Gelecek on yılın belki de en önemli veri noktasının 'değersiz dolar' olacağı öngörülüyor.
Gelecek on yılın belki de en önemli veri noktasının 'değersiz dolar' olacağı öngörülüyor.
ABD’nin yükselen borcu onu doları değersizleştirmeye zorluyor. Peki bu, yatırımcılar için ne anlama geliyor?
Borsaningundemi.com’un derlediği bilgilere göre, eğer ABD Doları’ndaki değer kaybı devam edecekse bu, dolara endeksli diğer yatırım araçlarının yükseleceği anlamına geliyor.
Gelecek on yıla hangi veri noktası damga vuracak?
Professional Capital Management’ın kurucusu ve CEO’su Anthony Pompliano’nun The Pomp Letter’da yer alan haberine göre, ABD Doları yıkılıyor ve bu konuda yatırımcıların yapması gerekenler bulunuyor.
Bireysel hisse senetlerini, farklı ekonomik raporları, jeopolitik haberleri, faiz oranı kararlarını ve çok daha fazlasını takip ederek finanstaki günlük gelişmelerin arasında kaybolmak kolaylaşıyor çünkü bilgiler hızla ve öfkeyle geliyor.
Yatırımcılar dikkatli olmadıkları takdirde piyasaların günlük dalgalanmalarına kapılabiliyor ve gözlerinin önünde duran en önemli verileri kaçırabiliyor.
Böyle dönemlerde, özellikle uzun vadeli yatırımcıların kendilerine şunu sorması gerekiyor: “Gelecek on yıl içinde önemli olan tek bir veri noktası veya trend seçecek olsaydım, bu ne olurdu ve portföyümde bundan faydalanmak için ne gibi ayarlamalar yapmalıyım?”
Bu düşünce egzersizinin elbette birçok potansiyel cevabı var. Bunlar arasında yapay zekanın gelecek on yıla damga vuracağı, insansı robotların sayısının muhtemelen küresel ölçekte insanlardan daha fazla olacağı ve uzay, biyoteknoloji, insansız hava araçları veya otonom araçlarda gerçekleşen yeniliklerin hızla ilerleyeceği gibi açık veri noktaları bulunuyor.
Doların değersizleşmesi
Ancak bu temaların hiçbiri, “Gelecek 10 yılın teması ne olacak?” sorusuna verilecek ‘en önemli gelişme’ gibi durmuyor. Çünkü gelecek on yıl boyunca neredeyse kesin olan çok daha büyük bir veri noktası yatırımcıları karşılıyor: ‘Doların değersizleşmesi.’
Gerçek, bu kadar basit olabilir. ABD Doları’nı değersizleştirme sürecinin gelecek on yıllık süreçte durmayacağı görülüyor. Ulusal borç daha da yükseliyor ve ABD, para birimini sistematik olarak değersizleştirmek zorunda kalıyor ve kalacak. Bu da dolar üzerinden fiyatlandırılan tüm varlıkların çok daha yükseleceği anlamına geliyor. Üstelik bu karmaşanın etkileri şimdiden görülüyor.
1973’ten bu yana en kötü ilk yarı performansı
Adam Kobeissi, "2025, ABD Doları için tarihin en kötü yıllarından biri oldu. ABD Doları Endeksi, 2025'in ilk yarısında yüzde 10,8 oranında düştü ve bu, 1973'te altın destekli Bretton Woods Sistemi'nin sona ermesinden bu yana en kötü ilk yarı performansı anlamına geldi.
Bu ayrıca, 2009'dan bu yana herhangi bir altı aylık dönem için en zayıf performansa da işaret ediyor. Dahası, Bloomberg Dolar Spot Endeksi, 8 yıldır en uzun kayıp serisine denk gelen 6. aylık düşüşünü kaydetmiş durumda” diye yazıyor.
ABD Doları sonsuz bir ayı piyasasında
Ayrıca, sanki bunlar yeterince kötü değilmiş gibi, ABD M2 para arzı Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 4,5 oranında artarak rekor seviye olan 21,94 trilyon dolara ulaştı. Bu, 19. ardışık aylık artışa işaret ediyor. Bu aynı zamanda Mart 2022'de yayınlanan 21,86 trilyon dolarlık önceki tüm zamanların en yüksek seviyesinin de üzerine çıkıldığı anlamına geliyor.
Dahası, enflasyona göre ayarlanmış M2 para arzı, geçen ay yıllık bazda yüzde 2,1 oranında arttı ve bu 2022'nin başından bu yana en büyük artış anlamına geldi. 2020 yılından bu yana ABD M2 para arzı yaklaşık 7 trilyon dolarlık artışla yüzde 45 oranında yükseldi. Tüm bunlar, ABD Doları’nın satın alma gücünün sonsuz bir ayı piyasasında olduğunu gösteriyor.
Kritik soru ve çözümü
Dolayısıyla soru şu oluyor: Hükümet ABD Doları’nın satın alma gücünü yok ederse nasıl bir hareket tarzı belirlemek gerekiyor? Bunun en basit cevabı ise “Mümkün olduğunca çok Bitcoin almak” olarak öne çıkıyor.
Peki bunu neden yapasınız? Sam Callahan ve Lyn Alden'ın araştırmalarına göre, Bitcoin küresel likidite barometresi haline gelmiş durumda. İkili, paylaştıkları raporda, “Bitcoin herhangi bir 12 aylık dönemde küresel likidite yönünde yüzde 83 oranında hareket ediyor; bu da diğer tüm büyük varlık sınıflarından daha yüksek bir oran ve onu likidite koşullarının güçlü bir barometresi yapıyor” diye yazıyor.
Bu yüzden finans piyasalarının günlük gürültüsüne kapılmayı bırakmak en doğru hareket gibi duruyor. Bir saniyeliğine piyasalardan uzaklaşmak ve şu soruyu sormak gerekiyor: “Önümüzdeki on yıl için en önemli tek trend nedir ve bu konuda ne yapmalıyım?”
Veriler, açıkça devam edecek olan en güçlü trendin ABD Doları’nın değer kaybı olduğunu gösteriyor ve Bitcoin, bu disiplinsiz para ve maliye politikasının çözümü olarak öne çıkıyor.
Kulağa çılgınca gelse de Bitcoin taraftarlarının haklı çıktığı görülüyor ve Bitcoin artık Wall Street’in sahip olmak için çırpındığı 2 trilyon dolarlık bir varlığa dönüşmüş durumda.
BORSANINGUNDEMI
