Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından Mevlüt Çavuşoğlu, Batı’nın Suriye konusunda ‘ikiyüzlü’ davrandığını ve İsrail’in jandarması gibi hareket ettiğini söyledi...
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyesi Mevlüt Çavuşoğlu’ndan çarpıcı açıklamalar geldi. Akit’e konuşan Çavuşoğlu, Batının Suriye’de ikiyüzlü bir politika izlediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Gezi eylemcilerine müsamaha gösteren savcılar yanlış yapıyor” dedi.
Darbecilere destek veren CHP’nin İşçi Partisi’yle aynı seviyede olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu Gezi Parkı eylemlerinde savcıların tutumunu eleştirdi. İşte Çavuşoğlu’na sorularımız ve aldığımız cevaplar:
Türkiye tarafından Suriye helikopterinin düşürülmesi nasıl bir algı oluşturdu?
Biz angajman kurallarının gereğini yaptık. Helikopter düşürülmeden önce Suriye defalarca uyarıldı. Esad’ın uyarıları dinlememesi ve direnmesi çok ilginç. Helikopteri Türkiye sınırına göndermesi bizim aklımızda çeşitli soru işaretleri meydana getirdi. Bunu araştırıyoruz.
Karşılık bekliyor musunuz?
Buna cesaret edemez. Karşılık verirse, daha şiddetli bir karşılık alır. Biz geçen yıl uçağımız düşürüldüğünde ve Hatay’daki bombalı saldırıda vatandaşlarımızın ölmesine rağmen sabır gösterdik. Ancak bu sabrın bir sonu var, Esad bunu biliyor. Bu sınırı aşmayı göze alamaz.
ÇIKIŞ YOLU…
Hükümetin Suriye’deki bu kaostan kurtulmak için bir çıkış yolu var mı?
Suriye’de Türkiye’nin muhatabı ÖSO. Türkiye burada El-Nusra’yı muhatap almıyor, ancak bir takım medya bunu böyle yansıtmaya çalışıyor. Bu işin tek çıkış yolu Esad’dan kurtulmak. Suriye’de savaşın nedeni olan rejim giderse her şey düzelecektir. Her şey Esad’ın gitmesine bağlı, bu kilit açıldığında Suriye’nin demokratikleşmesi için önemli bir eşik geçilmiş olunacak. Esad’dan sonra demokratikleşme adımları bir bir atılacaktır. Herkes çıkar gütmeden Suriye’de demokrasinin yerleşmesi için çalışması gerekir.
Ancak ABD ve Rusya’nın müdahale konusunda anlaşmasıyla Esad adeta ödüllendirildi. Esad bir süre daha Suriye’nin başında gibi…
Onların anlaşması kimyasal silahların teslim edilmesi konusunda. ABD’nin endişesi ‘kimyasal silahlar ne olacak?’ Bölgede silahların bulunması kimin elinde olursa olsun büyük bir risk. ABD bunu böyle görüyor. Obama Esad’ın kesinlikle gitmesini istiyor. Bizim Obama ile görüşmelerimizde ‘Esad gitmelidir nokta’ sözlerini dile getiriyordu. Kimyasal silah kullanmak bütün dünyada suçtur. On bini çocuk, on bin kadın olmak üzere Suriye’de 110 bin insan öldü. Bu işlenmiş en büyük suç.
KİMYASAL MI 110 BİN Mİ?
Batı burada 110 bini görmedi kimyasal silahı gördü, burada bir yanlışlık yok mu?
Evet, Batının bu tutumu doğru değil, kabul edilemez. Bunun karşılığının olması gerekiyor. Esad şimdi elindeki silahlarla sivilleri öldürsün, sonra gelsin bu kimyasal silahları ‘geri versin’, sonra da görevine bir şey olmamış gibi devam etsin. Yok böyle bir şey. Esad’ın Suriye’den mutlak suretle uzaklaştırılması gerekiyor.
Bu konuda yeterli çaba gösteriliyor mu? ABD ve Rusya’nın anlaşmasından silahların 2014 yılının ortasına kadar teslim edilmesi kararı çıktı. Bu konuda da bir samimiyetsizlik var gibi…
Bu işin gecikmemesi gerekiyor. Bu bir süreç bekleyip göreceğiz. Benim bildiğim ABD’nin bu konuda endişeleri var ve endişelerinde haklı da. Ancak Esad’ın gitmesi geciktiği sürece, Suriye’deki durum daha da kötüleşecek. Bu durum dünya da farklı etkiler meydana getirecek, herkes Suriye’den etkilenecek.
Birleşmiş Milletler’in (BM) kimyasal silah raporuna ne söylersiniz?
BM açıkça raporunda Suriye’de kimyasal silah kullanıldığını söyledi.
Ama kimin kullandığını söylemedi…
Kimyasal silahı kimin kullandığını tespit etmek BM’nin görevi değil. Kullanılıp kullanılmadığına bakıldı ve ‘kullanıldı’ dedi. Raporda silahların kullanıldığı yerler ve açıları Esad’ın kontrolünde olan yerleri işaret ediyor. Hem o füzeler sadece rejimin elinde var.
