İstişare yapmadan belirledikleri çatı adayın hezimete uğraması, her seçim öncesi istişare yapan Erdoğan’a ‘diktatör’ diyen muhalefet liderlerine tepkiyi artırdı. CHP ve MHP tabanından birçok isim bile, “Asıl diktatör Kılıçdaroğlu ve Bahçeli” görüşünde.
Girdiği her seçimde adaylarını istişareyle belirlediği için halkın her kesimi tarafından destek gören AK Parti ve 12. Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefet partilerince ‘Diktatör’ olarak nitelendirilmesi manidar bulundu. AK Parti gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse parti başkanı ve başbakan adayını istişare ile belirlerken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu parti içi istişare yapmadan aday göstermeleri akıllara ‘Asıl diktatör kim?’ sorusunu getirdi.
“ASIL DİKTATÖR KENDİLERİDİR”
MHP Kurucular Kurulu Üyesi Naci Meriç, 12. Cumhurbaşkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayanların bugün kendilerinin diktatör olduğunu kabul ettiklerini söyledi.
CHP Genel Başkan adayı olan Muharrem İnce’nin kendi genel başkanının diktatör olduğunu teyit ettiğini de belirten Meriç,“Diktatör bir siyasi parti üç dönem kuralını getirmez. Muhalefet partilerinin hangisinde bu üç dönem kuralı var? Hiç birinde yok. Diktatör partiler istişare yapmazlar. Bir aday belirler ve partililere de ‘Siz bunu kabul edeceksiniz’ der. Aynen Ekmeleddin İhsanoğlu’nda olduğu gibi” dedi.
Naci Meriç, asıl diktatörin muhalefet partilerinin kendileri olduğu halde başkalarını diktatörlükle suçladıklarını da ifade ederek, “Sonuçta milletimiz de bunu görüyor ve çok iyi değerlendiriyor. Zamanı gelince de ona göre kararını veriyor. 17-18 yıldır koltukta oturan ve girdiği seçimlerde 9 kez yenilgi almış bir lider bugün hala koltuğunda oturuyorsa buna diktatör denmez de ne denir? Diktatör budur” şeklinde konuştu.
HALK, ERDOĞAN’IN DİKTATÖR OLMADIĞINI GÖSTERDİ
Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı da, muhalefet partilerinin, Erdoğan’la başka türlü mücadele edemedikleri için kendisini diktatör diye niteleyip geniş bir kitleyi kendi yanlarına almak istediklerini söyledi. Erdoğan’ın diktatör olmadığını geniş bir kitlenin vermiş oldukları oylarla gösterdiğini kaydeden Kazdağlı, “Böylece muhalefet partilerinde demokratik bir işleyişin olmadığı görülmüş oldu” dedi.
Muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde bir istişare sürecini işletmediklerini de söyleyen Kazdağlı, “Çatı adaylarının ismini herhangi bir kurulda tartışmamışlardır. Sanki bir başkasından gelen şeyi yerine getirmişler gibi bir izlenim var. Genel Başkan adayı Muharrem İnce bile ben adayın ismini televizyondan öğrendim diyor. Grup başkanlığını yürüten birisi bile bunu söylüyorsa demek ki hiç kimsenin haberi olmamıştır. Bu onların siyaset yapış biçimidir ve demokratik bir işleyiş değildir” diye konuştu.
Kazdağlı, “AK Parti de kendi geleneği çerçevesinde bir istişare düzeni var. Ama CHP de böyle bir istişare geleneği yok. MHP’nin geleneğinde de çok fazla bir tartışma ortamı yok. Ama onlarda da bir görüşme vardır ancak o da daha çok lider sonrasında olan bir partidir” ifadelerini kullandı.
