İstanbul’u yağmalayan, yolsuzluktan tutuklanan İBB eski Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu, cezaevinde de provokasyon ve algıya devam ediyor. İmamoğlu, avukatlarından yararlanarak dışarıya talimat veriyor.
Buğra Kardan İstanbul
Dünya kenti İstanbul’u yağmalayan, hortumlamaya doymayan CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinde de eli, kolu ayrı oynuyor. İmamoğlu’nun avukatlarından yararlanarak kendisi gibi Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan arkadaşlarına ve danışmanlarına talimatlar iletiyor.
Milyonları şaşırtan bu durumu CHP Milletvekili Umut Akdoğan şu sözlerle ifşa etti: “Sayın İmamoğlu’nun notları oluyor. İşte o notları avukata veriyor. Diyor ki ‘Bunu Buğra Gökçe’ye götürün. Bunu Resul Emrah Şahan’a götürün. Buna Necati Özkan çalışsın’. Ondan sonra raporlar hazırlanıyor. Murat Ongun’un hazırladığını avukata veriyor. O götürüyor Sayın İmamoğlu’na veriyor. Böyle bir çalışma var.” Ardından ise Murat Ongun ve Hüseyin Köksal Çorlu’ya; Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz da Tekirdağ’a gönderildi. Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın ise Kocaeli’ne yollandı.
ÇETE LİDERİ EKREM ÇOK KIZDI
Bu gelişme üzeren İmamoğlu, Beylikdüzü’nden İBB’ye taşıdığı suç örgütü üyelerini yönlendirememekten hiddetlenerek yargıyı hedef aldı. Cezaevinde algı oyunlarıyla delilleri karartmak, tanıkları susturmak, mahkemeleri siyasi kararlar almakla itham etmek, gençleri galeyana getirmek için didinen İmamoğlu’nun yöntemleri Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ı hatırlattı. 1980’lerde dünya kokain trafiğinde kontrolünde bulunduran Escobar, 1990’larda cezaevi La Catedral’den çetesini yönetiyordu. Örgütüne emirleri telefon ve faksla veriyordu. Dönem dönem futbolcular ve sanatçılarla görüşüyor, muhtelif iletişim mecralarını kullanarak Kolombiyalılara sesleniyordu.
DALTONLAR ÇETESİ GİBİ
Akit’e konuşan Avukat Hadi Dündar ise, şunları söyledi: “CHP’li Umut Akdoğan, önemli bir ifşaatta bulundu. Bu ifşaattan İmamoğlu’nun arkadaşlarına ne gibi talimatlar gönderdiği bilinmiyor ama arada organize birliktelik olduğu anlaşılıyor. Yine İmamoğlu’nun diğer şahıslarla irtibatta olması vahim. Sıkıntının önüne geçmek için şüpheliler başka yerlere sevk ediliyor. Bu uygulama İmamoğlu’na özgü değil. Normalde bir suç örgütünün üyeleri aynı cezaevine, koğuşa konmaz. Soruşturma aşamasında eylem birlikteliğine gidilmemesi adına böyle bir tedbir alınır. Örneğin Daltonlar, Redkidler gibi örgütler var. Anılan örgütlerin üyeleri Türkiye’nin dört bir yanında yakalandılar ve birbirleriyle irtibata geçememeleri ve organize olamamaları için ayrı cezaevlerine gönderildiler. İmamoğlu ve arkadaşları için de hâl budur.
AVUKATIN GÖREVİ KURYELİK DEĞİL
Bunlar avukatlarıyla görüşebilirler. Ama İmamoğlu’nun notlarını diğer sanıklara götürmek avukatlık değildir, kuryeliktir. Burada iş sulh ceza hakimliğine düşmektedir. Sosyal medya üzerinden yapılan yayınları inceler, engelleme yahut engellememe kararı alır. Tehlike varsa erişim engeli getirir. Cezaevlerinde tutuklular, mektup yolladıkları gibi paylaşımlarda bulunurlar. Bu konuda engel yok. Burada önemli olan mektupların, paylaşımların suç teşkil edip etmemeleridir. İmamoğlu algı operasyonunda bulunuluyor, yargıyı ya da toplumsal barışı hedef alan bir beyanda bulunuluyorsa gereken tedbire başvurulur. En nihayetinde Türkiye, hukuk devletidir. Burada kimse Escobar gibi ilerleyemez, cezaevinden çalışma yapamaz.”
ALINAN TEDBİR HUKUKİ
Avukat Cengiz Ocakçıoğlu da şunları ifade etti: “Bir çetenin üyelerinin aynı ortamda bulunmaları sakıncalıdır. Böyle bir hâl olmaz, olamaz. O nedenle tutukluların başka bölgelere dağıtılmaları hukuki mecburiyettir. Hayat teminatı bakımından da gerekliliktir. Çünkü yargı makamlarınca tanık olmaya niyetli tutukluların aynı ortamda bulunan diğer çete üyelerine karşı korumak temeldir. Öbür taraftan İmamoğlu’nun algı operasyonları durdurulmalıdır. Ne imiş? 16 milyonun belediye başkanı imiş. 16 milyonun belediye başkanı yolsuzluk yapmaz mı? Yapar. Onun için İmamoğlu’nun bu savunmasının bir anlamı yok. Yazık ki iddialara cevap üretemeyince dolambaçlı yolları tercih ediyor ama yanılıyor. Neticede hakim dosyaya bakıp kararı verecektir. Ve Türkiye, hukuk devletidir. Onun için İmamoğlu yahut başkası, Escobar’ın metotlarıyla yürüyemez. Yargıyı yıpratma veya siyasete ayar veremez. İç barışı tehdit edemez.”