On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i ibadetlerle tamamlayan İslami âlemi bugün secdeler eşliğinde Ramazan Bayramı’nı karşılarken, ümmet coğrafyasında yaşanan derin acılar sevincimizi gölgeliyor. Bir ay boyunca aç-susuz kalarak, ebedi kurtuluşun icazetini arayan müminler, bayramın gelmesiyle buruk bir sevinç yaşarken, emperyalistlerin zulmü altında inleyen din kardeşlerimizin yaşadığı mağduriyet karşısında ise derin bir hicran duyuyor.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i ibadetlerle tamamlayan İslam âlemi bugün secdeler eşliğinde Ramazan Bayramını karşılarken, ümmet coğrafyasında yaşanan derin acılar sevincimizi gölgeliyor. Bir ay boyunca aç-susuz kalarak ebedi kurtuluşun icazetini arayan müminler bayramın gelmesiyle buruk bir sevinç yaşarken, emperyalistlerin zulmü altında inleyen din kardeşlerimizin yaşadığı mağduriyet karşısında ise derin bir hicran duyuyor. Gazze’de 7 Ekim 2023’te başlayan ve çoğunluğu çocuk, kadın olmak üzere 50 bini aşkın Filistinlinin şehit olduğu Siyonist soykırım ile Doğu Türkistan’dan Arakan’a, Yemen’den Somali’ye kadar geniş bir coğrafyada yaşanan dram bayram sevincimizi perdeliyor. Akit’e konuşan TÜM-DİN-DER Başkanı Metin Kaçar, ümmetin vahdet bilinciyle hareket ettiği gün bayramların hakiki manasıyla eda edileceğini belirterek, “Ramazan-ı Şerif-i uğurluyoruz bayram dirilişimize vesile olsun” açıklamasında bulundu.
BAYRAMA YÜZÜMÜZ KALMADI
Akit’e konuşan TÜM-DİN-DER Başkanı Metin Kaçar, “Ramazan-ı Şerif ayımızı hayırla geride bıraktık. Şimdi bayram. Tabii bayramı kutlamaya yüzümüz varsa, bayram. Bayramı hak ettiysek, bayram. Eskiden büyükler Ramazan-ı Şerif’in bitimindeki bayrama ‘şükür bayramı’ derlerdi. Şimdi bu değişti ‘şeker bayramı’ oldu. Gerçekten Allah’a şükredecek yüzümüz de yok. Bayram yapacak yüzümüz de yok. Ümmet coğrafyası kan ağlarken, Gazzeli Müslüma’ın başına iftar sofrasında, sahur sofrasında, teravih namazında bombalar yağarken bir Ramazan geçirdik. Buna rağmen hak etmişsek bayramımız mübarek olsun. Doğu Türkistan’dan aldığımız haberler yüreklerimizi yakıyor. Myanmar’daki kardeşlerimiz zalimlerin yaptıkları ötesinde bir de depremle imtihan edildiler. Dolayısıyla ümmet kan ağlarken hak etmişsek, bayramımız mübarek olsun. Her türlü olumsuzluğa rağmen bu bayram ümmetin dirilişine sebep olsun. Yeniden şahlanışımıza, ümmet coğrafyamızdaki kanın durmasına, gözyaşının dinmesine, zalimlerin helak olmasına vesile olsun. Yüzümüz olmasa da kardeşlerimin, ehli imanın bayramını tebrik ediyorum” dedi.
RAMAZAN BİZİ DEĞİŞTİRMELİ
Metin Hoca şu önemli uyarıyı da yaptı: “Biz bilinçli ve samimi müminler olarak Ramazan’ı en güzel şekilde karşılamaya gayret ettik. Ramazan’ı bir mektep olarak görüp kaydımızı o mektebe yaptırdıysak, gerçekten kazançlıyız. Sadece sahur ve iftar koşuşturmasıyla meşgul olup, iftar sofralarımızı Coca-Cola, Fanta ve Pepsi gibi içeceklerle süslemişsek, Ramazan’ın gelmesi ve gitmesi bizim için hiçbir şeyi değiştirmemiştir”.
RAMAZAN-I ŞERİF’İ ÖZLEYECEĞİZ
Ramazan şuurunun tüm yıla yayılması gerektiğini vurgulayan Kaçar, “Biz müminler, Ramazan’ın gelmesine sevindik, gitmesine üzülüyoruz. Fakat sünnetullah gereği her gelen gider, her konan göçer, her doğan ölür. Kur’an’ın ifadesiyle ‘eyyâmen ma’dûdât’, yani sayılı günler… Hüzünlüyüz ama tek bir sevincimiz var: Bayramın sevincini yaşayacağız. Ramazan’ı yalnızca iftar sofralarındaki çeşit çeşit yemekler olarak görenlerin kazandığı hiçbir şey yoktur. Ancak biz, Ramazan’ı bir mektep olarak görüp kaydımızı o mektebe yaptırdıysak kazançlıyız. Ramazan’ı Gazze’yi, Doğu Türkistan’ı, Myanmar’ı ve ümmet bilincini anlamak için yaşadıysak, onun ruhunu özümsemişiz demektir. Eğer Ramazan’da kazandığımız güzel alışkanlıkları sürdüremezsek, inşa ettiğimiz manevi binayı temelinden sarsmış oluruz; çünkü Allah’ın rahmeti ve bereketi sadece Ramazan’a değil, tüm zamana yayılmıştır” dedi.