• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Selma Savcı
Selma Savcı
Selma Savcı
TÜM YAZILARI

İbn-i Sina'dan İbrahim Saraçoğlu'na...

22 Haziran 2025
A


Selma Savcı İletişim: [email protected]

İbn-i Sina'dan İbrahim Saraçoğlu'na...

SELMA SAVCI

Son zamanlarda malumunuz hemen her yerde alternatif tıp üzerine birçok konu işlenmeye devam ediyor. Elbette sayısız isimler üzerinden okumalar yapılıyor, yorumlar ortaya atılıyor… Şunu yerseniz böyle olur, bunu yaparsanız daha sağlıklı olunur tarzında. Evet Allah-ü Teala’nın bize bahşettiği o kadar sayısız nimet var ki, ben de alternatif tıbbı zaman zaman kullanmayı adet edinmiş biriyim.
Tabii ki, modern tıbbın nimetlerini kullanarak hayatımızı idame ettiriyoruz, ama en azından modern tıbba gerek kalmadan birçok şifalı besini de kullanarak sağlığımızı en azından hastane koridorlarında vakit kaybına dönüştürmeden ilerletebiliyoruz doğal olarak.

Gelelim esas konumuzun kılcal damarına… Dedim ya, her gün farklı unvanlarla isimler ekranlara çıkıp, “onu yapın, bunu yapın” diyorlar. Ama bana göre hiçbiri İbrahim Saraçoğlu hocamız kadar Allah inancı üzerinden okumalar yapmıyor. Evet son olarak yaptığı röportajındaki o ayrıntıları da okuyunca hakikaten önemli bir hocamızın varlığının daha da iyi analiz edilmesini bekliyorum işin doğrusu…
Diyanet İşleri Başkanlığımıza bir röportaj veren İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamız Kur’an-ı Kerim’in muhakkak baştan sona kadar okunması gerektiğini söylüyor, sağlıklı yaşamla ilgili verdiğiniz örneklerde de bazı ayetleri referans gösteriyorsunuz. Bitkilerin insan sağlığına etkisi konusunda referans gösterdiğiniz Kur'an, size nasıl bir ilham veriyor sorusuna verdiği cevaplar bütünü aslında hocamızın ne denli övgüye mazhar olduğunun işaretlerini bizlere vermekte

Ne diyor Saraçoğlu hocamız, “Yüce Kitap, açıkça, Biz, hiçbir şeyi süs olsun diye yaratmadık. Belli bir ölçüyle ve hikmetle yarattık” diyor. Demek ki, her şey bir sebep üzerine yaratılmış. Sebep, kelimesini burada “formül” anlamında düşünürsek; nimetler bir formüle göre yaratılmıştır, sonucunu çıkarırız. Bir araştırmacı olarak bu formülleri kimya, fizik, biyoloji bilimini esas alarak açıklamaya ve yorumlamaya çalışıyorum. Zaten, Lokman suresinde Yüce Allah, “Size şifalı bitkiler verdik” diyor.

Allah’ın yarattığı nimetin, hikmetini araştırıyorum. Bir bitkinin ne işe yaradığını incelemeden önce, hastalığın kimyasını anlamak gerekiyor. Hastalığın kimyası ortaya konduktan sonra, acaba hangi bitkide, bu hastalığın kimyasını düzeltecek (şifa olacak) karşı etkin maddeler (tedavi edici, destekleyici, koruyucu) bulunmaktadır?

İşte, bu noktada kimya bilimi devreye girmektedir. Hangi bitki acaba? Bu sorunun cevabını bulmak tecrübeye, gözleme ve araştırmaya bağlıdır. Ne kadar tecrübeli, ne kadar iyi bir gözlemci ve ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olunuz; unutmamamız gereken en önemli nokta, her buluşun ortaya çıkış zamanı vardır, o vakit gelmeden o buluşu yapamazsınız. Yıllarca uğraşır didinirsiniz, bir arpa boyu yol alamazsınız.  Kısaca, yaratılmış nimetlerin içeriğindeki hikmetin açığa çıkış zamanı vardır.

Bilindiği gibi Arşimet, suyun kaldırma kuvvetini buldu. Bulduğu anda da “buldum, buldum!” diyerek hamamdan fırladı. Şimdi sormak gerekir, daha önceleri hamamlarda suyun üstünde yüzen tası kimse görmüyor muydu? Tabii ki, görüyordu! Ancak, bu buluş Arşimed’e nasip oldu. Demek ki, zamanı gelmişti.

