• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Balık deyince gözler asla yalan söylemez! O isim: Balık tüketimi kış depresyonunu önler

Yeniakit Publisher
Selma Savcı Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Balık deyince gözler asla yalan söylemez! O isim: Balık tüketimi kış depresyonunu önler

Taze balık ile bayat balık arasındaki farkı nasıl anlarsınız? Şimdi de merak konusu olurken eğer devamlı tükettiğiniz bir balık çeşidi varsa ve basit bazı farklara her defasında dikkat ederseniz bir süre sonra artık o balığın rengini, parlaklığını, diriliğini öğrenerek dokunmanıza bile gerek kalmadan ilk bakışta o balığın bayat mı taze mi olduğunu anlayabilirsiniz. Uzman Psikolog Dilruba Işın, balık tüketiminin kış aylarında mevsimsel depresyonu azaltabileceğini söyledi.

Havalar soğudu, hamsiler kıpır kıpır. Kış mevsiminde ne tüketmeliyiz diye düşünürsek ilk aklımıza gelen balık olsa gerek. Balık diğer ürünlere nazaran tazelik konusunda daha da hassas olunması gereken bir yiyecektir. Sağlıklı beslenme uzmanlarının haftada en az iki defa tüketilmesini önermesine rağmen maalesef bu konuda endişelerimiz var. Tabii ki bunun ekonomik, hijyen, alışkanlıklar, damak tadı gibi farklı sebepleri var. Bilgi eksikliği ve güven sorunu da bu sebeplerden sayılabilir.
Güven sorunundan kasıt aslında alacağımız balığın tazeliğinden şüphe etmek. Büyük bir market zinciri dahi olsa veya köşe başındaki her gün selamlaştığınız balıkçınız dahi olsa eğer balıklardan anlamıyorsanız size sunulan balığın gerçekten günlük olup olmadığını bilemezsiniz.

Balık; yüksek protein, omega-3 ve omega-6 yağları, kalkan, fosfor, potasyum, demir, çinko, B12 ve D vitaminleri içeriği ile sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır . Kolay bozulabilir olması nedeniyle balıkların tazeliğinden emin olunması, gıda güvenliği ve tüketici sağlığının korunması oldukça önemlidir

Renk ve Parlaklık

Taze balık daha parlak ve daha canlı görünür. Balıkçılar kurumaması için sürekli su atsalar da bayat balık için pek de değişen bir şey olmaz. Hala mat ve donuk renkli kalmaya devam eder. Ama taze bir ürüne su atıldığında çok daha canlı ve parlak olur. Genelde gökkuşağı gibi parlarlar.

Etin Sertliği ve Diriliği

Taze balığın etin bayata nazaran daha sert, diri ve elastiki olur. Parmağınızı hafifçe dokundurduğunuzda (çok bastırmayın zira balıkçıdan azar işitebilirsiniz) eğer parmak iziniz bariz bir şekilde kalmıyorsa et tekrar eski haline geliyorsa ürün tazedir. Parmağınızın şekli orada kalırsa bayat olma ihtimali yüksektir. Yüksektir diyorum zira bazı balık türlerinin et yapısı yumuşaktır. Çipura, levrek, barbun, sardalya, hamsi, istavrit gibi balıklarda et biraz daha elastikidir. Eğer bu balıklarda et yumuşaksa ve parmağınızı batırdıktan sonra geri gelmiyorsa bayattır. Ama İstanbul palamudu (dişli palamut diye de geçer) ilk çıktığı dönemlerde henüz eti yağlanıp sertleşmediğinden diğer balıklara nazaran biraz daha yumuşak bir ete sahiptir. Parmağınızı batırdığınızda et yumuşaktır. Veya somon balığını dilimleyip sunarlar dolayısı ile etine (derisine değil) dokunduğunuzda o da doğal olarak yumuşak olacaktır. Aynı şekilde mezgit veya tavuk balığı yumuşak bir yapıya sahiptir. Emin olamıyorsanız diğer kriterler ile birlikte değerlendirin.

