Anayasa Mahkemesi teröristleri koruyor mu? PKK propagandasına cezasızlık skandalı
Emin Pazarcı, Anayasa Mahkemesi’nin PKK’ya yönelik kararlarını eleştirdi. Akşam gazetesi yazarı Pazarcı, bu kararların Türkiye’nin terörle mücadelesine zarar verdiğini belirtti.
Emin Pazarcı, Anayasa Mahkemesi’nin terör propagandası yapan kişilere yönelik verdiği kararların Türkiye’nin terörle mücadelesine zarar verdiğini ifade etti. Pazarcı, mahkemenin ifade özgürlüğü bahanesiyle terör yandaşlarına ceza indirimi yaptığını ve bu durumun kamu vicdanında büyük rahatsızlık oluşturduğunu belirtti. Pazarcı, Akşam gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:
"Olay, 2014 yılında gerçekleşmiş. Mahkeme kararına bakılırsa, Merve Nur Tekin, Diyarbakır Lice'de PKK terör örgütünün marşları eşliğinde "Biji Serok Apo" sloganı atmış. Hızını alamamış, "PKK halktır, halk burada" demiş.
Doğal olarak Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi de "Terör örgütü propagandası yapmaktan" cezayı yapıştırmış. Kanun bunu öngörüyor.
Var mı burada bir sıkıntı? PKK, sadece Türkiye değil, başka ülkeler tarafından da kabul edilmiş bir terör örgütü. On binlerce insanımızı katletti. Halen askerimize, polisimize, kendisine biat etmeyen vatandaşlarımıza saldırıyor. Elebaşları da zaman zaman boy gösterip, Türkiye'ye karşı yürütülen "bir savaştan" bahsediyor. Böyle bir örgüte methiyeler düzmek, sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde suçtur.
Bakın, İspanya'da ETA'ya sadece terör örgütü demediği için Batasuna Partisi mahkeme kararı ile kapatıldı. Avrupa'nın ilgili üst mahkemesi de bu kararı onayladı.
Tartışılacak bir konu yok ortada.
Peki, cezayı alan bu kişi ne yaptı? Gitti, "Hak ihlali" gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi ise yaptığı eylemin "Düşünce ve ifade özgürlüğü" kapsamında olduğunu değerlendirdi. Yetmedi, bir de üstüne kendisine 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Bu kadarla da kalmadı. Ayrıca dosyayı yeniden yargılama yapılması için Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Var mı böyle bir yetkisi? Anayasa Mahkemesi temyiz mercii değil ki!
Ama yaptı, bu kararı aldı. İlgili Ceza Kanunlarımıza göre, Ağır Ceza Mahkemesi'nin suç sayıp hükme bağladığı bir kararı, "ifade özgürlüğü" kapsamına soktu.
***
Bundan sonra olacakları da şimdiden söyleyeyim...
Anayasa Mahkemesi bir temyiz mercii olmadığına göre, Ağır Ceza Mahkemesi muhtemelen alınan karara uymayacak. Ardından da daha önce örneklerini gördüğümüz gibi birileri bağırmaya başlayacak:
-Anayasayı çiğniyorlar, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorlar. Hak, hukuk kalmadı Türkiye'de...
Terör yandaşları ise bu kararı göstererek, konunun üzerinde tepindikçe tepinecek. Alabildiğine istismar edecek.
Şimdi tekrar soruyorum:
Anayasa Mahkemesi bir temyiz mercii mi? Böyle bir yetkisi var mı?
Bir başka soru daha:
Nasıl çiğneniyor anayasa ve kim çiğniyor?
***
Tabii, anayasa değişikliğinin gündemde olduğu şu günlerde, bu karar da siyasiler tarafından alabildiğine sündürülüp kullanılacak...
Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar ne diyorlar sürekli olarak? "İktidar, önce mevcut anayasaya uysun, sonra Anayasa değişikliği istesin" deyip duruyorlar. Muhtemelen bu kararı da koz olarak kullanacaklar.
Yani şu mu yapılmalı şimdi: 30 bin kişinin katili olan ve İmralı'da cezasını çeken Abdullah Öcalan'a güzellemelerde bulunmak, suç sayılmamalı mı? PKK denilen silahlı terör örgütü "halk" olarak mı değerlendirilmeli? Böyle yapılacaksa eğer, PKK ile mücadele eden asker ve polisimiz de suçlu mu ilan edilmeli?
En önemlisi de anayasayı değiştirmek için "Önce yürürlükteki anayasaya uyun" diyenler, bunu mu istiyorlar?
Alın size bir sorular yumağı. Çözün bakalım nasıl çözeceksiniz. Açıkçası ben bir türlü çözemedim de! Belki siz yaparsınız."