Bizlere hoşgörü ve medeniyetin beşiği olarak gösterilen Batı’daki din hazımsızlığını Akit’e değerlendiren Molla Hüseyin Elçi’nin oğlu Mele Mahmut Elçi, “Bediüzzaman’ın bir sözü var. Avrupa İslam’a gebedir ve bir gün bunun doğumu olacaktır. Bugün bu yaşananlar doğum sancılarıdır. İslam’ın Avrupa’da yaşanmasını ve gelişmesini istemiyorlar” dedi.
İBRAHİM ACAR / ANKARA - İslam karşıtlığı ve milliyetçi olaylarla gündeme gelen Almanya’dan sonra, İsveç’de de İslam’a yönelik saldırılar kendini gösterdi. İsveç’te bir cami, içinde cemaatinin bulunduğu sırada kundaklandı.
Bizlere hoşgörü ve medeniyetin beşiği olarak gösterilen Batı’daki din hazımsızlığını Akit’e değerlendiren Molla Hüseyin Elçi’nin oğlu Mele Mahmut Elçi, “Bediüzzaman’ın bir sözü var. Avrupa İslam’a gebedir ve bir gün bunun doğumu olacaktır. Bugün bu yaşananlar doğum sancılarıdır. İslam’ın Avrupa’da yaşanmasını ve gelişmesini istemiyorlar” dedi. Müslümanlığın barbar bir din gibi gösterilmeye çalışıldığını belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “İslam karşıtlığının fikir babaları, Batı’da Hristiyanlığı hoşgörü dini olan İslam’la taksim etme çabasındalar. Yavaş yavaş Hristiyan dünyasının gönlünde yer edinen dinimizin kucaklayıcı tutumu karşısında tedirgin olanlar, damarlarında gizledikleri kin dolu kanlarını boşaltmaya başladılar” derken, AK Parti Giresun Milletvekili Mehmet Geldi ise, “Dünyada belli merkezler tarafından yönlendirilen ve özellikle İslam’ı hedef alan bir çalışma var. Burada amaç, İslam’a karşı bloklaşmalar oluşturmak” ifadelerini kullandı.
AVRUPA İSLAM’A GEBE
İslam’ın Avrupa’da yaşanmasının ve gelişmesinin istenmediğini belirten Mele Mahmut Elçi, “Bediüzzaman’ın bir sözü var. ‘Avrupa İslam’a gebedir ve bir gün bunun doğumu olacaktır.’ Bugün bu yaşananlar doğum sancılarıdır. Zaten kendi dinlerini tam anlamıyla bilmiyorlar ve yaşamıyorlar. Allah yolunda giden insanları görünce hazmedemiyorlar. İslam’ı da bilmedikleri için bu tür davranış içine giriyorlar. Bilmedikleri bir şeye düşmanlık sergiliyorlar. Son zamanlarda bu tür şeylerin artması da İslamiyet’in IŞİD gibi örgütlerden dolayı kötü gösterilmesidir. Bu gibi sebeplerden dolayı İslamiyet’e karşı bir saldırı içine giriyorlar. İslam’ı bir terör dini gibi göstermeye çalışıyorlar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Ayette de belirtildiği gibi, Allah nurunu tamamlayacaktır. Biz yeter ki davamızdan vazgeçmeyelim” dedi.
BATI İÇİNDEKİ KİNİ KUSMAYA BAŞLADI
Müslümanlığınbarbar bir din gibi gösterilmeye çalışıldığını belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Batılıların damarlarında gizledikleri kin dolu kan boşalmaya başladı. İslam karşıtlığının fikir babaları, batıda Hristiyanlığı hoşgörü dini olan İslam’la taksim etme çabasındalar. Yavaş yavaş Hristiyan dünyasının gönlünde yer edinen dinimizin kucaklayıcı tutumu karşısında tedirgin olanlar damarlarında gizledikleri kin dolu kanlarını boşaltmaya başladılar. Batı ülkelerindeki devletler tarafından kurulan piyon IŞİD gibi kanlı örgütlerin baş kesmelerini dünya gündemine servis edenler, aynı zamanda Müslümanlığın baş kesen barbar bir din olduğu propagandasını da yapmaktalar. Yapılan mücadele sonrasında hedeflerine ulaşamayanlar kinlerini İslam’ın sembolü olan kutsal mekânlara saldırıda bulundular” şeklinde konuştu.
İSLAM’A KARŞI BİR OPERASYON SÖZ KONUSU
Dünyada belli merkezler tarafından yönlendirilen ve özellikle İslam’ı hedef alan bir takım çalışmaların olduğunu belirten AK Parti Giresun Milletvekili Mehmet Geldi ise, “Burada amaç İslam’a karşı bloklaşmalar oluşturmak. Özellikle Almanya’da neo-naziyi hortlatan çalışmalar olduğu halde bu konuda hiçbir çalışmanın yapılmadığını, cinayetler artmasına rağmen bu konuda somut adımların atılmadığını görüyoruz. Burada nedenler ve niçinler araştırılmadan İslam’ı terörle birlikte gösterme gayreti var. Uluslararası bir oluşum söz konusu. Bunlar farklı ülkelerinde ortak olduğu çalışmalar. İslam’a karşı bir operasyon söz konusu. İnsanlara inandıklarından dolayı bir düşmanlık besliyorlar. Oysa İslamiyet’in yaşandığı hiç bir yerde bu tür davranışları yaşandığını göremeyiz. Çünkü buralarda hoşgörü hâkimdir. Ama bu ülkelerde hümanist bir yaklaşımı göremiyoruz” dedi.