Dirilik ve Dik Duruş

Taze balık sudan çıktıktan sonra kaskatı kesilir. Balığın eti sertleştiğinden kafasından tuttuğunuzda kuyruğu dimdik kalır. Bu kaskatı anlayışı buzluktan çıkmış gibi değildir. Kafasından tutup kuyruğunu büktüğünüzde bükülür ve istediğiniz görünüme gelir. Ama şoklu veya dondurulmuş ürüne bunu yapamazsınız balık parçalanır. Bayat balık ise bir önceki maddede öğrendiğimiz üzere yumuşak bir ete sahip olduğundan kafasından tuttuğunuzda kuyruk aşağı düşer. Asla dik durmaz (donuk ürün değilse). Çipura, levrek, mercan, sardalya, istavrit, kefal, palamut, barbun gibi balıkları bu yöntemle kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. Hamsi biraz daha ince bir yapıya sahip olduğundan bu yöntem çok işe yaramayabilir. Alabalık yumuşak bir balık olduğundan tezgaha çıkarıldıktan 1 saat içerisinde yumuşar ve bu yöntem de onun için geçerli olmaz. Tavuk balığı, dil balığı ve mezgit de aynı şekilde yumuşak bir balık olduğundan kafasından tuttuğunuzda kuyruk doğal olarak aşağı iner.

Pullar

Her balık cinsinin sahip olduğu pul miktarı değişkenlik gösterir. Eğer pullu bir cins alıyorsanız pulların canlı, gökkuşağı gibi parladığına ve ete yapışık olmasına dikkat edin. Bayat ürünün pulları da dökülmüş, güçsüzleşmiş, canlılığını yitirmiş ve matlaşmıştır. Çipura pullu bir balık olmasına rağmen üretim (çiftlik) çipurası denize nazaran daha az pula sahiptir. Çiftlik çipurası alırken bunun niye pulu az bu bayat mı diye aldanmayın. Sardalya iklime, çıkarıldığı bölgeye ve cinsine göre pul miktarı değişiklik gösterir. Aynı şekilde sardalya için de pul bir kriter değildir.

Kırmızı Renk Solungaç

Aslında bir çok insanın ilk baktığı nokta solungaç olsa da balıktan anlayanların en son baktığı kriter budur. Zira balığın taşınma sırasında buz dolu köpükler içerisinde gelmesine, yıkanıp yıkanmamasına, üzerine ne kadar su atıldığına ve balığın cinsine veya balıkçınızın hile yapıp yapmadığına göre değişkenlik gösterir. Normalde solungaçlar kırmızı kan rengindeyse balık tazedir değilse bayattır. Elbette ki taze bir balık kırmızı bir solungaca sahiptir ancak yukarıdaki durumlardan dolayı bayatlık ve tazelik arasında belirgin bir kriter değildir. Balıkların nakliyesi genelde buz dolu köpükler içerisinde gerçekleşir. Buz eridikçe su içerisinde solungaçlar yıkanmaya başlar ve kan akarak geride kahverengi veya beyaz (cinse göre değişir) bir solungaç kalır. Tezgaha yeni çıkarılan bir çipuranın kulağını kaldırdığınızda beyaz bir solungaç ile karşılaşırsınız. Her yönüyle taptaze olan bir üründen sırf kanı aktığı için vazgeçersiniz. Palamut eğer yıkanmazsa bir süre bu kırmızı solungaç kalır. Ancak üzerine kurumaması için su atıldıkça solungaç kahverengine doğru dönmeye başlar. Sardalya su atıldıkça solungacı beyaza döner. Bu konudaki maalesef hilebaz kişilerin yaptığı bir yöntem ise kırmızı mürekkep ile solungaçları boyamaktır. Bu yüzden bu kritere çok da güvenmeyerek diğer maddeler üzerinden değerlendirme yapmanızı tavsiye ederim.

Gözler Yalan Söylemez

Balığın gözleri size bayat mı taze mi olduğu konusunda ipucu verebilir. Taze bir balığın gözleri de canlı olur. Bayat da ise donuklaşır. Rengi donuk buz mavisine doğru dönmeye başlar. Ancak bu konuda da dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Marketlerde ve balıkçılarda genelde zemini buz dolu olan tezgahlarda satarlar. Balığın buz ile temas eden tarafındaki gözü soğuktan matlaşmaya başlar. Tabii bayat olanlar gibi değil biraz daha soğuktan kaynaklı bir matlaşmadır bu.

