• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Edep nuru

22 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Alper Tunga

Latif bey, yazınızın son paragrafı bana çok enterasan geldi. Keşif ve ilhamı bilginin kaynağı olarak kabul edenlerdenim. Fakat küsmen subjektif kabul edilen bu tür veriler eğer objektif verilere dönüştürebilinirse Kuran’ın her bir harfine emri bilmaruf nehyi anilmünker yüklenmesi hakikati eğitimde yepyeni bir çığır açabilir. Bence bu önemli konu üzerine örneklendirerek yazılar yasanız çok istifadeli olur.
  • 7 Ay Önce

Kanber

Allah razı olsun. Allah'ım bizi şeytanın şerrinden, nefsimizin şerrinden, kötü insanların şerrinden, kabir ve cehennemin azabından koruyup Salih kullarından eylesin. Edepli kullarından eylesin.
  • 7 Ay Önce

Azar azar, yavaş yavaş bitiş

28 Şubattan bu yana ağır bir şekilde kemalistleşen İslami(?) kesimin geldiği son nokta: nüfus durdu! Cumhuriyetten 100 yıl sonra bitiş! Neden? Bu kesim karı koca çalıştılar, lüküz evler aldılar, çocuğunun soyguncu ve soytarı islami(?); aslında kemalist okuluna milyonlar ödediler, ama çocuk yine eşşek oldu yine eşşek! Tabii yoruldular, artık çocuk mocuk bakacak halleri yok..
  • 7 Ay Önce

Tasdik

Ahlakın dine ve iman esaslarına dayandırılması fikrine aynen katılıyorum. Selamlar...
  • 7 Ay Önce

Saygı Sayar

Ahlakı akla dayandırmak akıl sayısınca ahlak anlayışına kapı aralamaktır. Birinin ak dediğine diğeri kara der. Böylece gerçek ahlak arada kaynar gider. Felsefenin yaptığı budur.
  • 7 Ay Önce

Yetkin Ertaş

Dinimizi bir bütün olarak değerlendirme alışkanlığımızı kaybettik. Ahlakı dinin dışında bir alan gibi algılama hatasına düştük veya sürüklendik. Kuyuya nereden düşünürse çıkış yeri de orasıdır. Ahlakımızı mutlaka tahkim etmeliyiz.
  • 7 Ay Önce

Ogün

Haya imandandır. Sanırım ahlakın gerçek kaynağıdır. Bütün dinler hayayı öğütlemiştir. Din düşmanlarının ilk saldırıları da haya duygusundadır. Çünkü hayanın zaafa uğraması büyün ahlaki değerlerin bitmesini netice verir. Çok dikkatli olmalıyız.
  • 7 Ay Önce

Sempatizan

İman ahlak aksiyon kitabınızı güncelleyerek ve somut örnekler vererek yeniden yayınlasanız kanaatimce çok faydalı olur. Referans niteliğinde bir kitap...
  • 7 Ay Önce

Yavuz Kazanır

Milli Eğitimin değerler bilgisi müfredatı mutlaka gözden geçirilerek dinimizin edep ve güzel ahlak formatına sokulmalıdır. Güzel ahlak sadece teorik bir bilgi yığını değildir. Onu pratikte öğretecek de öğretmenlerimizdir. Öyleyse işe onlardan başlamak gerekir.
  • 7 Ay Önce

Bediüzzaman

Edipler edepli olmalı...
  • 7 Ay Önce

Nokta

Cümle sonunda nokta neyi ifade ediyorsa insan hayatında da edep onu ifade eder. İnsanı kamil olmanınyolu da da sonu da edeptir.
  • 7 Ay Önce

Derviş Gezer

Boğucu gündem arasında bize nefes aldıran yazılar okumak içimizi rahatlatıyor. Malumu ilam ile vakit törpülemediniz için size ayrıca teşekkürler.
  • 7 Ay Önce

Hayat Başarır

Ahlak dine ve imana dayanmak zorundadır. Ahiret inancı olmadan pek çok ahlaki konu askıda kaldır. Vesselam.
  • 7 Ay Önce

Yemliha Aşkın

Edep ahlakın aşkın hali diye yapılan tanıma aynen katılıyorum.Peygamberimizin gönderiliş hikmeti. İslam insanı engüzel ahlakla donatır. BunaKuran ahlakı. İlahi ahlak denilir.
  • 7 Ay Önce

Numan Sani

Din edebi esas alır. Edebi gaye edinir. Edep olmadan hiç bir manevi inkişaf söz konusu olamaz. Edepsiz insan kuru kütükten farksızdır.
  • 7 Ay Önce

Filozof

Aziz dostum, bu hafta da yine çok önemli bir konuya temas etmişsiniz. Edep deyince akan sular durur, denilenleri dinlemeye koyulur, Baki selamlar.
  • 7 Ay Önce

Ufuk Selami

Evet, Kuranımıza karşı edepli olmalıyız. Yani onu hayatımıza hayat kılmalıyız. Bizi dünyada rezil rüsva olmaktan, ahirette can yakıcı azaptan kurtaracak yegane yol bu edeptir.
  • 7 Ay Önce

