Yani binde iki üzerinden hesap ettiğiniz zaman 20 bin kişinin taşıyıcı olabileceği ortaya çıkıyor. LGS ve YKS'ye girecek öğrencilerimizin içinde yaklaşık 50 bin kadar kronik rahatsızlığı olanlar var. Bu yavrularımız 100 birim değil 10 birim virüsle bile rahatsızlanabilir. Şimdi virüs taşıma ihtimali olan 40 bin kişi ile kronik rahatsızlığı bulunan 50 bin öğrenciyi karşılaştırmak çok büyük bir risk. Rab'bim esirgesin ama bu sınavlarla binlerce gencin vefatına sebep olabilir. Bu virüsü yaratan da Rab'bimiz ama tedbirlerimizi alıp sonra taktiri Allah'a bırakmalıyız."

'Azami seviyede değil yeterli seviyede önlem alınmalı'

"Ben azami seviyede tedbir alınmasını yeterli bulmuyorum. Bizim yeterli seviyede tedbir almamız gerekir. Azami tedbirler nelerdir? Birincisi biz LGS ve YKS'ye girecek öğrencilerin arasına sınav oturumlarında 2 metre mesafe koyabilecek miyiz? İkincisi kronik rahatsızlığı olan 50 bin yavrumuzu tek kişilik özel oturumlara sınava alacak kabiliyetimiz var mı? Üçüncüsü de yüksek riskli çocuklarımızı imtihana giderken ulaşımlarını güvenli olarak devlet tarafından karşılayabilecek miyiz? Bizim YKS ve LYS'yi bu tarihte yapma zorunluluğumuz yok. Eğer sebep tatili başlatabilmek ve turizmden gelir elde etmekse bu 3 kuruş gelir için evlatlarımızın hayatlarını tehlikeye atmamalıyız."

'Sınav yerleşim planını değiştirmeliyiz'

Sınav oturum planın değiştirilmesi gerekliliğine vurgu yapan Dr. Serdar Savaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Ben buradan ne Sağlık Bakanımıza ne Milli Eğitim Bakanımıza ne de YÖK'e seslenmiyorum. Direkt sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanım burada bir trajedi var. Ne zaman isterseniz emrinizdeyim. LGS ve LYS üzerinde ince ince çalışmalıyız. Bana diyorlar ki 'Sınavı şimdi yapmayıp da Ekim'de yaparsak ne değişecek?' Hazırlık yapma imkanımız olacak. Bugün başlarsak milyonlarca gencin sınıf yerleşim planlarını değiştiremeyiz. Geçen sene yapılan sınav da 184 merkezdeydi. Bu sene yapılacak sınav da 184 merkezde olacak. Aynı sınıfa aynı sayıda talebe koyacağız. O zaman sosyal mesafe nerde kaldı? Anlıyorum bunu bir hafta on günde yapmamız mümkün değil. Onun için diyorum ki bunu erteleyelim. Spor salonlarını, adliye binalarını, kamu binalarını açalım. Biz çocuklarımız arasına 2 metre mesafe koyacak imkana sahibiz. Bizim yer problemimiz yok. Sadece üzerinde ince çalışma yapmamız gerekir."