• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Gelmeye yüzü yok, davet bekliyor!..

28 Ekim 2018
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Âşık Mahzuni Şerif, “Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin” adlı bestesini 1996’da yaptı.

Ünlü ozan;

“Kara peçe yakışmıyor kullara” diyerek, 28 Şubat sürecinde “başörtüsü” ve “tesettür” düşmanlığı yapan darbecilerin yanında yer almıştı.

Aynı türküde;

“Bir daha gel, gel Samsun'dan” diyen Âşık Mahzuni, kabri Ankara’da olan Atatürk’ün yeniden Samsun’dan gelmesini ve biz mütedeyyinleri tepelemesini arzu etmişti.

Oysa İnkılâp Tarihi derslerinde bizlere, “Atatürk’ün Samsun’a düşmanları denize dökmek için geldiği” öğretilmişti.

Meğer düşman bizmişiz de haberimiz yokmuş…

***

Aşık Mahzuni’nin çok fazla arzulamasına rağmen Atatürk Samsun’dan bir daha gelmemişti fakat Şerif’in bestesi acayip tutmuştu.

“Kemalist Arabesk” türünün nadide örneklerinden biri olan “Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin” adlı türkü “onuncu yıl” marşından sonra “darbe şakşakçıları”nın en çok okuduğu ikinci beste olmuştu.

Mahut türkü, Ak Parti’nin 2002’de iktidara gelmesiyle unutulmaya yüz tutsa da,

özellikle 2007 yılındaki “Cumhuriyet Mitingleri”nden sonra yeniden popüler oldu.

Şarkıyı popüler yapan ise, CHP’lilerin bile tanımadığı eski milletvekili ve CHP Parti Meclisi üyesi Faruk Demir’in okuyuş tarzı olmuştu. Bir anda “Sarı saçlım mavi gözlümü okuyan şarkıcı” diye ün yapan Demir, bu geçici şöhretten faydalanmayı bilmişti ve işi ticarete döküp bir de albüm çıkarmıştı.

*

Âşık Mahzuni Şerif’in türküsünden nemalanan diğer bir CHP’li de Deniz Baykal’dı.

Mavi gözlü Baykal, gerçekte kahverengi olan saçlarına rağmen; “sarı saçlım mavi gözlüm” şarkısını mitinglerinde kullanarak, Atatürk’e olan benzerliğiyle iktidara gelmeyi amaçlamıştı.

İşin komik yanı ise, o sıralar CHP’nin yavrusu DSP’nin başında bir başka “sarı saçlı mavi gözlü” siyasetçi olan Zeki Sezer vardı.

Sezer de, tıpkı Baykal gibi kendisini;

Atatürk’le olan fiziksel benzerliğiyle pazarlamaya çalışıyordu.

*

Kendisi “kara, kuru” ve “kavruk” bir adam olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasıyla, “Sarı saçlı mavi gözlü” şarkısını mitinglerde çaldırmanın da bir anlamı kalmamıştı.

Ayrıca!

Deniz Baykal ve Zeki Sezer ve Aşık Mahzuni’den daha akıllı bir adam olan Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal’in;

“Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için şindir(lekedir)” sözünde olduğu gibi, Atatürk’ün mezarından kalkıp gelmeyeceğini de biliyordu.

Bu yüzden Bay Kemal göreve gelişinin henüz 6’ncı ayında stüdyoya gererek;

“Sarı saçlı mavi gözlü” şarkısını okuyarak Kemalistlerin gönlünü aldı.

Akabinde;

Kendisi için; “Geliyor Kılıçdar, Kılıçdaroğlu” adlı şarkıyı yazdırarak, CHP’lilere kendisinden başka lider beklememeleri gerektiğini de dikte etti.

Böylece,

Kendisini Atatürk’ün koltuğunun yegâne varisi ilan etmiş oldu.

Aldığı 9 mağlubiyete rağmen hala o koltukta oturuyor oluşu, bunun en iyi ispatı.

 

***

Çocukluğunda bol bol;

“Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa” marşını okuyan…

28 Şubat’ta ise;

“Bir daha gel, gel Samsun’dan” türküsünü okuyarak, mütedeyyin insanlara karşı nefretini bileyen Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun;

“Geliyor Kılıçdar, Kılıçdaroğlu” şarkısıyla koltuğunu sağlama aldığına şahit olduğundan olsa gerek…

İleride CHP genel başkanı olmak istiyorsa muhakkak bir yerden yola çıkması gerektiği inancına kapılmıştı.

İnce, Yalovalı olduğu için de, Samsun yerine memleketinden yola çıkmaya karar verdi.

Ve!..

“Yalova’dan geliyorum!” şeklinde bir mesaj attı.

Fakat ortada büyük bir sorun vardı.

Zira Muharrem İnce, o mesajı CHP seçmenlerine değil de,  kendisinden yardım isteyen Fatma B. adlı bir kadına atmıştı.

Üstelik mesaj bununla sınırlı değildi.

Bay İnce, mesajın devamında Fatma adlı kadına;

“Abazayım. Koru Zambak Apartmanı 1 Numaraya gel” şeklinde gece geç saatlerde cinsel birliktelik için konum atmıştı.

İnce’yi, mecliste bulunan "550 milletvekili arasında tek taciz dosyası olan vekil” yapan bu mesaj, aslında Muharrem İnce’nin siyaseten intiharıydı.

Muharrem İnce, bu yüz kızartıcı durumun ortaya çıkmasından sonra bir daha kendinde; “geliyorum” deme cesareti bulamadı.

O günden sonra sürekli “davet” edilmeyi bekledi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimleri”nde, Muharrem İnce’yi, “Gel bakalım Muharrem” diyerek kürsüye davet etmesi de esasında bu “ezikliğe” yapılmış bir vurguydu.

*

Muharrem İnce, önceki gün CNN Türk’te ekrana gelen “Buket Aydın’la 40” adlı programda, seçim hezimetinin faturasını;

“Gel bakalım Muharrem'le kaybettik” diyerek Kılıçdaroğlu’na kesmeye çalıştı.

Hâlbuki kendisi de bal gibi biliyor ki, Muharrem İnce seçimi, Kılıçdaroğlu;

“gel bakalım Muharrem” dediğinde değil…

Gece yarısı bir anneye; “abazayım geliyorum” dediğinde kaybetmişti.

Öyle olmasaydı;

Şimdi de çıkıp, ismi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için anıldığı bir dönemde;

“Benim böyle bir talebim yok ama İstanbul'da partinin 259 bin üyesi var. Bu 259 bin üyenin önüne sandık konursa, onlar seçerse adayı o zaman varım.”

diyerek davet beklemek yerine…

Çıkar, tıpkı kendisini zorla “Şişli Belediye Başkan adayı” yaptırmaya çalışan Mustafa Sarıgül gibi;

“Adayım geliyorum” derdi.

Fakat demeye yüzü yok.

Çünkü o “gelme” hakkını çoktan kullandı. Bu yüzden her seferinde davet edilmeyi bekliyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23