Koku
Koku aslında herkes tarafından rahatlıkla ayırt edilebilecek bir kriterdir. Taze balık kötü kokmaz. Burada genel balık kokusundan bahsetmiyorum. Bayat ürünler asidik ve ekşi denebilecek şekilde her insanı rahatsız edebilecek kötü bir kokuya sahiptir. Ancak taze ürünler kendine has rahatsız etmeyen bir kokuya sahiptir. Balığın kokusunu alabilmek için solungacını kaldırıp koklamanız yeterlidir.

Uzman Psikolog Dilruba Işın, balık tüketiminin kış aylarında mevsimsel depresyonu azaltabileceğini söyledi. Omega3 yağ asitleri içeren balığın ruh halini iyileştirici etkisi, kış depresyonu ile mücadelede önemli bir rol oynuyor.

Uzman Psikolog Dilruba Işın, balık tüketimi ile kış aylarında ortaya çıkan mevsimsel depresyonun azaltılabileceğini söyledi.


Soğuk havanın kendini iyice hissettirmesiyle birçok insan evlere kapanırken, mevsim geçişlerinde görülen ve çoğu insanın fark etmediği mevsimsel depresyon ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Mevsimsel depresyonlar sürekli uyku hali, yataktan kalkmama isteği ve öz bakımda gerileme gibi belirtiler ile kendini gösterirken, balık tüketimi depresyon önleyici özelliği dikkat çekiyor. Balığın içinde bulunan omega3 yağ ve vitaminler ruh halini iyileştirerek depresyon belirtilerini azaltıyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog Dilruba Işın kış aylarının gelmesiyle başlayan depresyonun balık tüketimi ile azalmasında rol oynadığını ifade ederek, omega3 alımının da artması depresyonu azaltmada kolaylık sağlayacağını söyledi.

" Kış depresyonunda mücadeleyi destekliyor"

Işın, kış depresyonları ile baş etmede balık tüketmenin önemli bir rol oynadığını belirterek, "Kış aylarının gelmesiyle birlikte kış depresyonları da arttı. Kış depresyonu ile baş ederken destekleyici bir besin olarak balık tüketiminin de önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Bunun sebebi ise omega3 gibi yağ asitlerinin balıkta daha fazla olmasıdır. Yapılan çalışmalar omega3 yağ asitlerinin "nöronal" sistem içerisinde hücre zarında ve merkezi sinir sistemimizde bir dizi olayda etki ettiğini göstermektedir. Bu yüzden omega3 alımının da artması depresyonu azaltmamızda kolaylık sağlayacaktır. Sivas'ta da kış aylarında balık tüketimine rağbet artıyor. Bu konu ile ilgili çalışmalarda Akdeniz, İskandinav ve Mınd gibi geleneksel diyetlerin omega3 içerdiği için depresyonu yüzde 20-30 oranında azalttığı ortaya çıktı. Sivas'ta da balık tüketiminin artmasıyla omega3,omega6 yağ asitleri alınmaya başlandı. Kış aylarında depresyon ile mücadelede destekleyici bir durum ortaya çıkardı. Tabii ki de sağlıklı etçil beslenme bir diyet şekli olabilir ama vegan ve vejetaryen diyet çeşitleri de var. Bunlardan hangisi doğru hangisi sağlıklı tartışmasını bir tarafa bırakacak olursak şu soruyu sormak önemlidir. Ben kimim ve benim vücuduma hangi beslenme çeşidi iyi gelir. Bu duruma göre de değerlendirirsek kendi açımızdan iyi olacak. Balık aslında depresyonu geçirmek değil ama depresyon tedavisinde destekleyici ya da depresyon önleyici bir konumda olabilir. Diğer beslenme uzmanlarının söylediği haftada iki ya da üç kere balık tüketin şeklindedir. Bu yüzden bizim sağlıklı besleniyor oluşumuz depresyonu önler ya da bir depresif hal durum içerisindeyken onu tedavi etmede yardımcı olur" diye konuştu.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23