Sizler için seçtiğimiz günün âyet ve hadisini istifadelerinize sunuyoruz...
VAHYİN DİLİNDEN
وَاِذَٓا اَنْعَمْنَا عَلَى الْاِنْسَانِ اَعْرَضَ وَنَاٰ بِجَانِبِه۪ۚ وَاِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ فَذُو دُعَٓاءٍ عَر۪يضٍ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
"Ne zaman insanoğluna bir lutufta bulunsak arkasını dönüp uzaklaşır;
başına bir kötülük geldiğinde de uzun uzadıya yalvarıp yakarır."
(Fussilet Suresi - 51) (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)
TEFSİRİ:
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Bir sıkıntıdan sonra nimet ve bolluğa, rahatlığa kavuştuğunda bunu Allah’ın lutfu bilerek O’na şükran ve minnet duygularını arzetmek yerine, “Bu benim hakkımdır; bunu hak ederek kazandım; buna lâyık bir adam olduğum için Allah lutfetti” gibi sözler söylemek veya bu anlama gelebilecek küstahça bir tavır takınmak, 51. âyetteki ifadesiyle “arkasını dönüp uzaklaşmak” da açıkça Mekke putperestlerinin “cehâlet ve sefâhet” olarak anılan barbarlık zihniyetiyle örtüşen bir iman ve ahlâk yoksulluğu, hamlık ve cehâlet alâmeti, ahmakça bir kendini beğenmişlik ve kendine güven işaretidir. Kezâ bu tiplerin, “Rabbime varacak olsam bile O’nun huzurunda benim için güzel şeyler bulunduğundan eminim” şeklindeki ifadeleri de aynı zihniyet ve karakter yapısının dışa yansıması olan bir sorumsuzluk, ciddiyetsizlik ve küstahlık örneğidir.
Bu âyetlerden çıkardığımız derse göre iman ve ahlâkta kemale ermiş olan kişi ise, tam aksine, Allah karşısında kulluğunun bilincinde olur; nimeti O’ndan bilir, sahip olduğunda şükreder, kaybettiğinde sabreder; yoklukta olduğu gibi varlıkta da Allah’a kulluğunu ve niyazını sürdürür; nihayet âhiret konusunda tam bir sorumluluk kaygısı duyar, buna göre yaşar, buna göre konuşur.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 722-723
ALLAH RASULÜNDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem)
“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münâfıktır.”
(Müsned, 1/22)