Bay Kemal gibi o da tıpış tıpış ABD'de! Özel’den ABD’ye icazet turu!

Daha önce ‘planlanan düzeyde temas organizasyonu’ sağlayamadıkları” ve kendilerini muhatap alacak üst düzey bir yetkili bulamadıkları için ABD ziyaretlerini iptal eden CHP yöneticileri, peşi sıra ABD’ye gidiyor. “Dostlarımızla iktidar olacağız” diyerek küresel emperyalistlerden medet dilenen ve icazet seferleri düzenleyen Kılıçdaroğlu’nun ardından halefi Özgür Özel de Amerika’nın yolunu tuttu. Özel, sözde Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak ve İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda hazırladıkları Ankara Deklarasyonu’nu açıklamak için New York’a gitti. Ekrem İmamoğlu’nun cemevlerine illegal şekilde ibadethane statüsü verdiği ve Arnavutluk’ta butik Bektaşi Devleti’nin kurulmasının gündeme geldiği bir dönemde ABD’nin yolunu tutan ve erken seçimin önünü açmak için sürekli sokak çağrıları yapan Özel’in zaman ayarlı ziyareti beraberinde kirli senaryoları ve soru işaretlerini getirdi. Özel’in, küresel güçler ve İsrail ile sıcak ilişkileri bilinen Türkiye’nin eski Washington ve Tel Aviv Büyükelçisi olan Dış İlişkilerden Sorumlu Başdanışmanı Namık Tan’ın organize ettiği ABD gezisinden büyük beklentileri olduğu belirtiliyor.

Niyeti dönüşte belli olur

İlginç ziyaretin kodlarını Akit için değerlendiren SAD Araştırma Başkanı Siyasi Analist Sadullah Özcan, şunları söyledi: “Türkiye’de siyasi parti kurduğunuzda veya bir siyasi partiye genel başkan olduğunuzda geleneksel bir hal alan ABD ziyareti geleneğini maalesef CHP’ye yeni genel başkan olan ve liderliğini tescillemeye çalışan Özgür Özel de bozmadı. Genel manada ana muhalefet liderlerinin bu tür ziyaretleri iktidar alt yapısı konusunda icazet alma algısı doğurur. Namık Tan’ın organize ettiği bu gezi önemli. Kendisi Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisine ‘masal’ diyecek kadar küreselci bir isim. Eğer Özel ziyaret konularını bu çerçevede belirlemişse dikkatli olmalı. Özgür Özel’in ABD dönüşü Türkiye içerisine yönelik çıkışlarının rengi ABD’ye teslim olup olmadığıyla alakalı işaretler verecektir. Eğer toplumsal yapının kaosa sürükleneceği kışkırtıcı söylemler gelirse, CHP’nin Filistin konusundan dolayı bir süredir yoğun şekilde Türkiye içerisinde toplumsal kaosu körükleyen İsrail’in dümen suyuna girdiği anlaşılacaktır. Türkiye’yi zor durumda bırakabilecek söylem geliştirmesi halinde bu aynı zamanda İsrail’in ekmeğine de yağ sürecektir. Bekleyip göreceğiz.”

Kim makam istiyorsa gidiyor

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da şu görüşleri dile getirdi: “CHP, hiçbir zaman ne yerli ne milli oldu. Mavi Vatan’da, Libya’da, Suriye’de, Karabağ’da devletin değil, düşmanlarımızın tarafında oldu. Kim makama gelmek istediyse Washington’a, Brüksel’e, Londra’ya, Tel Aviv’e koştu. İçeride büyükelçilerle gizli toplantılarda, yemeklerde bir araya geldiler. Hatırlayın 17/25 Aralık kumpası öncesi Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi ABD ziyaretinde bulundu. Dönüşte FETÖ elebaşıyla görüştüklerini itiraf edip, kumpasın ipuçlarını vermişti. En son cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öncesinde ABD’ye gidip 8 saat sır olması göstermiştir ki bunlar bir şey yaparken dışarıdaki efendilerinden icazet alıp ülkenin kaosa, krize girmesi için felaket tellallığı yapmaktadırlar. Her şeyden önce Türkiye bir hukuk devletidir. Seçimlerin hangi şartlarda ve ne zaman olacağı yasalarda belirtilmiştir. Lafa gelince haktan hukuktan bahseden CHP zihniyeti, kaos ve kriz çıkararak ülkeyi erken seçime götürme çabasını hangi hak hukuk ve adaletle açıklayacaktır?

Sokakları karıştırabilirler

Özgür Özel, koltuğunu sağlamlaştırmak için dışarıdaki efendilerinden destek alarak, ülkede karışıklık çıkartmak dahil her şeyi yapacaktır. Düne kadar kısık sesle ülkeyi erken seçime çağıranlar, ABD gezisinden sonra daha sert bir üslupla ülkeyi erken seçime götürmek için bir takım marjinal grupları sokaklara indirip kargaşa çıkaracaktır. Terör devleti İsrail’in katliamlarının her geçen gün artarak devam ettiği bir ortamda Türkiye’de istikrarsızlığa çanak tutmak katile yandaş olmaktır. Bütün dünya çok iyi biliyor ki İsrail’in korktuğu tek lider Erdoğan ve güçlü bir Türkiye’dir. Türkiye’nin içine kapanmasına çanak tutmak, sözde arz-ı mevud peşindeki işgalci politikaların önünü açmaktır. İsrail’e değil, vatanını müdafaa eden Hamas örgütüne terörist diyenler, İsrail’in uşaklığını yapmaktadırlar. Onlar dışarıdaki efendilerine güvenerek bu ülkeyi karışıklığa sokmaya kalkışırlarsa Asım’ın nesli bu çapulcu sürüsüne de küresel emperyalistlere de asla geçit vermeyecektir. Akıllı olmalarını küresel emperyalizme uşaklık etmekten vazgeçmelerini tavsiye ederiz.”