“Cezaevinden yeni çıktım zaten bu işi çözün” Fatih Altaylı'nın tehdidine çarpıcı örnek
Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, Fatih Altaylı'nın tehdidine çarpıcı bir örnek verdi.
Akit TV'de ekrana gelen Manşetlerin Dili programı hem gündemi belirlemeye hem gündem olmaya devam ediyor.
Programda değerlendirmelerde bulunan Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP yandaşı sözde gazeteci Fatih Altaylı'nın tehdidine çarpıcı bir örnek verdi.
Karahasanoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Dürüst bir şekilde hukukçuysa hukukçu, gazeteciyse gazeteci, siyasetçi ise siyasetçi çıksın bana bir cevap versin.
2025 Türkiye'sinde Fatih Altaylı tarihçi mi ki bir tarih programında mı konuşuyor?
Devletin siyasetiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir konuşma içerisinde "Arkadaşlar Osmanlı tarihinde şunlar şunlar olmuştur. Şu savaşları kazandık, şu savaşları kaybettik.
Şu savaşı kaybettikten sonra şunlar şunlar oldu. Bu toplum içerisinde padişahlara şöyle şöyle isyanlar oluşmuştur. O isyanlardan bazılarında bazı padişahları, o isyancılar boğmuşlardır.
Ama bazen de şöyle olmuştur. Padişah bastırmıştır ve bastırdıktan sonra da isyancıları da dar ağacında sallandırmıştır."
Olayların tamamı bu. Yani bir tane padişahı boğduysalar 3, 5, 10 isyanda da isyancılar bastırılmış ve cezalandırılmışlar.
Bunların her birini anlatırsınız. Bu tarih bilgisi olur. Ama kalkıp da şunu yaparsanız, mesela mafyadan bir haber, bir örnek vereyim.
Bir yerde bir başka iş adamının menfaatini korumak için gidiyorsunuz. Diğer iş adamını tehdit etmek istiyorsunuz. Ya arkadaş ben işte cezaevinden geçen gün çıkmıştım zaten.
Yani bu işi bir çözün. Bak şimdi ifadede hiç tehdit şunu şöyle yaparsan falan filan diye bir şey yok.
Sadece şunu söylüyor, 'Dün çıktım cezaevinden. Daha Silivri'den dün çıktım geldim. Bu işi arkadaşlar söylediler. Bu işi bir çözün'
Bu tehdittir. Bu yani şu demektir. 'Çözmüyorsan, istenileni vermiyorsan ben bu işi hallederim. Silahla hallederim. Tekrar cezaevine girerim. Ben cezaevine yol yaptım, durak yaptım' demektir.
Dolayısıyla Yargıtay'ın da onlarca, yüzlerce, binlerce kararı var.