Evanjelizm, Armageddon, Mehdi, kıyamet ve gerçekler!!!
Evanjelizm, ‘kutsal kitap İncil’e yönelmek, dönmek” demek. Hıristiyan Evanjelistler ABD’deki Hıristiyanların üçte biri ve ‘dünya hâkimiyeti’ amacıyla dünya çapında organize bir yapı. Bu hâkimiyette, Armageddon dedikleri büyük-son savaşla vaad edilmiş ‘Nil-Fırat’ arasını isteyen siyonist Yahudilerle işbirliğindeler. Kudüs başkent ilan edilerek Süleyman Mabedi, Mescid-i Aksa’nın yerine yeniden inşa edilince Yahudiler kutsal amacına ulaşacak.!!
Yukarıda anlattıklarımız Allah’ın karşısındaki şeytan güçleri İlluminatinin başta ABD başkanı Trump eliyle ve finans güçleriyle hayal ettikleri bir dünya ve bu dünyanın oluşumu için vaad edilmiş topraklar da gözlerini kanlı bir şekilde önüne gelen her şeyi yakıp yakıp yok etmeye yemin etmişler..? Çünkü Yahudi Şeriatları ve kendi yazdıkları kitapları yani doğruları bunu emrediyor!!!
Adamlar inandıkları dava da durmak yok yola devam diyorlar!
TEK KURTULAMAYAN MÜSLÜMANLAR..?!
Evanjelistlere göre; İsa Mesih’in dönmesi ve krallığını kurması için Fırat ve Dicle arasının Müslümanlardan temizlenmesi gerekiyor! Kıyametin kopmasını hızlandırmaya çalışıyorlar. Siyonist Yahudileri de sinsice tuzaklarına çekiyorlar. Osmanlı’nın Ortadoğu’dan çekilmesiyle başlayan kargaşa, kan ve gözyaşı bugün de artarak devam ediyor. İçimizdeki ‘Evanjelist Kohen’ler, Solomon Süleymanlar ve müslümanım diye ortada gezen ehlisünnet karşıtlarıyla gizliden işbirliğiyle yok ediliyoruz!
MÜSLÜMANLAR TANRIYI KIYAMETE Mİ ZORLUYOR?!
Cumhurbaşkanının baş danışmanı bir general, “Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki, bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte biz Mehdi’nin gelmesine zemin hazırlıyoruz” dedi. Peki Müslümanlar, Hıristiyan Evanjelistler gibi bir an önce Mesih’in gelmesini ve Mehdi’nin zuhur etmesini istemekle Tanrıyı kıyamete mi zorlamak istiyor..?
Son öldürülen İranlı general de evanjelistlerin daha önce İran Irak Savaşı ile başlatılıp, Saddam’la devam ettirip Kuveyt işgali ile son buldurup Irak’a yerleşmelerinin adının şimdiki versiyonu vaad edilmiş topraklar da kalmaktır!!?
FIRKA-İ NÂCİYE VE MEHDİ..?
Haşimiler, Emevîler, Süfyani ve Abbasî Mehdileri, Gulat-ı Şia, İsmaililik, Dürzilik, Vahdet-i Vücudçu (Sûfî) Mirza Gulam Ahmet ve Kadiyanilik, Senusilik gibi kabileci, mitolojik, sûfî Mehdi akımları tarih boyunca toplumların fizik âlemle bağlarını zayıflatmıştır. Modern dünya ve sahipleri, ilim-fen-dünyevi araçlarla büyük ilerleme kat ederken, kurdukları vahşi sermaye ve erkle “yatarak” kurtarıcı bekleyen bir güruh oluşturmuş!
“ALLAH (CC), NE GÜZEL VEKİLDİR..!”
Peki Allah’ı vekil tutmaya yüzümüz var mı..?! Tevekkülümüz, sadece ‘manasından bihaber’ olduğumuz tesbihat ve taâtten müteşekkil. Ya da din timsâllerine dil uzatmakla Ve tenkitle meşgulüz..!
Müslüman bir lokma bir hırka yerine 1000 lokma 1000 hırkaya talip olmalı ve bugünkü taklidi imandaki müslümanlar gibi hep bana değil birini kullanıp veren el olmalıdır!?!
“DÜŞMANIN SİLÂHIYLA SİLÂHLANMAK!”
Yıllarca kardeşçe yaşamış, kız alıp vermiş, iç içe olmuş insanların, bir anda gelen komutla kardeşlerini tanklarıyla ezmesini, bugünkü din, bilim ve düşünce yapısıyla nasıl açıklayabiliriz?!
Hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, uğursuzluk, nasıl bu denli arttı?!
Bugün gıda ve sağlık başta olmak üzere hayatın her alanında esir edilen bedenlere ve ruhlara ‘ilmen ve fennen’ tedbir alabilmek değil midir, asıl tevekkül..???!!!
“HİÇ AKLETMEZ MİSİNİZ..?!” Haşr 21
“Mehdi; atılım, üretim, gelişim ruhunu felce uğratan büyük bir tembelliğin adıdır!” Aliya İzzet Begoviç
Yeni Müslüman olmuş sahabenin, iman nuru ve aşkıyla Efendimiz (as)’a gelip, “Ya Resûllulah, artık eve kapanıp sabah akşam taâtle meşgul olacağım!” demesine ibretle nasihat ediyor Efendimiz: “Hayır, itidâl üzere ol!”
Bugünkü ‘anlaşılmayan’ dinin, sadece bir yönüyle ‘servis’ edilmesinin net sonucu, müslümanların bugünkü çaresiz ve tüketim toplumları hâline getirilmesidir!
Batı çalar; müslüman oynar..! Üretmediklerini tüketir; hiç de gocunmaz!!!
Bediüzzaman hazretleri sürgündeyken biri; “Efendim, üzülmeyin. Mehdi gelecek, her şeyi düzeltecek!” deyince diyor ki; “Mehdi geldiğinde seni vazife başında bulsun..!”
“Hazreti Mehdi’nin nurlu topluluğu, Süfyan birliklerini ‘manevi’ kılıçla yok edecek! Tahribatlarını tamir edip Sünneti ihya edecek!” Mektubat – 439
Bu kılıç, savaşlardaki kılıç mı; devrin, mücadele edilip düzeltilmesi gereken sorunları mı..?!
Ha kezâ, “Âhir zamanda gelecek zât, domuzu bitirecek!” diyor; acaba işi gücü bırakıp dağda domuz mu avlayacak, âlemi nizama sokmakla mükellef bir zât..?!
‘Allah, feraset versin cümlemize!’ demiyoruz artık!!?
Külli iradeyi celbedecek cüzi iradeyi gösteremiyoruz çünkü! Her şeyi Allah’tan beklemeyi bırakıp, taklidi imanı tahkikiye çevirerek, ehli imanı dalaletten kurtarmanın, gayret etmenin adıdır Mehdi!
Rabbim bizlere İman nuruyla Mehdi’ye nefer olmayı nasip etsin! Amin.
Vesselâm.
WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96