İmamoğlu façayı fena çizdirdi
Allah’ın adıyla...
*
“Hukuk dışı girişim var. Beni engellemeye çalışıyorlar. Adımı şimdiden cumhurbaşkanı adayı olarak açıklayabilir CHP” dedi Ekrem İmamoğlu.
Bu bilgiyi aktaran ise İsmail Küçükkaya; CHP yanlısı, iktidara muhalif. Kızıyor İmamoğlu’na. “Ya böyle bir şey olamaz, bu bence siyasete, siyasetin mantığına, matematiğine, Türkiye psikolojisine falan uygun değil” diyor İsmail bey. Hatta İmamoğlu’nun talebini hukuka bile aykırı görüyor.
Genel merkez de kabul etmedi İmamoğlu’nun fikrini.
YSK üyelerine “ahmak” dediği gerekçesiyle yargılanan ve siyasi yasak alması muhtemel olan İmamoğlu, bunu Özgür Özel ve Mansur Yavaş’a karşı kullanmak istedi… Ama elinde patladı.
Anlayacağınız, façayı fena çizdirdi.
“Kardeşim, seçilir seçilmez iki kez tatile çıkan, İstanbul’un neredeyse her felaketinde şehir dışında olan, HDP’lilerin ayağına giden, ulaşımı bitiren, indirim vaat ettiği her şeye zam yapan, AK Parti’nin başlattığı projelere çöken, hayata geçirmediği vaatleri sorulunca ‘hatırlamıyorum’ diyen, milyarlık şaibeli ihaleler dağıtan, Avrupa bankalarından devasa borçlar alan… İmamoğlu tüm bunlarla façayı çizdirmedi de erkenden aday ilan edilmeyince mi çizdirdi?” diye soracaksınız…
“Evet,” cevabını vereceğim.
Çünkü 2019’dan beri tüm kitlesini cumhurbaşkanı adaylığına odakladı. İlk adaylık atağında da havasını aldı. Hem mütedeyyin insanlara hem laikçilere oynamak için tarafsız kamuoyu önünde yerle bir ettiği imajını, kendi seçmeni nezdinde de yaraladı böylece.
İmamoğlu 2019’da mazbatayı alır almaz, yabancı basına demeç verdi, cumhurbaşkanı adaylığı sorulunca, “God knows (Allah bilir)” dedi, güldü… O röportajla aslında cumhurbaşkanı adaylığını ilan ediyordu.
2023 seçimleri için fazla diretmedi. Erdoğan’a karşı kaybedeceğini biliyordu. O yüzden Kılıçdaroğlu’nu destekledi, Kemal bey kaybetti, onu aradan çıkarmış oldu…
Erdoğan nasıl olsa 2028’de aday değil… Kanun böyle. İmamoğlu da Erdoğan’sız ilk seçime oynuyor.
Yasin okuyup, Ayasofya’da sabah namazı kılıp, seçimler bittikten sonra alkollü yemeklere katılması, Eyüpsultan Camii’ne karşı alkollü kutlama yapması… gibi ikiyüzlülükler, İmamoğlu seçmeninin yadırgamadığı eylemlerdi zaten.
2020’de Yunan basınına konuşup, “Ayasofya’nın ibadete açılması gibi bir ihtiyaç yok” diyen İmamoğlu’nun nasıl ikiyüzlü siyaset yaptığını zaten biliyorlar.
Türklerin katili Makarios’un heykelini diktiğini bilmiyorlar mı? Tabii ki biliyorlar.
“Ramazan Etkinliği” adı altında LGBT destekçisine konser verdirdiğini, teravih vaktine bas bas şarkı çaldıklarını, mezarlıkların dibinde, hatta mezarlara basa basa konserlerde gençlere dans ettirdiğini bilmiyorlar mı? Kör değillerse, biliyorlar tabii ki.
Ama emekli maaşı yüzünden sinirlenip, yine ona oy veriyorlar İstanbul’da.
Bu yazdıklarımız, siyasi şuura sahip olmayan Müslüman kesim…
Kemalistler ve DEM’liler derseniz, onlar zaten memnun İmamoğlu’ndan. Metrobüste yaşadıkları zorluklar, ulaşıma ödedikleri fahiş ücretler, ekmek fiyatları, faturalar… umurlarında değil. Onlar, “AK Parti’den kurtulma” aracı olarak gördü İmamoğlu’nu. Ama adaylık atağı boşa çıktığı için, şimdi hepsinde hayal kırıklığı ve panik var.
Farkındalar… Mansur Yavaş belediyecilikte çuvallasa bile, İmamoğlu’nun karıştığı skandalların yarısına bile karışmadı. Bunun farkında Ekremciler. Ve ağırdan alıyor Mansur bey… Soy ismiyle müsemma. Zamanından önce atak yapmıyor, partisine bırakıyor topu her seferinde. İmamoğlu karşısında susarak kazanıyor anlayacağınız.
Kendi kitlesi nezdinde çizilen façasını kurtarmanın tek yolu var İmamoğlu’nun. Öyle veya böyle adaylığını ilan etmek.
Fazla zamanı da kalmadı.
Hoş… İmamoğlu aday olmayı başarsa ne olacak? Millet, İstanbul'da yaşanan rezaletlerin farkında. Belediye başkanı olarak vaat ettiklerini yerine getiremeyen biri, koskoca ülkeyi nasıl yönetecek? Kara kışta ortada yok, felaketlerde şehir dışında. Özel ve Yavaş engelini geçse bile, halk nezdinde çoktan ayağı kaydı.
Cumhurbaşkanı olursa, -Allah korusun- kemalistlerin, DEM’lilerin ve soyadına kanan ezik, kompleksli Müslümanlar sayesinde kazanır.
Türkiye ise kaybeder.
Allah ülkemizi korusun.
Ve minallâhi-t Tevfîk!