• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

‘Keskin virajı’ aşmanın kolay yolu var elbette!

05 Ocak 2019
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Türkiye’nin sanayi, turizm ve ihracat merkezi Bursa!.. Ne kadar yatırım yapılsa o kadar daha yatırım çekebilen yeşil Bursa!.. 2018 yılında 4 bin yeni şirketin işbaşı yaptığı her yeri verimli Bursa! Koca kent, geçen yıl iç taleple göreceli büyüdü ama bu yıldan itibaren büyümesini tüketimin ağırlığından kurtarmak istiyor. Ekonomisini daha çok üretim ve ihracata yaslamaya kararlı tarihi şehir, bugünlerde helâlinden her yatırıma kapılarını ardına kadar açma mücadelesi veriyor.

Bursa; Ar-Ge tasarım merkezi sayısını son yıllarda 5 kat artırmış… Geçen yıl 15 milyar dolarlık ihracat yapmış... 10 milyar dolar ithalatına karşılık artı 5 milyar dolar fazlayla dikkat çeken bir ticaret şehrimiz. 26 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış… 10 bin 800 kilometre karelik kentteki binde 8’lik paya sahip sanayi, ülke ekonomisinin yüzde 45’ini sürüklüyor… Bu kent; orta/ileri teknoloji yoğunluklu üretim oranını yüzde 52’ye yükseltmiş… Yine son 5 yıllık süreçte 40’tan fazla makro projeyi hayata geçirmiş.

Evet, Türkiye’nin gözdesi hâline gelen şehir, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay’ın ifadesiyle kurallara uyan değil, kuralları belirleyen bir vizyonla şimdi sanayide atılımın ikinci mevsimini yaşıyor... Bu yıl sanayi 4.0’da ilk fabrikaların temelleri atılacak ve ufuklara yelken açılacak.

Kentin Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi iş dünyasının yatırımlarını bekliyor. Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi açılışı için gün sayıyor. Diğer taraftan Uludağ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Bursa iş dünyasının en prestijli eğitim üssü olmaya hazırlanıyor. Hele hele Model Fabrika Projesi verimliliğe vereceği katkıyla ekonominin en önemli referansları arasına girecek. Yerli otomobil çalışmalarında da ön safları paylaşmak isteyen yine Bursa… Bunlar mega projeler

Yalnız mega projeler değil, 2019 yılında 40 yeni fuar organizasyonu daha Bursa ekonomisine destek verecek. İşte 9 Ocak’taki JunioShow bunlardan ilki… Fuara 38 ülkeden 300 yabancı alıcı geliyor. Yine UR-GE ve Ticari Safari Projeleri kapsamında Türkiye’nin dış ticaret hacmini artırmayı hedefleyen organizasyonlara da bir an olsun ara verilmeyecek.

***

Yeterli mi? Kesinlikle hayır! Bir önceki yazımda ifade ettim… Bursa’nın potansiyeli çok daha yüksek. Hatta Türkiye’nin potansiyeli de bulunduğu ekonomik büyüklükten belki 10 kattan fazla… Ancak keskin bir virajla karşı karşıyayız! Keskin virajın adı; iç ve dış “toplam borç stoku”… İşte belimizi büken bu ağır borç yükü

Döviz borcu, altın ve Türk Lirası borcu firmaların nefesini kesiyor. Borç stoklarına göre bankalar da hiç rahat değil… Zirâ reel sektör olmadan finans sektörü, finans sektörü olmadan reel sektör hayatiyetini sürdüremiyor. Bu arada hâne halkı borcunu da görmezden gelemeyiz!

Son rakamlara baktım… Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 30 Eylül 2018 tarihi itibariyle Türkiye’nin toplam brüt dış borç stoku, 448,5 milyar dolar... Borç stokunun milli gelire oranı yüzde 53,8. Aynı tarihte, net borç stoku 286,2 milyar dolar ve stokun milli gelire oranı yüzde 34,4... Yine tamamı kamu bankalarından oluşan devletin kısa vadeli borcu 22,5 milyar dolar… Ağırlıkta bankalar olmak üzere özel sektörün kısa vadeli dış borcu ise 90,3 milyar dolar.

Tabi sözünü ettiğim stok sâdece dış borçla alâkalı… Bir de bunun tahviliydi, bonosuydu ve dâhi kredisiydi iç borcu var. Meselâ reel sektörün sâdece bankalara olan 1,5 trilyon liralık yükümlülüğünden ve hâne halkının 450 milyar lirayı aşan borcundan kimse bahsetmiyor. Kamu, şirketler ve hâne halkı borcunu topladığımızda Türkiye’nin toplam borç yükü 3,5 trilyon lirayı geçiyor ki bu rakamı dolara çevirmeye korkuyorum!

***

Dolayısıyla yatırım ve üretim yapmaya çalışanlar, keskin borç virajının aşılması için âcilen bir şeylerin yapılmasını siyasi erkten talep ediyor... Hep bir elden keskin virajı dönebilmenin yollarını arıyorlar.

Meselâ, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Kahramanmaraş TSO’daki konuşmasında ekonominin en azından karamsarlıktan iyimserliğe doğru yol aldığını fakat toparlanmanın öyle kısa vadede gerçekleşmesinin zor olduğuna işaret ediyor ve “Kamu bankaları dışında bankalar bize kepenkleri kapatmış. Onlar da bizim kepenkleri kapatmamızı dört gözle bekliyor. Kendilerinin yaptığı bir takım hatalı davranışları ve bir takım yanlış kredi kullandırmalarının bedelini reel sektör üzerinden ödetmeye çalışmak tek kelimeyle insafsızlık… Ankara da bunun farkında…” diyor.

Kamu hâriç finans sektörünün reel sektöre kapılarını kapatmasını anlamak zor değil. Çünkü onlar da ciddi borçlu. Dünyada zâten likidite sıkıntısı var. Adamın sattığı, aldığı mal da para… Banka mal bulamıyor ki, işi çevirebilsin!.. Bulsa da çok yüksek maliyetlere katlanmak veya katlandırmak zorunda.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay aslında burada çözümü sanki söylüyor ve diyor ki: “Reel sektör ve bankalar bu ortamda birbirine destek olmak mecburiyetinde. Karşılıklı suçlamalardan ziyâde birbirlerine yaklaşmalılar. Çözüme ortak noktada ulaşmalılar. Neticede özel sektörün finansörü bankalar…”

Ancak ben de diyorum ki; “Finans sektörü de veli nimetlerinin özel sektör ile hâne halkı olduğunu asla unutmamalı...”

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23