• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Dicle’de koyunlarımı kaybettim, devleti yönetenlerden yardım bekliyorum

Yeniakit Publisher
2014-03-29 06:25:00 - 2014-03-29 13:52:34
Dicle’de koyunlarımı kaybettim, devleti yönetenlerden yardım bekliyorum

Sabah Gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi Dinç Bilgin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) sunduğu sahte evraklarla şahsına ait mal varlıklarına el koyan Ciner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner’e tepki gösterdi. Gazetemize konuşan Dinç Bilgin, “Dicle’de koyunlarımı kaybettim. Devleti yönetenlerden yardım bekliyorum” dedi.

KENAN KIRAN / İSTANBUL - Sabah Gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi Dinç Bilgin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) sunduğu sahte evraklarla şahsına ait mal varlıklarına el koyan Ciner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner’e tepki gösterdi.

Gazetemize konuşan Dinç Bilgin; Turgay Ciner’in, oğlu Önay Şevket Bilgin’e ait belgede sahtecilik yaptığına yönelik açıklamalarının ardından kendisine iftira attığı iddiasıyla dava açtığını ancak; Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin Turgay Ciner lehine olan yerel mahkeme kararını bozduğunu hatırlattı. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, savcının esas hakkında mütalaasında Turgay Ciner’in resmi makamlara sunduğu evrakta sahtecilik yaptığı yönünde görüş bildirdiğini kaydeden Dinç Bilgin, “Dicle’de koyunlarımı kaybettim. Devleti yönetenlerden yardım bekliyorum” dedi.

BU İŞ BİR TÜR SAHTEKÂRLIK

Dinç Bilgin, milyar dolar değerindeki medya mal varlıklarını sıfır değerle devrettiğine dair sahte bir evrak hazırlandığını belirterek, “Bu iş bir tür sahtekârlık. Mağdur edildim. Adli Tıp Kurumu, bu evrakların sahte olduğuna dair rapor verdi. Mahkeme bu evrağı Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Adli Tıp Kurumu’nun incelemesinin ardından gerçek ortaya çıktı” dedi.

Kendisinin devir işlerinin yapıldığı tarihte Sabah Gazetesi’nin imtiyaz sahibi olduğunu ve  gazetede bulunduğunu  hatırlatan Dinç Bilgin, “(Turgay Ciner’le) Odalarımız yan yana. Oğlum milyarlık bir malvarlığı transferini bana yaptırması gerekirdi. Oğlum yapmış gibi büyük sahtekârlık yaptılar. Oğlumun imzasının bulunduğu kâğıda yazı monte ederek milyarlık bir malvarlığı transferini gerçekleştiriyorlar” ifadelerini kullandı.

HER TÜRLÜ PİSLİĞİ YAPIYORLAR, KORKUNÇ BİR ŞEY!

“Dramatik olan şu: Büyük servetten vazgeçiyorum. Adamın (Turgay Ciner’le) odasının yanında oturuyorum. Müzakereyi benle yapmıyorlar, güya oğlumla yapmış gibi gösteriyorlar” diyen Dinç Bilgin,  “Vazgeçtiğim servet karşılığında bir şey almamışım. Sahte belgeleri de Sabah Gazetesi’ne el konulduktan 53 gün sonra sunuyorlar. Sahte belgeleri ancak 53 günde hazırlayabiliyorlar. Muhtemelen oğlumun odasına giriyorlar, eski evraklarını temizliyorlar. Her türlü pisliği yapıyorlar. Belge uydurmuşlar, korkunç bir şey! Hak arıyorum, karşı taraf adaletle adeta alay ediyor. Korkunç şeyler oluyor” diye konuştu. Dinç Bilgin, TMSF’ye; Sabah Gazetesi ve ATV’ye el konulmasına ilişkin iki adet protokol sunduklarını, söz konusu protokolleri Turgay Ciner’le birlikte hazırladıklarını belirterek, “Bu protokollerden vazgeçildiğine dair sahtekârlıkla hazırladıkları iki kâğıt parçaları var” dedi.

“KİMSE İMZASINI ATIP ÜZERİNE YAZI ÇIKIŞI ALMAZ”

Önay Bilgin, şunları söyledi: “Sabah-ATV’de kendi odamda kendime ait evraklar, tapular bulunuyordu, şahsıma ait evraklar bulunuyordu. Bu evraklar evlere gitmez, ofislerinde tutarlar. TMSF; Sabah Gazetesi ve ATV’ye el koymak üzere harekete geçtiği anda Ciner Grubu bunun haberini aldı ve bizzat TMSF Başkanı, Turgay Ciner’i çağırdı ve ‘Dinç Bilgin bazı protokoller sundu. Ne diyeceksiniz?’ diye sordu. Buna cevap veremedikleri için bir çatışma başladı. Bu bilgiyi aldıkları gün (Cuma günüydü) geldiler, beni odamdan çıkardılar. Bütün evraklarım ofisimde duruyordu. Tahmin ediyorum ki, başka iş için yazılmış dilekçeyi aldılar, boş buldukları yere metin monte ettiler.

Adli Tıp Kurumu’nun gösterdiği delile göre; koydukları metin benim imzamdan sonra konulduğu için imzamın üzerine basılmış. Normalde yazıyı yazdıktan sonra çıkış alırsınız, kâğıdı sonra imzalarsınız. Kimse imzasını atıp, üzerine yazı çıkışı almaz. Yazı imzanın üzerine gelmiş, belli ki bu durumu fark etmişler ve yazı ile imzanın kesişme noktasında farklı kalemle üzerinden geçmişler. Bu durumu Adli Tıp Kurumu tespit etmiş.”

BU YAZI BİRAZ  FAZLA KAÇIYOR, İMZANIN ÜZERİNE GELİYOR!

Dinç Bilgin’in oğlu Önay Bilgin de, kendi odasında kendi imzasının bulunduğu kâğıtlar bulunduğunu belirterek, “Birisi bu kâğıtları alıyor ve imzamın bulunduğu kâğıda yazı koyuyorlar. Bu yazıyı koyuyorlar ama; bu yazı biraz fazla kaçıyor, imzanın üzerine geliyor, imza altta kalıyor” dedi.

Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23