Ana muhalefet partisi CHP, hükümete “kırmızı kart” projesini büyük beklentilerle açıklarken, patlayan yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla kendisi kızardı.
Ana muhalefet partisi CHP, kendi tabanında bile alay konusu olan hükümete “kırmızı kart” projesini büyük beklentilerle açıklarken, patlayan yolsuzluk lağımıyla adeta kendisi kızardı.
Kanunsuz bağış toplayarak paradan kuleler diken, “Ağabey ne vereceksin” diyerek müteahhitlerden rüşvet isteyen, doğrudan temin ve davet usulü ihalelerle tüyü bitmemiş yetimin hakkını yandaşlara peşkeş çeken CHP, yolsuzluklarla kirli siyasetini finanse ederken suçüstü oldu.
Seçim çağrısı, lağımı perdeleme girişimi
Her geçen gün belediyelerde kurulan kirli ilişkiler ağı ve yolsuzluklarla anılmaya başlayan CHP’de İBB’ye bağlı İETT, İSFALT, İGDAŞ ile Beşiktaş ve Esenyurt, Çekmeköy, Avcılar, Üsküdar Belediyelerine yürütülen soruşturmalarda, onlarca ihaleye fesat karıştırıldığı tespit edildi.
Yolsuzluk operasyonlarını dikkatlerden kaçırmaya çalışan CHP medyasının, erken seçim için Kasım 2025 tarihini işaret eden CHP’lilerin çağrılarını ön plana çıkarması ise düştükleri lağımı perdelemeye yönelik bir hamle olarak değerlendirildi.
CHP’nin akıbeti 1994 seçimlerdeki gibi olacak
Akit’e görüşlerini aktaran AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem, “CHP’li belediyelerdeki yolsuzluktan son olarak Beşiktaş Başkanı gözaltına alındı. Savcılık tahkikatını yapacak, mahkemeye sevk edilirse yargı karar verecek. CHP’deki olaylar bize 1989-1994 dönemini hatırlatıyor. 1989 yerel seçimlerinde belediyelerin büyük bölümü ANAP’tan SHP’ye geçmişti. SHP o zaman da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) dahil pek çok belediyede yaptıkları yolsuzluklarla çamura saplandılar. Başta İSKİ skandalı olmak üzere pek çok yolsuzluk skandalı yaşandı. Vatandaşlarımız gerçekleri görerek 1994 seçimlerinde, onların yaptıkları yolsuzluklara karşı pek çok yerde Refah Partili başkanları seçti. Sayın Cumhurbaşkanımız da o seçimlerde İBB Başkanı seçildi ve yaptığı üstün hizmetler ve ortaya koyduğu projelerle halkımızın büyük sevgisini kazanarak Cumhurbaşkanlığına kadar başarılı bir siyasi faaliyet sergiledi. Anlaşılan o ki, olayların yine 1994 yerel seçimine giden sürece benzer şekilde gelişeceği görülüyor. Nasıl o zaman SHP belediyeleri yolsuzluğa bulaşmıştı ve halk cezasını kesti yine aynı şekilde olacak. CHP, 31 Mart seçiminin ardından yakaladığı ivmeyi kaybetti. Çünkü siyaset üretemiyorlar. Özel’in kırmızı kart hikayesi de tamamen fiyasko. Siyasetteki acizliklerinin bir eseri. Erken seçim çağrısıyla çıkış yolu arıyorlar ama battıkça batacaklar” şeklinde konuştu.
Her yerden yolsuzluk akıyor
Gazeteci Yazar Mehmet Fırat ise şunları söyledi: “İlk kurulduğu günden bugüne Hakk’a ve halkına düşman olan CHP; hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, gaspın, usulsüzlüğün, tacizin, tecavüzün adresi olmuştur! Özellikle son dönemde CHP idaresindeki büyükşehir belediyelerinde yaşanan yolsuzluk ve rüşvet skandalları ‘aç tavuğun buğday ambarına dalması’ gibi bir açgözlülükle her şeye musallat olmasıdır! Artık mızrak çuvala sığmıyor. Devlet ‘bu kötülük müessesesine ‘temiz eller operasyonu’nu başlatmalıdır. Terör bağlantılı belediyelere nasıl kayyım atanıyorsa halkın imkanlarını çalan bu belediyelere de benzer bir uygulama yapılmalıdır.”