• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Ağıralioğlu’nun ülkücülere “katil” diyenlerle ne işi var?

27 Eylül 2020
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayı’nın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen, “paralel liste” tartışmaları hâlâ sürüyor. “İlk 75’te de olsa tercih edilmeyecekler” listesinin dolaştığı kurultay için hedefe şimdilik Koray Aydın oturtulmuş vaziyette. 18 milletvekilinin bir araya gelerek, Aydın’ı kurulacak divana almaması için Meral Akşener’e baskı yaptığı da gelen haberler arasında. 

Bunlar aslında herkesin bildiği hususlar. Ancak bir konu var ki, bu karambolde kaynayıp gitti.

Evet, İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun Cumhuriyet gazetesine “özel demeç” vermesinden bahsediyoruz.

Hemen “Seninki de laf mı canım! İYİ Parti’nin sözcüsü Cumhuriyet’e niçin konuşamasın ki?” demeyin sakın.

Neden demeyin biliyor musunuz?

Adı geçen yayın organı, Ağıralioğlu’nun temsil ettiği zihniyetin en azılı düşmanıdır da ondan.

Ne o, şehit Yazıcıoğlu’nun Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanlığı koltuğuna oturttuğu biri olarak, mezkur gazetenin Muhsin Başkan’la ilgili “Demokrasi havarisinin geçmişi çok karanlık” gibi iğrenç ifadeler kullandığından haberdar değil mi yoksa Yavuz Bey?

Cumhuriyet, sizin değil demeç, çalışanlarına selam bile vermemeniz icap eden bir gazetedir sayın Ağıralioğlu!

Bu tavırlarınızla, ne 12 Eylül döneminde savrulan, ne 28 Şubat sürecinde yalpalayan “Büyük Birlik”in bânisi ve hâmisinin kemiklerini sızlatıyorsunuz.

Muhsin Yazıcıoğlu’nu “cinayet ve bombalama emirleri veren, soygun çeteleri kuran bir militan” olarak nitelendirme ahlaksızlığına imza atanlara hoşgörülü davranıp, size güvenenleri hayal kırıklığına uğratıyorsunuz.

Cevap verin sayın Ağıralioğlu! 

Niçin Nizam-ı Âlem ülküsünün liderini “önemsenmeyecek bir partinin lideri” şeklinde tanımlayan alçaklara bu kadar önem veriyorsunuz?

Malumlarınız olduğu üzere, Muhsin Yazıcıoğlu haksız bir davada zirve olmaktansa, haklı bir davada zerre olmayı tercih edenlerdendi. Siz neden haksız bir davada zirve olmayı içinize sindiriyorsunuz?

28 Şubat sürecinde, namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmayı değil, elif gibi dimdik durmayı seçen Muhsin Başkan’ın rahle-i tedrisinden geçmediniz mi siz? Ee, niye o halde bu kadar eğilip-bükülüyorsunuz? Dine-diyanete her gün küfürler savuran malum zevata mavi boncuk dağıtarak ne kazanacağınızı zannediyorsunuz?

“İnanmadığı yolda milyonlarla yürüyeceğine, inandığı yolda tek başına yürüme” cesaretini gösterebilen Muhsin Başkan’dan payınıza hiç mi hisse düşmedi sizin? Hiç mi hisse düşmedi ki, inanmadığınız yollarda inanmadığınız insanlarla yürüyor, ülkücülere “katil” diyenlerden medet umuyorsunuz?

Deyiverin hele sayın Ağıralioğlu!

Hiçbir zaman hesap-kitap peşinde koşmayan rahmetli Yazıcıoğlu’nun ruhunu muazzep edecek hâl ve hareketleri hangi hesap-kitap dahilinde sergiliyorsunuz? 

Muhsin Başkan’ı başörtüsü yasağı ve 28 Şubat darbesine karşı çıktığından dolayı tefe koyanlarla dirsek temasında bulunmak, celladına aşık olmak değilse nedir?

Bugün sırf siyasi saiklerle kapı dışarı etmediklerinizin, günü geldiğinde sizi kapılarından içeri sokmayacaklarını bilmiyor musunuz?

***

Size güvenip makam-mevki veren Yazıcıoğlu için “Erbakan’ın koltuk değneği” ifadesini kullananlara koltuk çıkmak anlamına gelebilecek bu türden girişimlere bir son verseniz bizce çok ama çok iyi edersiniz Yavuz Bey. 

Şunu iyi bilin ki, bugüne kadar “karşı mahalle”ye yaranma derdine düşenlerin bir arpa boyu yol aldıklarını görmedik biz.

Yakın zamanda şahit olduğumuz “acıklı hikâyeler” ortada.

Temel Karamollaoğlu’na bakın mesela. Adamcağız has devrimci olduğunu kanıtlamak için sol yumruğunu sıkıp havaya bile kaldırdı, ama seçimlerde sol kroşe yemekten kurtulamadı. Öte yandan, AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Nihat Zeybekci “şarap açılımı” yaparak laik kesime göz kırpmak istedi, fakat göz göre göre gerçek seçmenlerinin gözünden düştü. “Şarap” diye diye resmen “harap” oldu.

Temennimiz sizin de harap olmamanız Yavuz Bey.

Muhsin Başkan’ın gölgesinde serinlediğiniz günleri unutmayın ve dönün bu yoldan. 

Lütfen!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Yazıcıoğlu'na oy vermiş miydiniz

MUSTAFA

Sayın Yazar kendinizi boşuna hırpalıyorsunuz.Bütün yaptıkları belli ki koltuk kapma sevdası içinmiş.Rahmetli Muhsin Başkan'ın yanında bulunması büyük dava adamı olması anlamına gelmiyormuş demek ki.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23