Sabri Güngörmüş

Hayatta çok şey gördüm, çok şey yaşadım. Sonunda her şeyin edebe dayandığını anladım. Bütün kazanımların hayat dümü edeptir. Onun için tasavvufta Edep Ya Hu demek bir gelenektir.
  • 7 Ay Önce

Nûreddin Zengi

Edep insanı insan yapan en yüce haslettir. Edepsiz insan olmak, insan kalmak imkansızdır.
  • 7 Ay Önce

Ebu Laşey

YEDİNCİ NÜKTE: Sünnet-i Seniye, edebdir. Hiçbir mes'elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın! Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: اَدَّبَن۪ى رَبّ۪ى فَاَحْسَنَ تَاْدِيب۪ى Yani: "Rabbim bana edebi, güzel bir surette ihsan etmiş, edeblendirmiş." Evet siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyeyi bilen, kat'iyyen anlar ki: Edebin enva'ını, Cenab-ı Hak habibinde cem'etmiştir. Onun Sünnet-i Seniyesini terkeden, edebi terkeder. ب۪ى اَدَبْ مَحْرُومْ بَاشَدْ اَزْ لُطْفِ رَبْ kaidesine mâsadak olur, hasaretli bir edebsizliğe düşer. SUAL: Herşeyi bilen ve gören ve hiçbir şey ondan gizlenemeyen ALLÂMÜ'L-GUYUB'a karşı edeb nasıl olur? Sebeb-i hacalet olan haletler, ondan gizlenemez. Edebin bir nev'i tesettürdür, mûcib-i istikrah hâlâtı setretmektir. ALLÂMÜ'L-GUYUB'a karşı tesettür olamaz? ELCEVAB: Evvelâ: Sâni'-i Zülcelal nasılki kemal-i ehemmiyetle san'atını güzel göstermek istiyor ve müstekreh şeyleri perdeler altına alıyor ve nimetlerine, o nimetleri süslendirmek cihetiyle nazar-ı dikkati celbediyor. Öyle de: Mahlukatını ve ibadını sair zîşuurlara güzel göstermek istiyor. Çirkin vaziyetlerde görünmeleri, Cemil ve Müzeyyin ve Latîf ve Hakîm gibi isimlerine karşı bir nevi isyan ve hilaf-ı edeb oluyor. İşte Sünnet-i Seniyedeki edeb, o Sâni'-i Zülcelal'in esmalarının hududları içinde bir mahz-ı edeb vaziyetini takınmaktır. Sâniyen: Nasılki bir tabib, doktorluk noktasında bir nâmahremin en nâmahrem uzvuna bakar ve zaruret olduğu vakit ona gösterilir. Hilaf-ı edeb denilmez. Belki edeb-i Tıb öyle iktiza eder, denilir. Fakat o tabib, recüliyet unvanıyla yahut vaiz ismiyle yahut hoca sıfatıyla o nâmahremlere bakamaz. Ona gösterilmesini edeb fetva veremez. Ve o cihette ona göstermek, hayâsızlıktır. Öyle de Sâni'-i Zülcelal'in çok esması var. Herbir ismin ayrı bir cilvesi var. Meselâ: "Gaffar" ismi, günahların vücudunu ve "Settar" ismi, kusuratın bulunmasını iktiza ettikleri gibi; "Cemil" ismi de, çirkinliği görmek istemez. "Latîf, Kerim, Hakîm, Rahîm" gibi esma-i cemaliye ve kemaliye, mevcudatın güzel bir surette ve mümkün vaziyetlerin en iyisinde bulunmalarını iktiza ederler. Ve o esma-i cemaliye ve kemaliye ise, melaike ve ruhanî ve cinn ve insin nazarında güzelliklerini, mevcudatın güzel vaziyetleriyle ve hüsn-ü edebleriyle göstermek isterler. İşte Sünnet-i Seniyedeki âdâb, bu ulvî âdâbın işaretidir ve düsturlarıdır ve numuneleridir. Lemalar - Üstad Bediüzzaman Said Nursi (ra)
  • 7 Ay Önce

Nahit sazoglu

Edebimizi devlet politikası yapmaliyiz savunma sanayimizi devlet politikası yapmaliyiz ASELSAN havelsan roketsani TUSAŞi çok uluslu şirket yapmaliyiz üç tarafı denizlerle çevrili denizciligimizi devlet politikası yapmaliyiz İncirlik ve kürecik üslerini acilen kapatilmaliyiz tam bağımsız Türkiye güçlü Türkiye ülkemizde ekonomik gelişmeler ancak demiryollarıyla olacaktır petrol şirketleri otomotiv şirketleri otobüs şirketleri lastik şirketleri cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar demiryollarini engellemişlerdir her ilimize hızli tren yapmaliyiz raylı sistemler geliştirmeliyiz yük ve yolcu taşımacılığında acilen demiryollarına geçmeliyiz demiryolları toptan tüfekten daha mühim bir emniyet silahıdır tulomsas tudemsas TÜVASAŞ demiryolu şirketlerini çok uluslu şirket yapmaliyiz
  • 7 Ay Önce

Meyveli Ağaç Latif Erdoğan

O, meyve veren ağaca benzer. Taşlayanlar kendini hak yolda sanan şeytanın zavallı gafil şakirtleridir. Alem uykuda iken büyük müfsidi teşhis eden bahtiyar LE'na selam olsun.
  • 7 Ay Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23