İşte yüce Allah: “Biz katımızdaki ilmi sırası geldikçe indiririz. (enzelna, açığa çıkmasına müsaade ederiz)” buyurmaktadır.
Elimizin üstünde bir el, gözümüzün üstünde bir göz, olduğunu unutmamamız gerekir. Zamanı gelince, eğer nasibinizde yazılmış ise, aklınıza geliverir. Akla getiren ve gösteren; Yüce Allah’a hamd-ü senalar olsun.”

Evet girişte de söylemiştim, Rabbimizin bize bahşettiği nimetlerin hemen hepsi şifalar kaynağıdır ve bu şifa kaynaklarının her derde deva olduğunu da unutmamak lazımdır.

Ve yine hocamıza her tıp adamına da yıllardır yöneltilen o kritik soru da soruluyor…

Malumunuz yaptığınız bu iş koluna “Alternatif Tıp” deniliyor. Sizce tıbbi anlamda bu tedavi yolundan ne kadar istifade ediyoruz? Ayrıca bugüne kadar bu çalışmalarla ilgili, izleyicileriniz ve okuyucularınız tarafından size ne tür dönüşler oldu sorusuna verdiği cevaplar zinciri de mutlaka hayatımızda değerlendirilmesi gereken öngörüler olarak karşımızda duruyor… Saraçoğlu Hoca diyor ki; “Doğal tedavi yöntemlerinin en az 5.000 yıllık bir geçmişi var. Osmanlı’nın 750 yıllık otacı kültürü var. Modern tıbbın ise, geçmiş tarihi 100 yıllıktır. Nasıl olur da 5.000 yıllık deneyimi ve tecrübesi olan bilim dalını yok sayabilirsiniz. Şüphesiz ki, modern tıbbın sonuçları bu konuda fazlasıyla ışık tutmaktadır. Ancak, modern tıbbın henüz çözemediği, kireçlenme, fibrokist, seberoik dermatit, huzursuz bacak sendromu gibi daha birçok rahatsızlığa yüz yıllardır kullanılan doğal bitkiler ile çözüm sunmaktayız.”

Günümüzün alternatif tıp temsilcilerinin örnek aldığı İbn-i Sina ise Hametan'da yaşamış ölmüştür. Böylesi büyük bir Tıp alimine Allah'tan rahmet diliyorum.

Ezcümle; Böylesi değerli hocalarımızı mutlaka takip etmeli ve Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i iyi analiz ederek, bizim gibi fazla okumayı sevmeyen toplumlara ışık olması çok anlamlıdır. Unutulmamalı ki, modern tıp-alternatif tıp ikilemi arasında ezilen bilgiler dağarcığının daha da yeşertilmesi ve önemli bilgilerle birlikte daha sağlıklı bir topluma dönüşmemiz gerekmektedir vesselam…

Selam ve dua ile…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sizofren

İbni sinadan saraçogluna demişsin ya hiç okumadım ...cümle düşmüş kelimeler düşmüş harfleri gören yok... teşekkürler

Millet

Sayın yazar kur’ anı Kerim’i tabiki okumalıyız tabiki şifali doğal meyveler tüketmeliyiz bitkiler tüketmeliyiz gel görki şifa bitkileri ibn-i sina devrinde yaşamıyoruz bugünki aktarlarda bir sürü bitki satıyorlar satıcı neyin neye faydası olduğunu bilmeden satıyor dozunu kaynatıp içilen bitkisel ürünler insanların tüm organlarını iflas ettiriyor bir kaç yıl önce tıb doktoru ve bitki uzmanı sürekli tvlerde reklamı olan tv programlar yapan ömür Coşkun vardı şu bitki şuna bu bitki şuna iyi geliyor iyileştiriyor diye konuşuyor ayet açikliyordu meğer doktor böbrek hastası ve yurtdışında tedavi görüyormuş ve ölmüş bunu dahı bir ay sonra açikladılar benim fikrim yinede çağın tıbbından doktorların dan faydalanmak lazım ben 14 yaşımdan beri hep yeni çağın doktorlarına gidiyorum tedavi oluyorum bir çoğunda şifayı buldum saygılarımla hocam
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23