İngiltere Merkez Bankası - Birleşik Krallığı'n en büyük altın rezervi 4 bin 600 tondan fazla altın ile burada korunuyor. Ama yine de Federal Reserve Vault'a göre ikinci sırada.

Burada duvarlar bombaya dayanıklı ayrıca güvenlik sisteminin sınırı; ses tanıma, üç ayak tuşları gibi birçok özellik taşıdığından tam olarak bilinemiyor.

Fort Knox - Fort Knox'un iyi korunan yerlerden biri olması pek şaşılacak bir durum değil çünkü bu yer ABD'nin 'külçe muhafazası' durumunda...

Bu ilginç yer sadece binlerce ton altın depolamakla kalmıyor.

Aynı zamanda Bağımsızlık Bildirgesi ve Magna Carte gibi önemli tarihi belgeleri barındırdığı da söyleniyor.

New York Federal Rezerv Bankası - Bu ünlü bankada Fort Knox'tan daha fazla altın külçesi bulunuyor. Bu kadar fazla değerli eşyanın bir yerde bulunması da sıkı güvenliği beraberinde getiriyor.

Burada güvenlik o kadar sıkı ki neredeyse sineğin bile girmesine izin yok. İçeride taşıma işi içinse robot ekipleri kullanılıyor.

Bankanın güvenlik sistemleri o kadar sağlam ki, yabancı hükümetler bile altınlarını burada depoluyor...

ADX Florence Hapishanesi - Açılımı İdari Maksimum Tesis olan ADX , kötülerin en kötülerini barındıran erkekler için olan bir hapishane... Bu suçlular ABD'deki en tehlikeli olanları olarak kabul ediliyor ve hapishaneye 'Rockies'in Alcatraz' lakabını kazandırıyorlar. Eski bir ADX müdürü tarafından 'cehennemin daha temiz bir versiyonu' olarak tanımlanan cezaevindeki güvenlik önlemleri oldukça yüksek seviyede.

Saldırı ve kontrol köpekleri, hapishane duvarları, 8 metrelik tel çitler, 1400 adet uzaktan kumandalı çelik kapı, hareket tespit eden lazerler, basınç yastığı ve kameralar bunlardan sadece bazıları. Buraya girmek isteyenlerinse granit duvarlardan geçmesi ardından güvenlik görevlilerini atlatarak 22 tonluk bir kapıyı aşması gerekiyor...

Kore Askersizleştirilmiş Bölge - Kore Savunma Alanı, Kuzey ve Güney Kore'yi bölen bir toprak şeridi. 160 km uzunluğunda ve 2.5 mil genişliğinde olan bu bölge dünyanın en korunaklı sınırlarından biri.

Yüksek güvenlik önemleri alınan bölgeye gitmeye cesaret eden kişi sayısıysa oldukça az...

Iron Mountain - Demir Dağı birçok gizli belgenin altında tutulduğuna dair bahsi geçen bir yer... Yerden 200 feet aşağıda, bu kireçtaşı madeninin büyüklüğü 1.7 milyon metrekare civarında. Ayrıca burada en büyük kiracı ve kasa sahibi ABD hükümeti.

Warner Brothers, Smithsonian Enstitüsü ve Corbis'in hepsinin sırları olduğunu biliyoruz. Söylenenlere göre binlerce tarihi ana kayıt, fotoğraf negatifleri ve orijinal film makaraları burada bulunuyor.

Ayrıca Iron Mountain, Amerika'nın en büyük şirketlerinden bazılarını destekleyen bir veri merkezi olan Room 48'e ev sahipliği yapıyor.

Cheyenne Dağı - Cheyenne Dağı kompleksi bir noktada Kuzey Amerika Uzay Savunma Komutanlığı ve ABD Uzay Komutanlığı misyonlarının komuta merkeziydi.

Burada tünel granit taşlar ile çok iyi korunuyor. İlginçtir ki Cheyenne Dağ kompleksi, popüler TV şovu Stargate SG-1'de kurgusal Yıldız Geçidi Komutanlığı'nın da eviydi.

Svalbard tohum deposu - Resmi adı Svalbard International Seed Vault olarak bilinen depo, ürün çeşitliliğini korumak ve insanlara bir gıda kaynağı bulmalarını sağlamak amacıyla tohum depolamak üzere tasarlanmış bir yer.

Svalbard, Arctic Circle'daki büyük, bir kaya adası durumunda ve depo bir madenin içinde bulunuyor.

İzole edilmiş bir yerde bulunan depoda, tohum emniyeti için patlamaya karşı dayanıklı kapılar, hareket sensörleri ve hava kilitleri bulunuyor...

51. Bölge - Nevada'daki bu gizli hava kuvvetleri üssü çok iyi korunuyor ve kimsenin içeri girmesi mümkün değil. Alan hareket algılayıcıları ile kaplı ve burada araçlar devriye geziyor.

Kısaca burası yıllarca hikâyelere konu olmuş UFO'lar ve yabancı komplolarla ilgili her şeyin yapıtaşı.

Google Maps programından erişilen uydu fotoğrafları dünyanın dört bir yanında gizemli yapıları ve şekilleri ortaya çıkarıyor.

Google'la takılan bu gizemli yapıların bir çok kesim tarafından merak ediliyor.

İşte bu merak Estonyalı fotoğrafçı Kaupo Kikka'ı Sina Çölü'ne kadar sürükledi.

Gördüğü bu gizemli şeklin peşine düşen fotoğrafçı buraya vardığında ise muazzam bir yer buldu.

Karşınızda; çölün tam ortasında hiç kullanılmamış ve çok uzun süre önce inşa edilmiş bir açık hava sineması...

Fotoğrafçının verdiği bilgiye göre, çılgın bir Fransız tarafından yaptırılmış olan sinemada ne yazık ki hiç bir film gösterilememiş.

Sinemanın yapılış hikayesi şöyle: 2000'lerin başında çılgın bir Fransız bir gün kendini Sina çölünde buluverir. "Çölün ortasında neden bir açık hava sineması olmasın?" fikri de o zaman aklına gelir. Paris'e döner ve proje için para bulur. Sonra Kahire'ye gidip eski bir sinemanın orijinal eski koltuklarını ve projeksiyon ekipmanını satın alır. Sina'ya döner ve elektrik için bir jeneratör ve sinema perdesini taşıması için de dev bir traktör bulur. Böylece ilk gösterim için her şey hazır gibidir.

Lokal otoriteler Fransız bir adamdan gelen bu projeden rahatsız olur. Prömiyerin gerçekleşeceği gece her şey şüpheli bir şekilde kötü gider. Jeneratör sabote edilir ve "Dünyanın Sonundaki Sinema"da hiçbir film gösterilemez.

Hala ilk günkü haliyle çölün ortasında duran sinemayı görüntüleri internette büyük ilgi çekmişti.

Ancak aylar sonra tekrar bölgeye gidenler gördükleri manzara karşısında şoke oldu. Yıllardır zamanı direnen sinema meraklı turistlerin talanına uğramaktan kurtulamadı.