İKİYÜZLÜ BATI
Bu silahların kullanılmadan önce gündem de Mısır vardı ve dünya buraya odaklanmıştı. Darbeciler gelen tepkiler karşısında zor bir duruma sokulmak üzereydi ki Suriye’de kimyasal silah kullanıldı. Burada bir oyun, bir ikiyüzlülük var. Siz nasıl bakıyorsunuz bu duruma?
Batı ikiyüzlülüğünü Mısır’da çekinmeden gösterdi. Sen demokrasi diyeceksin, insan hakları diyeceksin; ama Mısır’da askerin yönetime el koymasına darbe demeyeceksin. Bu nedir Allah aşkına. Bu tam bir ikiyüzlülük. Asker yönetime el koyuyorsa bunun adı her yerde darbedir.
İsrail’e baktığımızda bu devletin bir tarafında Mısır darbesi diğer tarafında Suriye’deki iç savaş var. Burada en karlı çıkan İsrail gibi gözüküyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
İsrail burada kendi çıkarları peşinde koşuyor. Karışıklık onun işine geliyor. Ancak İsrail şunu unutmamalı, bölgedeki barış ve istikrar en çok İsrail’in işine yarar. Oradaki kaos bir gün İsrail’i de vurur. Bölgedeki terör örgütleri bir gün silahları kendisine çeviriverir; ancak o zaman iş işten geçmiş olur.
Rusya ve ABD’nin anlaşmasında İsrail’i koruma amacı güdüldü mü sizce?
Bölgede kimyasal silahların olması İsrail için büyük bir risk teşkil ediyor. Bu silahların bölgede ilk olarak İsrail’e karşı kullanılması gibi bir durum var. Orada kimyasal silahların bulunması herkes için bir risk aslında.
Batı ve ABD, İsrail’in jandarmalığını yapıyor gibi…
Başbakanımız İsrail’i eleştirdiğinde ABD’nin buna cevap vermesi anlamsızdı. Türkiye’ye cevap vermesi gereken İsrail’di. Ancak buna ABD karşılık verince sizin söylediğiniz söz akla geliyor. İsrail’in jandarmalığını kimlerin yaptığı bellidir.
SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ PETROL SAVAŞI
Suriye’nin kuzeyi, bizim de güneyimiz de PYD tehlikesi ortaya çıktı. Orada bir PKK devleti kurulmaya çalışılıyor. Esad sonrası böyle de bir tehlike var bölgede. Siz orada bir tehlike görüyor musunuz?
Türkiye tehlikenin oluşmaması için tedbirlerini alıyor. Bölgede PYD ile El-Nusra arasında çıkan çatışmanın başka nedenleri var. Büyük bir çıkar çatışması var.
Nedir bunlar?
Petrol. Biz PYD’ye şunu söyledik; ‘Bütün bölgedeki Kürt kardeşlerimizi seviyoruz ve onları destekliyoruz. Ancak PYD, terör örgütü gibi davranmaya devam ederse, sizi de PKK’dan farklı görmeyiz.’
CHP ÜLKEYE İHANET EDİYOR
Gelelim CHP’ye. CHP, Mısır darbecilerini ziyaret etti, Esad’ı da açık bir şekilde destekliyor. Bu politikalar İşçi Partisi’nin politikaları. Neler söylersiniz?
2008 yılında AK Parti’ye kapatma davası açıldığında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi davayı kınayan bir bildiri yayınlamıştı. O zaman AKPM Türk heyeti başkanı bendim. Yayınlanan bu bildiriyi biz istemişiz gibi medyaya yansıtılmaya çalışıldı, CHP ve yandaşları bizi hain ilan etmişlerdi. Niye, Türkiye’yi eleştiren bir bildiri geldi diye. Yine konsey geçen yıl Ekim ayında Türkiye’yi ağır bir şekilde eleştiren bir bildiri hazırladı ve başta Deniz Baykal olmak üzere CHP milletvekilleri bu bildiriye imza attılar. Kapatma davası sırasında konseyi eleştirirlerken, geçen yıl ise benzer bir eleştiriyi desteklediler. CHP şuan İşçi Partisi’nin seviyesine düştü. Yani seviye yerlerde. CHP iktidara zarar verebilmek için elinden gelen çirkin ve kirli gayreti gösteriyor. Türkiye’yi itibarsızlaştırmak için CHP bir ihanet içerisinde. Son zamanlarda bu partinin yaptıkları sadece ihanetle açıklanır. ‘İktidar kimle kötüyse ben onla iyi olayım’ anlayışı içerisinde CHP. Türkiye’nin çıkarları hiç önemli değil. O yüzden zalim bir rejimle ortaklık kuruyorlar. CHP’nin Mısır’a gitmesine ben şaşırmadım. Çünkü CHP darbeler konusundaki tecrübelerini paylaşmak için oraya gitti. CHP darbelerden çekmiş edebiyatı yapıyor, ancak darbecilerle iş tutuyor.
Niye böyle?
CHP eskiden rasyonel bir partiydi, şimdi marjinal bir parti oldu. CHP, İP’in söylem ve eylemleri içerisine girdi. İktidar hırsı partiyi yiyip bitiriyor.