AK Parti’ye karşı çirkin ittifak plânı

EROL METİN/ANKARA - Hükümeti devirme operasyonuna dönüşen Gezi eylemlerinin fitilini ateşleyen isim olarak bilinen BDP’nin Türk kökenli vekili, Ergenekon sanığı Tuncay Özkan’ın eski bacanağı, Özkan’ın sahipliğini yaptığı dönemde ulusalcı Kanal Türk’te müdür olan, Oda TV sanığı Soner Yalçın’ın yakın dostu ve sırdaşı Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacağı iddiası çerçevesinde gündeme gelen CHP ile BDP ittifakı konusunda taraflar, bir taraftan sert sözlerle bu ittifakı yalanlamaya çalışırken diğer taraftan ise açık kapı bırakmayı tercih ediyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Siyasetin doğal akışında belli partiler birbirlerini destekleyebilirler” derken, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da “Samimiyetle demokratik bir seçenek ortaya koyarsa niyetleri varsa bunu kamuoyunun yanında şeffaf, resmi görüşmelerini yaparlar. Biz hiç kimseye kapıları kapatmıyoruz. Sadece CHP için söylemiyorum. Demokratik çözüm ve seçenekler konusunda kimin ne önerisi varsa konuşmaya hazırız” sözlerini sarf etti.

FORMALİTE ADAY TAKTİĞİ!

AK Parti iktidarından kurtulmayı hedefleyen sol, ulusalcı ve milliyetçi partilerin yerel seçim ittifakının, birleşmekten ziyade birlikte hareket etme şeklinde inşa edileceği dile getiriliyor. Bu stratejiye göre, birlikte hareket etme kararı alan partiler ayrı ayrı aday göstermeyecek. Hangi parti hangi bölgede güçlüyse onun adayı desteklenecek. Favori adayların karşısına diğer ittifak partileri zayıf adaylar çıkaracak. Böylece AK Parti’nin özellikle büyükşehir belediyelerini kazanması engellenmeye çalışılacak.

ADD: GÜÇLÜ OLAN DESTEKLENSİN

AK Parti karşıtı ittifakın çerçevesi, ADD yöneticisi ve CHP üyesi emekli Albay Cemil Denk tarafından ortaya konulmuştu. Albay Denk, “Partiler önümüzdeki yerel seçimlere de ayrı ayrı aday göstererek girerlerse sonuç her defasında olduğu gibi, yine hüsran olacaktır. Türkiye’yi il, ilçe, belde bazında bölüşsünler” teklifinde bulunmuştu. Teorisini Akit’e anlatan Denk, hangi parti hangi bölgede güçlüyse o partinin adayının desteklenmesini isteyerek, “İşçi Partisi’yse İşçi Partisi’ninki desteklensin. Böyle herkes kendi başına yeni yeni adaylar çıkarmasın. Böyle savaş olmaz. AKP’nin karşısında olduğunu söylüyorsunuz ama birlikte hareket etmiyorsunuz. Ortak rakibe karşı ortak cephe oluşturmak zorundasınız” ifadelerini kullanmıştı. Çok istediği koalisyonun gerçekleşmesi halinde büyükşehirlerin AK Parti’nin elinden alınabileceğini savunan Cemil Denk, “Özellikle yerel seçimlerde birleşmekten ziyade birlikte hareket gerçekten sonuç getirebilir. Diyorum ki karşılıklı oturun. Kardeşim sen kaç tane aldın? 3. Al sana 13 tane. Biz orada aday koymayacağız. O kadar basit” demişti.