Kendilerinden olmayanlara karşı düşmanca tutum sergileyerek, ötekileştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şimdi de eski ortaklarını hedef aldı. Türkiye’deki siyasal huzur ikliminden ve sıkılı yumrukların açılmasından rahatsız olan Özel, AK Parti’den ayrılıp kendileriyle ittifak yaptıklarında muteber gördüğü kişileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile o kareyi verdikten sonra ‘hain’ olma suçlaması yaptı.
Kendilerinden olmayanlara karşı düşmanca tutum sergileyerek ötekileştirmeyi alışkanlık haline getiren CHP’liler, Meclis açılış resepsiyonunda Cumhurbaşkanı ile bir araya gelen muhalefet liderlerine demediklerini bırakmazken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldikleri için altılı masadaki eski ortaklarını hedef aldı. Türkiye’de sağlanan huzur ikliminden rahatsız olan Özel ve CHP’liler, kendileriyle altılı masa etrafında oturduklarında muteber gördükleri siyasileri sırf Erdoğan ile yan yana geldikleri gerekçesiyle “hain” ilan ettiler. “Miting” adı altında ihanet turları düzenleyen ve icazet almak için Avrupa turuna çıkan Özel, Erdoğan ile yan yana gelen muhalefet liderlerini kelime oyunu yaparak hainlikle suçladı. Milli iradeye saygı duymayarak açılış resepsiyonuna katılmayan ve kendilerinin yalnızlaştırılmaya çalışıldığını iddia eden Özel, liderlerin Erdoğan ile fotoğraf vermesini sindiremeyerek “Bir anda hain dediklerini çay içmeye, katil dediklerini sohbet etmeye çağırmışlar. Biz bize yapılan zulümden dolayı AK Parti’nin yanında olmamak istediğimiz için orada yoktuk” ifadelerini kullandı. Özel’in skandal açıklaması, CHP zihniyetinin kendi saflarında yer almayanlara nasıl gördüğünü bir kez daha ortaya koymuş oldu.
AĞZININ PAYINI VERDİLER
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP’lilere tepki göstererek, şunları söyledi: “Siyaset falına fotoğraflardan bakanlar da fotoğraf kareleriyle siyaset tanzim edenler de niyetçinin tavşanı gibi niyet çekenler de bizden uzak dursunlar! Herkese sesleniyorum, bir ayaküstü görüşme ya da el sıkışmayla karakterimizin ve fikirlerimizin değişeceğini zannedenler ya bizi tanımıyorlar ya da bizi kendileri ile karıştırıyorlar. Bizde yalpa olmaz, bizde sapma olmaz. Bizde güce tapınma ve teslim olmak yoktur. Olmayacaktır da. Meşruiyeti fotoğraf karelerinde değil, milletin vicdanında arayanlarız.” DEVA Lideri Ali Babacan da şunları dile getirdi: “Ben şimdi o tayfaya seslenmek istiyorum: Siz bizi ne sanıyorsunuz Allah aşkına? Bizim hareket tarzımızı siz mi belirleyeceksiniz? Nereye gideceğimizi, kimi selamlayacağımızı size mi soracağız kardeşim? 5 yıldır dilimizde tüy bitti. Diyoruz ki siyasette ‘diyalog’ ayrı bir şeydir, ‘işbirliği’ ayrı bir şeydir. Biz siyasette her daim diyalogdan yanayız… Ama bunlar anlamıyorlar. Bu güruh ‘Biz asılız, aslolan biziz’ diyor. Başkalarına tahammülleri yok.”
ÖZGÜR ÖZEL’DEN İZİN ALMAMIŞLAR!
Akit’e konuşan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş ise, şunları dile getirdi: “Sayın Cumhurbaşkanımız çarşamba günkü grup toplantısında da siyaset yapanlarının birbirine düşman olmadıklarını, sadece siyasi rakip olduklarını, farklı politikalarla ülkeye hizmet etmek için yarıştıklarını söyledi. Özgür Özel, geçmişte altılı masada birlikte oldukları partilerin sürekli yanında duracağını zannediyor. Onları çantada keklik gibi görüyor. Partiler pozisyonlarını gelişmelere göre belirlerler. Siyasiler birbirlerini eleştirdiler diye, birbirlerine rakipler diye bir araya gelmeyeceklerine dair bir kural da yok. Cumhurbaşkanı’na saygı göstermek, bu ülkeye, milletin iradesine saygı göstermektir. Özel, Kılıçdaroğlu’nun oluşturduğu muhalefet cephesini dağıtmanın pişmanlığını yaşıyor. Kendi hatalarıyla yüzleşmek yerine de, suçu başkalarında arıyor. Muhalefet liderleri Özgür Özel’den izin alarak mı Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşecekler? Ülkemizin kutuplaşmaya değil, birliğe, bütünlüğe, kardeşliğe ihtiyacı var. Buna karşı olan da bu yanlış tutumundan dolayı zarar görür.”
SÖYLEMLERİ ÜLKE ZARARINA
Türkiye Yüzyılı Partisi Genel Başkanı Murat Şahin de şu ifadeleri kullandı: “Özgür Özel’in, Erdoğan ile bir araya gelen eski ittifak ortaklarına yönelik suçlayıcı üslubu, siyasette tahammül sınırlarının ne kadar daraldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye’nin artık kavga değil, diyalog dönemine ihtiyacı var. Farklı görüşlerin bir araya gelmesi, demokrasinin gereğidir. Cumhurbaşkanı ile görüşen her muhalif lideri ‘hain’ ilan etmek, ne demokratik kültüre ne de milli birliğe hizmet eder. Ülke, toplumsal uzlaşıya ve yapıcı muhalefete ihtiyaç duyuyor. Özel’in söylemleri, siyaseti ötekileştirme ve kendi tabanını konsolide etme amacı taşısa da ülke menfaatine hizmet etmemektedir.
Asıl olan, kiminle yan yana gelindiği değil, bu görüşmelerin millete ne fayda sağladığıdır. Cumhurbaşkanı ile görüşmek, devletin temsil makamıyla diyalog kurmaktır. Bu tür temasları hainlikle yaftalamak, demokratik olgunluktan uzak bir tutumdur. Türkiye, artık ‘bizden olanlar–olmayanlar’ ayrımını değil, ‘ülkesine hizmet edenler’ anlayışını öne çıkarmalıdır.”